Güney Kıbrıs’ta İngiltere’ye yönelik protestolar başladı!
Pazar günü, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içerisinde yer alan ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait Ağrotur askeri üssünde, Güney Kıbrıslı Rum aktivistler tarafından bir protesto gösterisi düzenlendi.
Aktivistler, İngiliz üssünün Yemen’deki Husilere karşı saldırılarda fırlatma rampası olarak kullanılmasına tepki gösterdiler.
Husilerin Gazze’deki saldırgan ve sivilleri ayırt etmeyen saldırılara cevaben Kızıldeniz’de gerçekleştirdiği eylemlere karşılık ABD ve İngiliz savaş uçakları, gemileri ve denizaltıları Yemen’deki Husi güçlerine karşı düzinelerce saldırı düzenlemişti.
Ağrotur üssü ise bu saldırılarda yer alan savaş jetlerinin kullanımı için bir geçiş noktası olarak kullanılmıştı.
Yüzlerce protestocu tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, İngiltere’nin GKRY topraklarında elinde bulundurduğu iki üsten biri olan Ağrotur’un girişinde “Ölüm üslerinden defolun” sloganı atıldı.
Güney Kıbrıs merkezli United for Palestine (Filistin İçin Birlik) organizasyonundan Natalia Olivia, “Biz buradayız çünkü İngiltere hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırılarında İsrail’i desteklemek için Kıbrıs topraklarını kullanmasına ortak olmalarını kınıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunurken, bir diğer aktivist Nicos Panayiotou ise İngiliz üslerinin kullanılmasını utanç verici olarak nitelendirdi ve “Her Kıbrıslının kınadığı bir eylemi gerçekleştirmek için Kıbrıs toprakları kullanılıyor.” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.
Aktivistler Husilere yönelik saldırıları kınarken aynı zamanda üs aracılığıyla İngiltere’nin İsrail’e silah sevkiyatı gerçekleştirdiği iddialarına yönelik protestolar da gerçekleştirdi.
Protestolara yanıt olarak İngiltere Savunma Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Ağrotur’daki İngiliz Kuvvetleri Gazze’ye insani yardım sevkiyatını desteklemeye devam ediyor. İsrail’e yapılan uçuşlarda herhangi bir ölümcül kargo taşınmadı.”
İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırgan faaliyetlerine bir tepki olarak, Hamas’ın askeri kolu İzzettin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırı sonucunda Orta Doğu’daki gerilim tırmanmış ve İsrail, Gazze’yi abluka altına alarak orada “askeri operasyon” adı altında bir işgal başlatmıştı. Ayrıca İsrail, Lübnan ve Suriye’nin belirli bölgelerine saldırılar düzenlerken, Batı Şeria, Irak ve Sudan’da çatışmalar devam ediyor. Son gelişmeler ışığında, İngiltere ile ABD’nin bölge çatışmalarına dahil olması ve Yemen’deki Husilere yönelik bir hava operasyonu düzenlenmesi sonucunda bölgedeki gerginlik giderek yükseliyor.
Güney Kıbrıs’ta İngiltere’ye yönelik protestolar başladı!
Pazar günü, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içerisinde yer alan ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait Ağrotur askeri üssünde, Güney Kıbrıslı Rum aktivistler tarafından bir protesto gösterisi düzenlendi.
Aktivistler, İngiliz üssünün Yemen’deki Husilere karşı saldırılarda fırlatma rampası olarak kullanılmasına tepki gösterdiler.
Husilerin Gazze’deki saldırgan ve sivilleri ayırt etmeyen saldırılara cevaben Kızıldeniz’de gerçekleştirdiği eylemlere karşılık ABD ve İngiliz savaş uçakları, gemileri ve denizaltıları Yemen’deki Husi güçlerine karşı düzinelerce saldırı düzenlemişti.
Ağrotur üssü ise bu saldırılarda yer alan savaş jetlerinin kullanımı için bir geçiş noktası olarak kullanılmıştı.
Yüzlerce protestocu tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, İngiltere’nin GKRY topraklarında elinde bulundurduğu iki üsten biri olan Ağrotur’un girişinde “Ölüm üslerinden defolun” sloganı atıldı.
