Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, resmî ziyaret kapsamında gittiği Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Birleşik Arap Emirlikleri Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Muhammed Bin Ahmad Al Bowardi ile bir araya geldi. Bakan Akar daha sonra, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan tarafından kabul edildi, çeşitli temaslarda bulundu.
Türkiye’den 15 sene sonra bir Savunma Bakanı tarafından gerçekleştirilen ilk resmî ziyarete ve yoğun geçen görüşme trafiğine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Akar, gündeme ilişkin soruları da yanıtladı.
Abu Dabi’ye ayak bastığı ilk andan itibaren gösterilen misafirperverliğe teşekkür ederek sözlerine başlayan Bakan Akar, ilk görüşmeyi BAE Savunma İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Al Bowardi ile gerçekleştirdiklerini belirtti. Baş başa ve heyetler arası yapılan görüşmelerin samimi ve olumlu bir havada geçtiğini aktaran Bakan Akar, şunları söyledi:
“Savunma ve güvenlik başta olmak üzere bütün konuları karşılıklı görüşme, ele alma imkânı bulduk. Büyük bir memnuniyetle belirtmek isterim ki konuşulan bütün konularda aşağı yukarı mutabık olduğumuzu gördük. Bir tarafta askerî eğitim iş birliği konularını, bunlarla ilgili neler yapabileceğimizi ele aldık, diğer taraftan da potansiyelimiz, ihtiyaçlarımız ve bunların karşılanmasına yönelik iş birliği konularını masaya yatırdık. Açık ve net olarak bu konuları görüştük, karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk.
Ayrıca bir şekilde bazı gecikmeler olduğunun bilinciyle önümüzdeki günlerde yoğun bir çalışmayla bu geçen zamanı da telafi edebileceğimiz konusunda mutabık kaldık. İnşallah önümüzdeki günlerde yapacağımız çeşitli üst düzey ziyaretler ve heyetler arası görüşmelerle bunu da gerçekleştireceğiz. BAE Genelkurmay Başkanı kısa bir süre sonra ülkemize ziyarette bulunacak. Bu ziyaretle Genelkurmay Başkanımızla konuları teknik düzeyde daha detaylı, ayrıntılı şekilde ele alacaklar.”
Temasları kapsamında Tawazun Endüstri Parkı ve savunma sanayii firması IGG’yi de ziyaret ettiğini ifade eden Bakan Akar, “BAE şirketlerinin Türkiye’deki şirketlerle iş birliği hâlinde olduğunu, önemli işlerin yapıldığını gördük. Önümüzdeki dönemde bunların daha ileri düzeye çıkacağını da rahatlıkla söyleyebiliriz.” ifadesini kullandı.
Planlamalarımız başladı
BAE Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan ile de görüştüklerini aktaran Bakan Akar, “Büyük bir nezaket ve samimiyetle bizi karşılayan Sayın Devlet Başkanı’na yaptığımız çalışmaları sunma fırsatı bulduk. Verdiğimiz bilgi ve değerlendirmelerle ilgili de Sayın Devlet Başkanı’nın da mutabık olduğunu büyük bir memnuniyetle gördük. Buradaki temaslarımız kapsamında yaptığımız çalışmaları ve bu konudaki ilerlemeleri desteklediklerini de ifade ettiler. Bu vesileyle, nazik ve samimi ilgilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.” dedi.
Bakan Akar, Türkiye ve BAE ilişkilerine yönelik, “Önümüzdeki dönemde hızlı bir şekilde askerî eğitim iş birliği ve savunma sanayii konularında önemli gelişmeler bekliyoruz. Karşılıklı eğitim, tatbikatlar konusunda beraber faaliyet gösterilebileceğimizi gördük. Bu konuda karşılıklı güvene dayalı planlamalarımız başladı. Bize düşen de Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Devlet Başkanı’nın çizdikleri çerçevede zaman kaybetmeksizin ilerlemek. Yapacağımız çalışmaların sadece ülkelerimiz için değil bölge barışı, huzuru ve istikrarına da önemli katkılar sağlayacağını değerlendiriyoruz.” açıklamasında bulundu.
