İşçi Partisi’nin tarihi zaferi devamında Başbakan Rishi Sunak’ın istifası!
İngiltere’de Perşembe günü yapılan genel seçimlerde Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi, 14 yıllık Muhafazakar Parti dönemini sona erdirdi.
Seçim sonuçlarına göre, İşçi Partisi 411 sandalye kazanarak, İngiltere Parlamentosu’nun 650 üyeli Avam Kamarası’nda çoğunluğu elde etti.
Seçimi kaybeden Muhafazakar Parti ise 121 sandalye ile tarihinin en düşük milletvekili sayısına sahip oldu.
Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi, Avam Kamarası’ndaki 650 sandalyeden 412’sini kazanarak büyük bir çoğunluk elde etti. Bu, İşçi Partisi’ne 172 sandalyelik bir çoğunluk sağladı ve seçmenlerin açık bir değişim ve yeni liderlik talebini yansıttı. Rishi Sunak liderliğindeki Muhafazakâr Parti ise unutulamayacak kadar ciddi bir yenilgi yaşadı.
İsrail’e destek vermişti
Keir Starmer daha önce yaptığı konuşmalarda, İsrail’in Gazze’yi işgalini savunmuş ve “kendisini savunma hakkını kullandığı” gerekçesiyle İsrail’e destek vermişti.
Starmer’ın bu açıklamaları çok sayıda Filistin yanlısı seçmeni kızdırmış ve acil ateşkes çağrısı yapan onlarca İşçi Partisi milletvekili Starmer’a tepki göstermişti. Starmer ise nihayet Şubat ayında “kalıcı ateşkes” çağrısı yapmış ve “Bu hemen gerçekleşmeli” şeklinde demeç vermişti.
Ek olarak Starmer, İngiltere’nin Yemen’deki Husilerin üslerini bombalamasına da destek vermişti.
YouGov’un Mart ayındaki kamuoyu araştırmasına göre, İngiltere’de halkın yüzde 52’si Starmer’ın bu meseleyi iyi yönetemediğini düşünüyor.
Starmer’ın Jeremy Corbyn’in liderliğindeki İşçi Partisi döneminde milletvekili olarak siyasete atıldığı biliniyor. 2019 yılındaki seçimlerde İşçi Partisi’nin ağır yenilgisi sonrası Corbyn parti liderliğinden istifa etmiş ve yerine 2020 yılında Starmer geçmişti.
Daha sonrasında Starmer, Corbyn’i, İşçi Partisi lideri olduğu dönemindeki “Yahudi karşıtı açıklamalarının yeniden gündeme gelmesi” sonrası yaşanan tartışmalar nedeniyle partiden ihraç etmişti.
İşçi Partisi’nin zaferine yol açan iç faktörler
İşçi Partisi’nin bu zaferine katkıda bulunan birkaç anahtar faktör bulunuyor. Bu söz konusu faktörlerden iç dengelere odaklanacak olursak karşımıza birkaç madde çıkıyor:
- Ekonomik endişeler: Muhafazakâr hükümetin ekonomik politikaları, özellikle COVID-19 pandemisinin ardından ciddi eleştiriler almıştı. Seçmenler, ekonominin durumu konusunda endişeliydi ve Rishi Sunak’ın ekonomik istikrar ile toparlanma üzerine kurulu kampanyasına rağmen, birçok kişi hükümetin önlemlerini yetersiz buldu. Yükselen enflasyon, durgun ücretler ve yaşam maliyeti krizi gibi konular seçim öncesinde kamuoyunun gündeminde önemli yer tutmuştu.
- Sağlık ve kamu hizmetleri: İşçi Partisi’nin kampanyası, Muhafazakâr hükümetin Ulusal Sağlık Hizmeti (NHS) ve diğer kamu hizmetleri konusundaki yetersizliklerine odaklandı. Keir Starmer, sağlık ve eğitimi iyileştirmek için artırılmış fon ve kapsamlı reformlar vaat etti, bu da seçmenler arasında güçlü bir yankı buldu.
- Siyasi skandallar ve liderlik sorunları: Muhafazakâr Parti’nin son yıllarda yaşadığı siyasi skandallar, partinin kamuoyundaki itibarını ciddi şekilde zedeledi. Boris Johnson’ın “Partygate” skandalı ve Liz Truss’ın kısa süren ve tartışmalı başbakanlık dönemi, partinin içindeki bölünmeleri ve liderlik krizlerini daha da derinleştirdi. Bu durum, Sunak’ın liderliği döneminde de devam etti ve parti içindeki huzursuzluk, seçim sonuçlarına olumsuz yansıdı.
- Kampanyastratejisi: İşçi Partisi’nin kampanyası, mesajlaşmada oldukça etkiliydi. Starmer, değişim ve yenilenme temalarına odaklandı ve İşçi Partisi’ni bölünmüş Muhafazakâr Parti’ye karşı birleşik ve güvenilir bir alternatif olarak sundu. Partinin net ve tutarlı iletişimi, güçlü bir saha kampanyasıyla birleştiğinde seçmenlerin harekete geçmesini sağladı.
İşçi Partisi için yol haritası
Avam Kamarası’nda güçlü bir çoğunluğa sahip olan Keir Starmer liderliğindeki İşçi hükümeti, şimdi iddialı gündemini uygulamaya hazır. Öncelikli hedefler arasında ekonomik eşitsizlikle mücadele, kamu hizmetlerine yatırım yapma ve iklim değişikliği ile mücadele bulunuyor.
“Siyaseti kamu hizmetine döndürmek zorundayız,” şeklinde konuşan Starmer, önümüzdeki beş yıl için siyasi hedeflerinin “önce ülke, sonra parti” olacağını ve “ulusal yenilenmeye” odaklanacağını açıkladı.