Güney Kıbrıs merkezli United for Palestine (Filistin İçin Birlik) organizasyonundan Natalia Olivia, “Biz buradayız çünkü İngiltere hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırılarında İsrail’i desteklemek için Kıbrıs topraklarını kullanmasına ortak olmalarını kınıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunurken, bir diğer aktivist Nicos Panayiotou ise İngiliz üslerinin kullanılmasını utanç verici olarak nitelendirdi ve “Her Kıbrıslının kınadığı bir eylemi gerçekleştirmek için Kıbrıs toprakları kullanılıyor.” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.
Aktivistler Husilere yönelik saldırıları kınarken aynı zamanda üs aracılığıyla İngiltere’nin İsrail’e silah sevkiyatı gerçekleştirdiği iddialarına yönelik protestolar da gerçekleştirdi.
Protestolara yanıt olarak İngiltere Savunma Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Ağrotur’daki İngiliz Kuvvetleri Gazze’ye insani yardım sevkiyatını desteklemeye devam ediyor. İsrail’e yapılan uçuşlarda herhangi bir ölümcül kargo taşınmadı.”
İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırgan faaliyetlerine bir tepki olarak, Hamas’ın askeri kolu İzzettin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırı sonucunda Orta Doğu’daki gerilim tırmanmış ve İsrail, Gazze’yi abluka altına alarak orada “askeri operasyon” adı altında bir işgal başlatmıştı. Ayrıca İsrail, Lübnan ve Suriye’nin belirli bölgelerine saldırılar düzenlerken, Batı Şeria, Irak ve Sudan’da çatışmalar devam ediyor. Son gelişmeler ışığında, İngiltere ile ABD’nin bölge çatışmalarına dahil olması ve Yemen’deki Husilere yönelik bir hava operasyonu düzenlenmesi sonucunda bölgedeki gerginlik giderek yükseliyor.
Güney Kıbrıs’ta İngiltere’ye yönelik protestolar başladı!
Pazar günü, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içerisinde yer alan ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait Ağrotur askeri üssünde, Güney Kıbrıslı Rum aktivistler tarafından bir protesto gösterisi düzenlendi.
Aktivistler, İngiliz üssünün Yemen’deki Husilere karşı saldırılarda fırlatma rampası olarak kullanılmasına tepki gösterdiler.
Husilerin Gazze’deki saldırgan ve sivilleri ayırt etmeyen saldırılara cevaben Kızıldeniz’de gerçekleştirdiği eylemlere karşılık ABD ve İngiliz savaş uçakları, gemileri ve denizaltıları Yemen’deki Husi güçlerine karşı düzinelerce saldırı düzenlemişti.
Ağrotur üssü ise bu saldırılarda yer alan savaş jetlerinin kullanımı için bir geçiş noktası olarak kullanılmıştı.
Yüzlerce protestocu tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, İngiltere’nin GKRY topraklarında elinde bulundurduğu iki üsten biri olan Ağrotur’un girişinde “Ölüm üslerinden defolun” sloganı atıldı.
Güney Kıbrıs merkezli United for Palestine (Filistin İçin Birlik) organizasyonundan Natalia Olivia, “Biz buradayız çünkü İngiltere hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırılarında İsrail’i desteklemek için Kıbrıs topraklarını kullanmasına ortak olmalarını kınıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunurken, bir diğer aktivist Nicos Panayiotou ise İngiliz üslerinin kullanılmasını utanç verici olarak nitelendirdi ve “Her Kıbrıslının kınadığı bir eylemi gerçekleştirmek için Kıbrıs toprakları kullanılıyor.” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.
Aktivistler Husilere yönelik saldırıları kınarken aynı zamanda üs aracılığıyla İngiltere’nin İsrail’e silah sevkiyatı gerçekleştirdiği iddialarına yönelik protestolar da gerçekleştirdi.
Protestolara yanıt olarak İngiltere Savunma Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Ağrotur’daki İngiliz Kuvvetleri Gazze’ye insani yardım sevkiyatını desteklemeye devam ediyor. İsrail’e yapılan uçuşlarda herhangi bir ölümcül kargo taşınmadı.”
İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırgan faaliyetlerine bir tepki olarak, Hamas’ın askeri kolu İzzettin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırı sonucunda Orta Doğu’daki gerilim tırmanmış ve İsrail, Gazze’yi abluka altına alarak orada “askeri operasyon” adı altında bir işgal başlatmıştı. Ayrıca İsrail, Lübnan ve Suriye’nin belirli bölgelerine saldırılar düzenlerken, Batı Şeria, Irak ve Sudan’da çatışmalar devam ediyor. Son gelişmeler ışığında, İngiltere ile ABD’nin bölge çatışmalarına dahil olması ve Yemen’deki Husilere yönelik bir hava operasyonu düzenlenmesi sonucunda bölgedeki gerginlik giderek yükseliyor.
Güney Kıbrıs’ta İngiltere’ye yönelik protestolar başladı!
Pazar günü, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) sınırları içerisinde yer alan ve İngiltere Kraliyet Hava Kuvvetleri’ne ait Ağrotur askeri üssünde, Güney Kıbrıslı Rum aktivistler tarafından bir protesto gösterisi düzenlendi.
Aktivistler, İngiliz üssünün Yemen’deki Husilere karşı saldırılarda fırlatma rampası olarak kullanılmasına tepki gösterdiler.
Husilerin Gazze’deki saldırgan ve sivilleri ayırt etmeyen saldırılara cevaben Kızıldeniz’de gerçekleştirdiği eylemlere karşılık ABD ve İngiliz savaş uçakları, gemileri ve denizaltıları Yemen’deki Husi güçlerine karşı düzinelerce saldırı düzenlemişti.
Ağrotur üssü ise bu saldırılarda yer alan savaş jetlerinin kullanımı için bir geçiş noktası olarak kullanılmıştı.
Yüzlerce protestocu tarafından gerçekleştirilen eylemlerde, İngiltere’nin GKRY topraklarında elinde bulundurduğu iki üsten biri olan Ağrotur’un girişinde “Ölüm üslerinden defolun” sloganı atıldı.
Güney Kıbrıs merkezli United for Palestine (Filistin İçin Birlik) organizasyonundan Natalia Olivia, “Biz buradayız çünkü İngiltere hükümetinin Gazze’ye yönelik saldırılarında İsrail’i desteklemek için Kıbrıs topraklarını kullanmasına ortak olmalarını kınıyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulunurken, bir diğer aktivist Nicos Panayiotou ise İngiliz üslerinin kullanılmasını utanç verici olarak nitelendirdi ve “Her Kıbrıslının kınadığı bir eylemi gerçekleştirmek için Kıbrıs toprakları kullanılıyor.” ifadelerini kullanarak tepki gösterdi.
Aktivistler Husilere yönelik saldırıları kınarken aynı zamanda üs aracılığıyla İngiltere’nin İsrail’e silah sevkiyatı gerçekleştirdiği iddialarına yönelik protestolar da gerçekleştirdi.
Protestolara yanıt olarak İngiltere Savunma Bakanlığı sözcüsü şunları söyledi: “Ağrotur’daki İngiliz Kuvvetleri Gazze’ye insani yardım sevkiyatını desteklemeye devam ediyor. İsrail’e yapılan uçuşlarda herhangi bir ölümcül kargo taşınmadı.”
İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırgan faaliyetlerine bir tepki olarak, Hamas’ın askeri kolu İzzettin El Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de İsrail’e karşı gerçekleştirdiği saldırı sonucunda Orta Doğu’daki gerilim tırmanmış ve İsrail, Gazze’yi abluka altına alarak orada “askeri operasyon” adı altında bir işgal başlatmıştı. Ayrıca İsrail, Lübnan ve Suriye’nin belirli bölgelerine saldırılar düzenlerken, Batı Şeria, Irak ve Sudan’da çatışmalar devam ediyor. Son gelişmeler ışığında, İngiltere ile ABD’nin bölge çatışmalarına dahil olması ve Yemen’deki Husilere yönelik bir hava operasyonu düzenlenmesi sonucunda bölgedeki gerginlik giderek yükseliyor.
