İngiliz savaş uçaklarına otonom İHA desteği!
RAF bünyesinde 1 Nisan 2020 yılında yeniden kurulan 216. Filonun, gelecekteki sürü İHA teknolojisinin test edileceği deneysel bir birim olarak faaliyet göstereceği açıklanmıştı. Ancak geçen 4 yıl içinde kaynak sorunları nedeniyle planlanan denemeleri gerçekleştiremedi. Bu süreçte Callen-Lenz’in ‘Koios’ adlı hava aracı ve Blue Bear Systems Research tarafından geliştirilen ‘Centurion’ kontrol sistemini içeren denemeler de iptal edildi.
Filodaki durgunluk sebebiyle Doğu Wiltshire Milletvekili Danny Kruger, 216. Filosu için sürü İHA’larının temin edilmesi konusundaki ilerlemeyi ve filonun operasyonel testlerdeki rolünü sordu.
Savunma Bakan Yardımcısı Luke Pollard, İHA denemelerindeki sorumlulukların değiştiğini ve artık bu görevlerin Ortak İnsansız Hava Sistemi Test ve Değerlendirme Filosu olarak hizmet verecek olan 744. Deniz Hava Filosuna devredildiğini açıkladı.
Pollard, açıklamasında şunları söyledi: “216. Filo, başlangıçta sürü İHA denemeleri filosu olarak kurulmuştu. Ancak İHA test ve değerlendirme rolü artık Ortak İnsansız Hava Sistemi Test ve Değerlendirme Filosu olarak hizmet verecek olan 744. Deniz Hava Filosu tarafından yürütülecek. Böylece 216. Filonun, 2025 yılında Eşgüdümlü Otonom Platform (ACP) kabiliyetinin operasyonel olarak devreye alınması sürecinde görev yapması planlanıyor”
Bu değişim, İngiliz haber kaynaklarında ‘’216. Filonun odak noktasının deneme aşamasından operasyonel görevlere kayacağı’’ şeklinde yorumlandı. Bu geçişe rağmen İngiliz Savunma Bakanlığı, gelişmiş insansız hava kabiliyetlerini geliştirmeye olan bağlılığını sürdürüyor.
RAF’ın Eşgüdümlü Otonom Platform Stratejisi, insansız hava araçlarının mürettebatlı uçaklarla birlikte çalışarak askeri operasyonları desteklemesini amaçlayan bir plandır. Bu strateji, 2030’a kadar İHA’ların Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne tam olarak entegre edilmesini hedefliyor.
Eşgüdümlü Otonom Platform (ACP) Stratejisi nedir?
ACP’ler, bağımsız ya da mürettebatlı uçaklarla koordinasyon içinde çalışabilen otonom sistemlerdir. Gözetleme, keşif ve saldırı gibi görevleri üstlenerek mürettebatlı uçakların operasyonel kapasitesini artırırlar. Strateji, bu platformların uygun maliyetli, esnek ve hızla üretilebilecek şekilde tasarlanmasını öngörüyor. Bu sayede, savaş kayıplarına karşı hızla yenilenebilir ve personel riskini en aza indirebilir.
Bununla birlikte teknolojik gelişmeleri ve insansız sistemlerin hızlı adaptasyonunu merkeze alıyor. BAE Systems gibi büyük sanayi ortakları ile iş birliği yaparak, İngiltere’nin savunma kabiliyetlerini güçlendirmeyi amaçlıyor. ACP için oluşturulan konsensüste şimdilik 3 taraf bulunuyor. Bu şirketler:
- BAE Systems: İngiltere’nin en büyük savunma şirketlerinden biri olan BAE Systems, ACP platformlarının geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor. Mürettebatlı ve mürettebatsız uçakların koordinasyonunu sağlayacak teknolojiler üzerinde çalışıyor.
- Callen-Lenz: Bu şirket, özellikle sürü İHA ve otonom hava araçları üzerinde çalışıyor. Projede “Koios” adlı hava aracını geliştirdi. Ancak denemeler 2023’te iptal edildi.
- Blue Bear Systems Research: Otonom sistemler ve drone kontrol teknolojilerinde uzmanlaşmış olan bu firma, ACP projesinde yer alıyor. “Centurion” adlı yer kontrol sistemini geliştirdi.
Strateji, ACP’nin İstihbarat, Gözetim, Keşif (ISR) ve Saldırı gibi rollerde nasıl bir katkı sağlayacağını ayrıntılarıyla açıklıyor. Ayrıca mevcut ve gelecekteki mürettebatlı uçakların operasyonel etkilerini artırmak için ACP’nin kritik görevler üstleneceğini belirtiyor.
RAF, daha önce yayınladığı ‘Eşgüdümlü Otonom Platform Stratejisi’ ile gelişmiş insansız hava araçlarının kullanıldığı hava muharebesine geçişin zeminini hazırlamıştı. Belgede, gelişmiş bir savaş uçağı filosuna doğru bir geçiş yapılacağı ayrıntılı olarak anlatılıyor. Strateji adına şunlar belirtiliyor:
“Uygun olduğu durumlarda, bu platformlar farklı alanlardaki diğer mürettebatlı ve mürettebatsız hava araçlarıyla birlikte çalışacak, mevcut kapasitemize ek kapasite katacak ve Hava Operasyon Konseptinin birçok temel unsuruna katkıda bulunacaktır. Sistem mühendisliği ilerlemelerinden yararlanılarak, yeni mürettebatsız uçaklar, istenmeyen olsa da savaş kaybını kabul edilebilir kılacak şekilde dinamik olarak geliştirilebilir, tasarlanabilir ve üretilebilir.”
ACP stratejisindeki insanlı savaş uçağı rolü de Tempest projesiyle şekilleniyor!
İngiliz Hava Kuvvetleri (RAF), gelecekte 6. nesil savaş uçağı olarak en büyük yatırımlarını Tempest projesine yapıyor. Tempest, İngiltere’nin liderliğinde İtalya ve Japonya ile birlikte geliştirdiği 6. nesil savaş uçağıdır. Uçağın 2030’ların ortalarından itibaren hizmete girmesi planlanıyor. Bu uçak, gelişmiş yapay zeka sistemleri, özellikle sürü İHA entegrasyonu ve gelişmiş silah teknolojileri gibi yenilikçi özelliklerle ön plana çıkıyor. Geliştirme programının başında İsveç‘in de yer almasına rağmen ihtiyaç farklılığı yüzünden, muharip uçak geliştirme programından çekilmişti.