Partinin politika önceliklerini özetleyen İşçi Partisi Manifestosu’nda beş hedef sıralanıyor. Bu hedefler arasında ekonomik büyümeyi başlatmak; temiz enerjiyi geliştirmek; şiddet içeren suçları azaltmak; eğitimde reform yapmak ve zor durumdaki Ulusal Sağlık Servisi için yatırım yaparak iyileştirmek yer alıyor.
Starmer, Cuma günü yaptığı konuşmada, “Kaosu durduracağız dedik. Yeni bir sayfa açacağımızı söyledik. Bunları yapacağız. Değişim çalışmaları bugün başlıyor,” dedi.
We said we will stop the chaos. And we will.
We said we will turn the page. And we have.
The work of change begins today. pic.twitter.com/nROZuPdxNj
— Keir Starmer (@Keir_Starmer) July 5, 2024
Ek olarak Keir Starmer liderliğindeki İşçi Partisi hükümetinin Avrupa Birliği ile ilişkilerin yeniden şekillendirilmesi ve uluslararası arenada daha aktif bir rol üstlenilmesi de planlar arasında yer alıyor.
İngiltere’nin ilk kadın maliye bakanı olmaya hazırlanan İşçi Partili Rachel Reeves, ekonomik anlamda karşılaşacağı zorluğun boyutundan çekinmediğini belirtti.
Gazetecilere verdiği demeçte, Muhafazakârlardan devralınan mirasa yönelik olarak korkunç bir seviyede olduğunu belirten Reeves, İngiltere’nin borç yükünün ülkenin milli gelirinin yüzde 100’üne ulaştığını ve vergi yükünün de 17 yılın en yüksek seviyesinde olduğunu açıkladı. “Her şeyi hemen düzeltme sözü veremeyeceğini,” dile getiren Reeves, İşçi Partisi hükümetinin temel misyonunun ekonomik büyümeyi başlatmak olacağını söyledi.
Kamuoyunda konuşulan konular ve İşçi Partisi yetkililerinin verdikleri demeçlere göre planlanan yol haritası aşağıda verildiği gibidir:
- Ekonomik sorunlara İşçi Partisi’nin yanıtı: İşçi Partisi, ekonomik adalet ve refahı ön planda tutan politikalarla seçmenlere hitap etti. Starmer, özellikle düşük ve orta gelirli ailelerin yaşam standartlarını yükseltmek için çeşitli reformlar vaat etti. Ayrıca, yeşil ekonomi ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapma planları, genç seçmenler arasında büyük ilgi uyandırdı.
- Sağlık hizmetleri: NHS’nin finansman yetersizliği ve personel sıkıntıları, pandemi sırasında daha da belirgin hale geldi. İşçi Partisi, sağlık sistemine daha fazla kaynak ayırma ve sağlık çalışanlarının çalışma koşullarını iyileştirme sözü verdi. Starmer, sağlık hizmetlerine erişimi artırmak ve bekleme sürelerini kısaltmak için çeşitli yapısal reformlar yapmayı planladığını belirtti.
- Eğitim reformları: Eğitim sisteminin modernizasyonu, İşçi Partisi’nin öncelikli hedeflerinden biri oldu. Starmer, okulların finansmanını artırmayı, öğretmenlerin maaşlarını iyileştirmeyi ve eğitimde fırsat eşitliğini sağlamayı vaat etti. Ayrıca, mesleki eğitim ve üniversite eğitimi için daha fazla burs ve destek sağlanacağı belirtildi.
- İklim değişikliği ile mücadele: İşçi Partisi, iklim değişikliği ile mücadelede iddialı hedefler belirledi. Karbon nötr ekonomiye geçiş, yenilenebilir enerji yatırımları ve çevresel sürdürülebilirlik politikaları, partinin ana kampanya temalarından biriydi. Starmer, bu alanda küresel liderlik rolü üstlenmek ve Birleşik Krallık’ı yeşil enerji konusunda öncü bir ülke yapmak istediğini vurguladı.
Rishi Sunak’ın istifası ve Muhafazakâr Parti’nin geleceği
Bu yıkıcı yenilginin ardından, Rishi Sunak hem Başbakanlık hem de Muhafazakâr Parti liderliği görevlerinden istifa ettiğini açıkladı. İstifa konuşmasında, Sunak seçmenlerin açık bir değişim talebini kabul etti ve partinin kötü performansından sorumluluğu üstlendi. Muhafazakâr Parti’nin kamuoyunun güvenini yeniden kazanmak için önemli bir iç değerlendirme ve yenilenme sürecine girmesi gerektiğini vurguladı.
Sunak’ın istifası, partinin geleceği konusunda önemli soruları gündeme getirdi. Parti, yeni liderlik arayışına girerken, iç değerlendirme ve yenilenme sürecine de girmek zorunda kaldı. Penny Mordaunt gibi potansiyel lider adayları, partiyi yeniden toparlama ve eski gücüne kavuşturma çabası içinde olacaklar.
Sonuç olarak, 2024 genel seçimleri, Birleşik Krallık siyasetinde önemli bir dönüm noktasını işaret ediyor. İşçi Partisi’nin zaferi, geniş çapta bir değişim ve yeni liderlik talebini yansıtıyor. Keir Starmer, ulusu yönetmeye hazırlanırken, Birleşik Krallık siyasi manzarası önemli bir dönüşüm sürecine giriyor. Muhafazakâr Parti ise, gelecekte tekrar güçlü bir siyasi güç olabilmek için bir değerlendirme ve yeniden inşa sürecinden geçmek zorunda.