Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nın ardından Brüksel’de görev yapan Türk gazetecilerle bir araya gelerek soruları yanıtladı ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir taraftan hudut güvenliği diğer taraftan terörle mücadele faaliyetlerini kararlılıkla sürdürdüğünü belirten Bakan Akar, “Ayrıca Libya, Azerbaycan gibi dost ve kardeş ülkelerde de dostlarımızın, kardeşlerimizin, haklı davalarını elimizden geldiğince desteklemeye devam ediyoruz.” diye konuştu.
Yunan bakan ile görüşmesi
Bir gazetecinin Yunanistan ile ilişkilerin gerginleştiği bir dönemde Yunan mevkidaşıyla yaptığı görüşmeye ilişkin sorusu üzerine Bakan Akar, “Yunanistan Savunma Bakanı Nikolaos Panagiotopoulos ile gayet olumlu, yapıcı bir görüşme yaptık. Spontane gerçekleşti, samimi bir görüşme oldu.” diye konuştu.
Bakan Akar görüşmede, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı’nın dördüncüsünün Ankara’da yapılması için Yunan heyete yönelik davetlerini yinelediklerini de belirtti.
Bakan Akar, Türkiye’nin uluslararası hukuk, ikili anlaşmalar ve iyi komşuluk ilişkileri çerçevesinde, barışçıl yol ve yöntemlerle, diyalogla sorunların çözebileceğine yönelik inancını yineleyerek şunları kaydetti:
“Farklılıklarımız var, doğru ama bir araya gelelim, bunları tartışalım diyoruz. Amacımız barış ve istikrar içinde, uluslararası hukuk dâhilinde tarafların bölgenin zenginliklerinden istifade etmesi. Bunu kaç kere dile getirdik. Ege’de, Akdeniz’de zenginlikleri adil şekilde paylaşalım diyoruz. Bunların karşılık bulmasını bekliyoruz. Tüm bu iyi niyetli yaklaşımımıza rağmen müttefiklik ruhuna aykırı şekilde provokatif, gerginliği tırmandırıcı eylem ve söylemlere maalesef devam ediyorlar. Bunlarla ilgili uluslararası hukuk ve ikili anlaşmalarımız var. Siz Lozan Antlaşması’nı, Paris Antlaşması’nı yok sayamazsınız. Altında imzanız olan bu anlaşmaların istediğiniz maddelerini uygulayacaksınız, istemediklerinizi uygulamayacaksınız, dünyada böyle bir şey yok.”
“Yunanistan’ın silahlanma sevdası beyhude”
Bazı Yunan siyasilerin konuşmalarının ve eylemlerinin temelinde yayılmacı bir anlayışın olduğunu belirten Bakan Akar, Türkiye’ye yönelik suni bir tehdit algısı oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.
Buna bağlı olarak bir silahlanma sevdasına giren Yunanistan’ın birtakım ittifaklar peşinde koşmaya çalıştığına dikkati çeken Bakan Akar, “Biz de ‘Bunlar beyhude gayretler’ diyoruz. Zaten akil, aklı başında Yunanlar da bunu ifade ediyorlar. Bu kadar ekonomik problem varken birtakım silahlanma sevdasıyla Yunan halkının imkânlarını, fırsatlarını, maddi kaynaklarını har vurup harman savurmak öncelikle ve özellikle Yunan halkını rahatsız ediyor, onun yükünü artırıyor.” dedi.
“Türkiye güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik”
Türkiye’nin Yunanistan başta olmak üzere tüm komşularının sınırlarına, toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu vurgulayan Bakan Akar, “Türkiye coğrafyası, nüfusu, ordusu, ekonomisi, tarihve değerleriyle güçlü bir devlet. Fakat Türkiye hiç kimseye karşı bir tehdit değil. Bunun görülmesi, bilinmesi lazım. Türkiye hem bölgesel hem de küresel barışın ve istikrarın teminatı olmaya veya küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamaya devam ediyor. Bizim durumumuz budur. Türkiye güvenilir, güçlü ve etkin bir müttefik. Bunu herkesin bilmesi lazım.” ifadelerini kullandı.
Yunanistan’ın, Türkiye ile olan sorunlarını Türkiye-NATO, Türkiye-AB, Türkiye-Avrupa sorunu hâline dönüştürmeye çalışmasını büyük bir yanlış olarak nitelendiren Bakan Akar, “Diğer taraftan bazı Avrupalı dostlarımızın, AB’deki, NATO’daki bazı dostlarımızın bunu böyle algılaması da esef verici. Taraf tutmamaları lazım. Bu konuda maalesef AB mensuplarının özellikle bazıları Türk-Yunan meselelerinde ön yargılı, tek yanlı ve körü körüne Yunan yanlısı. Gerçekleri bir tarafa bırakmak, göz ardı etmek suretiyle âdeta olayı çözmemek için ateşe benzin dökmek şeklinde bir yaklaşım sergiliyorlar.” diye konuştu.
Türkiye’nin çok sayıda Suriyeli mülteciye ev sahipliği yaptığını, insani yardımda bulunduğunu ifade eden Bakan Akar, “Hâl böyleyken Yunanistan’a girmeye çalışan en fazla 100 kişiye silahla, botlarını delmek, bazen ateş etmek suretiyle karşı koymak gerçekten hiç yakışık almayan, bu çağda olmaması gereken, uluslararası hukuk, insani değerler, insan hakları bakımından kabulü mümkün olmayan davranışlardır. 3 yılda, 85 bin mülteciyi özellikle denizde acımasız, canice, insanlık dışı şekilde karşılamışlar, ittirmişlerdir. Bunun başka yolu olması lazım. Buna derhâl son verilmeli.” diye konuştu.
“Kimse yokken biz vardık”
İpsala’da Yunan sınır unsurları tarafından geri itilen 19 kişinin donarak öldüğünü hatırlatan Bakan Akar, “AB’de, başka yerlerde insan haklarının en önde savunucusu olarak ortaya çıkanlar nerede? Avrupa’nın göbeğinde insanlar hayatlarını kaybettiler. Sağ kalanların ifadeleri var: ‘Soydular, bizi çıplak tuttular, paramız pulumuz gitti. Çoluğumuz çocuğumuzla ölüme terk ettiler.’ diyorlar. Yunan muhataplarımızdan bunlara bir çare bulunmasını istiyoruz. Bu, insan haklarının kesin ihlalidir.” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs’taki gelişmelere yönelik soru üzerine de Bakan Akar, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin eşit hak sahibi olduğunu anlamaları, Türk varlığını kabul etmeleri lazım. Türk varlığını içlerine sindirmeleri lazım. Kimseler yokken biz vardık orada. Dolayısıyla bu tarihî arka planıyla, sosyal yapısıyla, değerleriyle, gelişimiyle bunları görmek lazım. Oradaki insanların da Kıbrıslı kardeşlerimizin de haklarına saygı göstermeleri lazım.” açıklamasında bulundu.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi