İran’dan Rusya elçisine tepki geldi!
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre İran; Moskova ve Arap ülkelerinin, İran’ın Basra Körfezi’ndeki tartışmalı adalar üzerindeki iddiasına karşı çıkan, ortak bir bildiri yayınlamasının ardından Rusya’nın maslahatgüzarını çağırdı.
İran’ın resmi IRNA haber ajansı, Rus elçisinin Cumartesi günü çağrıldığını ve Moskova’ya iletilmek üzere bir nota verildiğini bildirdi.
Bu notada, Tahran, Fas’ta düzenlenen 6. Arap-Rus İşbirliği Forumu’nun yayınladığı, İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki adalar üzerindeki anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısını içeren açıklamayı protesto etti.
IRNA’nın ayrı bir raporunda, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın, Rus mevkidaşıyla telefon üzerinden yaptığı görüşmede, “ülkelerin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı göstermenin, uluslararası ilişkilerdeki temel ilkeler arasında yer aldığını” söylediği belirtildi.
Bu, İran’ın ihtilaflı adalarla ilgili yorumlar üzerine bu yıl ikinci kez bir Rus elçisini protesto amacıyla çağırması anlamına geliyor. Tahran, Temmuz ayında da benzer bir açıklama üzerine yine Rus büyükelçisini çağırmıştı.
Bu diplomatik anlaşmazlık, iki ülke arasında nadir görülen bir durumdur. İran, Rusya’ya, Ukrayna’da kullanabileceği insansız hava araçları sağlamıştı. Aynı zamanda her iki ülke de Suriye İç Savaşı’nda Beşar Esad’ın güçlü destekçileri olmuştu.
İhtilaflı adalar hakkında
İran, 1971’de İngiliz güçlerinin çekilmesinin ardından Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının kontrolünü ele geçirmişti. Tahran yönetimi bu adaları topraklarının “ayrılmaz” bir parçası olarak kabul ediyor. BAE ise üç ada üzerinde hak iddia ediyor ve müzakere yoluyla çözüm bulunması için uzun süredir baskı yapıyor.
Üç adanın Hürmüz Boğazı’na yakınlığıyla stratejik konumu, dünya petrol arzının yaklaşık beşte birinin geçtiği ana su yolunu kontrol ediyor.
İran, adaların antik çağlardan itibaren Pers devletlerinin bir parçası olduğunu ve 20. yüzyılın başlarında İngilizler tarafından işgal edilene kadar bu durumun böyle devam ettiğini savunuyor. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden biri olan Şarika ile yapılan bir anlaşmanın, Ebu Musa’yı yönetme ve orada asker bulundurma hakkını kendisine verdiğini iddia ediyor.
Diğer iki ada ile ilgili böyle bir anlaşma bulunmamaktadır. BAE, bu adaların İran tarafından Birleşik Arap Emirlikleri federasyonunun kurulmasından sadece birkaç gün önce zorla ele geçirilmeden önce Ras el-Hayme emirliğine ait olduğunu iddia ediyor.
İran’dan Rusya elçisine tepki geldi!
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre İran; Moskova ve Arap ülkelerinin, İran’ın Basra Körfezi’ndeki tartışmalı adalar üzerindeki iddiasına karşı çıkan, ortak bir bildiri yayınlamasının ardından Rusya’nın maslahatgüzarını çağırdı.
İran’ın resmi IRNA haber ajansı, Rus elçisinin Cumartesi günü çağrıldığını ve Moskova’ya iletilmek üzere bir nota verildiğini bildirdi.
Bu notada, Tahran, Fas’ta düzenlenen 6. Arap-Rus İşbirliği Forumu’nun yayınladığı, İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki adalar üzerindeki anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısını içeren açıklamayı protesto etti.
IRNA’nın ayrı bir raporunda, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın, Rus mevkidaşıyla telefon üzerinden yaptığı görüşmede, “ülkelerin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı göstermenin, uluslararası ilişkilerdeki temel ilkeler arasında yer aldığını” söylediği belirtildi.
Bu, İran’ın ihtilaflı adalarla ilgili yorumlar üzerine bu yıl ikinci kez bir Rus elçisini protesto amacıyla çağırması anlamına geliyor. Tahran, Temmuz ayında da benzer bir açıklama üzerine yine Rus büyükelçisini çağırmıştı.
Bu diplomatik anlaşmazlık, iki ülke arasında nadir görülen bir durumdur. İran, Rusya’ya, Ukrayna’da kullanabileceği insansız hava araçları sağlamıştı. Aynı zamanda her iki ülke de Suriye İç Savaşı’nda Beşar Esad’ın güçlü destekçileri olmuştu.
İhtilaflı adalar hakkında
İran, 1971’de İngiliz güçlerinin çekilmesinin ardından Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının kontrolünü ele geçirmişti. Tahran yönetimi bu adaları topraklarının “ayrılmaz” bir parçası olarak kabul ediyor. BAE ise üç ada üzerinde hak iddia ediyor ve müzakere yoluyla çözüm bulunması için uzun süredir baskı yapıyor.
Üç adanın Hürmüz Boğazı’na yakınlığıyla stratejik konumu, dünya petrol arzının yaklaşık beşte birinin geçtiği ana su yolunu kontrol ediyor.
İran, adaların antik çağlardan itibaren Pers devletlerinin bir parçası olduğunu ve 20. yüzyılın başlarında İngilizler tarafından işgal edilene kadar bu durumun böyle devam ettiğini savunuyor. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden biri olan Şarika ile yapılan bir anlaşmanın, Ebu Musa’yı yönetme ve orada asker bulundurma hakkını kendisine verdiğini iddia ediyor.
Diğer iki ada ile ilgili böyle bir anlaşma bulunmamaktadır. BAE, bu adaların İran tarafından Birleşik Arap Emirlikleri federasyonunun kurulmasından sadece birkaç gün önce zorla ele geçirilmeden önce Ras el-Hayme emirliğine ait olduğunu iddia ediyor.
İran’dan Rusya elçisine tepki geldi!
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre İran; Moskova ve Arap ülkelerinin, İran’ın Basra Körfezi’ndeki tartışmalı adalar üzerindeki iddiasına karşı çıkan, ortak bir bildiri yayınlamasının ardından Rusya’nın maslahatgüzarını çağırdı.
İran’ın resmi IRNA haber ajansı, Rus elçisinin Cumartesi günü çağrıldığını ve Moskova’ya iletilmek üzere bir nota verildiğini bildirdi.
Bu notada, Tahran, Fas’ta düzenlenen 6. Arap-Rus İşbirliği Forumu’nun yayınladığı, İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki adalar üzerindeki anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısını içeren açıklamayı protesto etti.
IRNA’nın ayrı bir raporunda, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın, Rus mevkidaşıyla telefon üzerinden yaptığı görüşmede, “ülkelerin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı göstermenin, uluslararası ilişkilerdeki temel ilkeler arasında yer aldığını” söylediği belirtildi.
Bu, İran’ın ihtilaflı adalarla ilgili yorumlar üzerine bu yıl ikinci kez bir Rus elçisini protesto amacıyla çağırması anlamına geliyor. Tahran, Temmuz ayında da benzer bir açıklama üzerine yine Rus büyükelçisini çağırmıştı.
Bu diplomatik anlaşmazlık, iki ülke arasında nadir görülen bir durumdur. İran, Rusya’ya, Ukrayna’da kullanabileceği insansız hava araçları sağlamıştı. Aynı zamanda her iki ülke de Suriye İç Savaşı’nda Beşar Esad’ın güçlü destekçileri olmuştu.
İhtilaflı adalar hakkında
İran, 1971’de İngiliz güçlerinin çekilmesinin ardından Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının kontrolünü ele geçirmişti. Tahran yönetimi bu adaları topraklarının “ayrılmaz” bir parçası olarak kabul ediyor. BAE ise üç ada üzerinde hak iddia ediyor ve müzakere yoluyla çözüm bulunması için uzun süredir baskı yapıyor.
Üç adanın Hürmüz Boğazı’na yakınlığıyla stratejik konumu, dünya petrol arzının yaklaşık beşte birinin geçtiği ana su yolunu kontrol ediyor.
İran, adaların antik çağlardan itibaren Pers devletlerinin bir parçası olduğunu ve 20. yüzyılın başlarında İngilizler tarafından işgal edilene kadar bu durumun böyle devam ettiğini savunuyor. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden biri olan Şarika ile yapılan bir anlaşmanın, Ebu Musa’yı yönetme ve orada asker bulundurma hakkını kendisine verdiğini iddia ediyor.
Diğer iki ada ile ilgili böyle bir anlaşma bulunmamaktadır. BAE, bu adaların İran tarafından Birleşik Arap Emirlikleri federasyonunun kurulmasından sadece birkaç gün önce zorla ele geçirilmeden önce Ras el-Hayme emirliğine ait olduğunu iddia ediyor.
İran’dan Rusya elçisine tepki geldi!
İran’ın resmi haber ajansı IRNA’nın bildirdiğine göre İran; Moskova ve Arap ülkelerinin, İran’ın Basra Körfezi’ndeki tartışmalı adalar üzerindeki iddiasına karşı çıkan, ortak bir bildiri yayınlamasının ardından Rusya’nın maslahatgüzarını çağırdı.
İran’ın resmi IRNA haber ajansı, Rus elçisinin Cumartesi günü çağrıldığını ve Moskova’ya iletilmek üzere bir nota verildiğini bildirdi.
Bu notada, Tahran, Fas’ta düzenlenen 6. Arap-Rus İşbirliği Forumu’nun yayınladığı, İran ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki adalar üzerindeki anlaşmazlığın barışçıl bir şekilde çözülmesi çağrısını içeren açıklamayı protesto etti.
IRNA’nın ayrı bir raporunda, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın, Rus mevkidaşıyla telefon üzerinden yaptığı görüşmede, “ülkelerin egemenliğine ve bütünlüğüne saygı göstermenin, uluslararası ilişkilerdeki temel ilkeler arasında yer aldığını” söylediği belirtildi.
Bu, İran’ın ihtilaflı adalarla ilgili yorumlar üzerine bu yıl ikinci kez bir Rus elçisini protesto amacıyla çağırması anlamına geliyor. Tahran, Temmuz ayında da benzer bir açıklama üzerine yine Rus büyükelçisini çağırmıştı.
Bu diplomatik anlaşmazlık, iki ülke arasında nadir görülen bir durumdur. İran, Rusya’ya, Ukrayna’da kullanabileceği insansız hava araçları sağlamıştı. Aynı zamanda her iki ülke de Suriye İç Savaşı’nda Beşar Esad’ın güçlü destekçileri olmuştu.
İhtilaflı adalar hakkında
İran, 1971’de İngiliz güçlerinin çekilmesinin ardından Ebu Musa, Büyük Tunb ve Küçük Tunb adalarının kontrolünü ele geçirmişti. Tahran yönetimi bu adaları topraklarının “ayrılmaz” bir parçası olarak kabul ediyor. BAE ise üç ada üzerinde hak iddia ediyor ve müzakere yoluyla çözüm bulunması için uzun süredir baskı yapıyor.
Üç adanın Hürmüz Boğazı’na yakınlığıyla stratejik konumu, dünya petrol arzının yaklaşık beşte birinin geçtiği ana su yolunu kontrol ediyor.
İran, adaların antik çağlardan itibaren Pers devletlerinin bir parçası olduğunu ve 20. yüzyılın başlarında İngilizler tarafından işgal edilene kadar bu durumun böyle devam ettiğini savunuyor. Ayrıca, Birleşik Arap Emirlikleri’nin yedi emirliğinden biri olan Şarika ile yapılan bir anlaşmanın, Ebu Musa’yı yönetme ve orada asker bulundurma hakkını kendisine verdiğini iddia ediyor.
Diğer iki ada ile ilgili böyle bir anlaşma bulunmamaktadır. BAE, bu adaların İran tarafından Birleşik Arap Emirlikleri federasyonunun kurulmasından sadece birkaç gün önce zorla ele geçirilmeden önce Ras el-Hayme emirliğine ait olduğunu iddia ediyor.