Olası sınır ötesi harekat
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları ve MGK bildirisi hatırlatılarak Suriye’ye yönelik yeni bir olası harekâta ilişkin soru üzerine Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2016’dan itibaren sırasıyla Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve Barış Kalkanı harekâtlarını başarıyla icra ettiğini hatırlatan Bakan Akar, şöyle konuştu:
“Bizim bu faaliyetlerdeki tek amacımız ülkemizin, milletimizin, hudutlarımızın güvenliğini sağlamak oldu. Orada oluşturulmak istenen bir ‘terör koridoru’ vardı. Bunlara müsaade etmeyeceğimizi, bunların ülkemizin güvenliği bakımından son derece sakıncalı ve tehlikeli girişimler olduğunu belirttik. Eğer bunlara müdahale etmeseydik şu anda çok daha zor şartlarla mücadele ediyor olacaktık. Dün de bugün de aynı fikirdeyiz, aynı değerlendirmeyi yapıyoruz. Dolayısıyla ülkemizin, milletimizin güvenliği bakımından buradaki terörist faaliyetlere müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha ifade ediyorum. Bu konuda Silahlı Kuvvetlerimizin azimli, kararlı ve buna da muktedir olduğunu herkesin bilmesini istiyorum.”
PKK ve YPG arasında bir fark olmadığını vurgulayan Bakan Akar, şu açıklamalarda bulundu:
“Bunu defalarca ifade etmemize rağmen maalesef hâlâ bazılarının bunu anlamamakta ısrar ettiğini görüyoruz. Bunu tekrar tekrar söylüyoruz. Muhataplarımızla yaptığımız görüşmelerde de çok teferruatlı bir şekilde, tüm somut delilleriyle PKK’nın YPG, YPG’nin de PKK olduğunu ortaya koyduk. Artık bunun herkes tarafından anlaşılmasını bekliyoruz. Herkesin bu konuyu, bizim pozisyonumuzu anlaması lazım. Biz herhangi bir şekilde ülkemizin güneyi, Suriye’nin kuzeyinde teröristlerin varlığını kabul etmiyoruz. Teröristlerin arkasında kim olursa olsun terörle mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”
Bakan Akar, Türkiye’nin başta Suriye ve Irak olmak üzere tüm komşularının sınırlarına, toprak bütünlüğüne ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu belirterek “Şu an içinde bulunulan durum nedeniyle ülkemizi korumak ve kollamak için bazı müdahaleler yapmak mecburiyetinde olduğumuzu görüyoruz. Bunun da herkes tarafından anlaşılmasını bekliyoruz. Biz en son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.
Bizim tek hedefimiz teröristler
Suriye’nin kuzeyinde teröristlerin olası bir harekâta karşı daha önce yaptıkları gibi tüneller kazdığına yönelik iddialara ilişkin de Bakan Akar, “Terörle mücadele konusunda yaptıklarımız malum. Bir taraftan Türk Silahlı Kuvvetlerinin personeli, eğitimi, tecrübesi, bilgisi ile moral ve motivasyonu diğer taraftan da en yüksek teknolojiye sahip silah ve araç gereçlerle teçhiz edildiği kısacası gücü herkesin malumu. Yıllardır terörle mücadelede kazanılan tecrübe de ortada. Bu nedenle herkes teröristlerin ne yaptığına değil, bizim ne yaptığımıza bakmalı.” diye konuştu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğunu vurgulayan Bakan Akar, “Kimse olayı saptırmasın. Bizim tek hedefimiz teröristler. Bizim için terörün ve teröristin etnik, dinsel, mezhepsel ayrımı söz konusu değildir. Terörist, teröristtir. Kürtler, Araplar bizim kardeşimiz. Bazıları fitneyle, fesatla bilinçli şekilde hedef saptırmaya çalışıyor. Bazıları art niyetle bazıları cehaletle hâlâ bunu karıştırıyorlar. Bizim tek hedefimiz teröristlerdir. PKK/YPG teröristtir.” açıklamasında bulundu.
Bakan Akar, olası operasyonun zamanına ilişkin soru üzerine de “Türk Silahlı Kuvvetleri personeliyle, araç gereç, silah ve teçhizatıyla ve sahip olduğu üstün moral, motivasyon ve tecrübesiyle verilecek her türlü görevi yapmaya hazırdır. Bu konuda azimli, kararlı ve muktedirdir.” yanıtını verdi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi