Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, NTV canlı yayınında Türk savunma sanayiindeki son duruma dair değerlendirmelerde bulundu.
İsmail Demir katıldığı programda; Milli Savaş Uçağı, Bayraktar TB2, ALTAY Tankı, yerli savaş gemileri ve denizaltıları, yerli motorlar ve pek çok konu hakkında açıklamalarda bulundu.
“Hava savunma sistemlerinin önemi ortaya çıktı”
Ukrayna’da yaşanan savaş sonrası hava savunma sistemlerinin öneminin ortaya çıktığını söyleyen İsmail Demir; “İnsansız sistemlerin sahada iletişiminin önemi görüldü. TB2 önemli bir olgunlaşma süreci yaşadı. Bu süreç de tamamen sahada oldu. Elde edilen başarılar sürekli projenin üzerine yeni eklemeleri getirdi. Mükemmele doğru bir yolculuk başladı.” dedi.
Milli Savaş Uçağı ve Hürjet: 2023
İsmail Demir, Milli Savaş Uçağı’nın hangardan ne zaman çıkacağını ve Hürjet’in ne zaman uçağını, “Tecrübelerimizle çok farklı kabiliyetleri kazandıracağız. İlk parça için imalat hattı kuruluyor. 2023 yılında Milli savaş uçağımızın hangardan çıkacağı tarih hem de HürJet’imizin uçacağı tarih.” ifadeleriyle belirtti.
“Katmanlı hava savunma sisteminin önemini daha iyi gördük”
SİHA’ların kapasitesini görmeye devam ettiklerini ve insansız sistemlerin neleri başarabileceğini de göstermek istediklerini ifade eden İsmail Demir, katmanlı hava savunma sistemlerine dair şunları söyledi:
“Katmanlı hava savunma sisteminin önemini daha iyi gördük. 3 yıl önce yeni çalışmalara başladık. Korkut, Hisar, Sungur ve Siper’ler gelmeye başladı. Katmanda bir üst kademeye çıkacağız. Sungur’un 2 versiyonu var ikisinde de imalatlar devam ediyor. Gökdeniz’de ise test aşamasında. Ancak bir başka ülke Türkiye’den önce kullanmaya başlayacak.”
“Uçak gemilerinde satın alma konusunu kapattık”
Başkan İsmail Demir, yerli İHA’ların ve Hürjet’in Anadolu Amfibi gemisinden kalmasına yönelik çalışmalarının olduğundan ve bu gemilerin satın alma konusunun geride kaldığından bahsetti:
“Anadolu Amfibi gemi için 2022 yılını ıskalamak istemiyoruz. Bu konuda çalışmalarımız tüm hızı ile sürüyor. İnsansız hava araçlarının bu gemiden kalkmasına yönelik çalışması ve Hürjet’in de bu tip bir gemiden kalkmasına yönelik çalışmalarımız var. Bu gemimiz herhangi bir yere çıkartma yapılması söz konusu olacaksa bu gemiden olabilecek herşeyin mümkün olmasına yönelik projelerimiz sürüyor. Uçak gemisi konusunda satın alma konusunu kapattık. İş birliğine varız. Bugün şunu veririz ama yarın veremeyiz tavırlarından bıktık. Bundan sonra kendimi önümüzü görmeye çalışıyoruz. Uçak gemisi Türkiye’de üretilebilir tezini geride bıraktık. Üretilmesi gerekiyorsa üretilecek. Biz çalışmalarımızı buna göre şekillendiriyoruz.”
“TB2’leri karalama yoluna giden ülkeler bugün çok farklı görüşteler”
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası atmosferin değiştiğini söyleyen Demir, TB-2leri karalamaya çalışan ülkelerin bugün daha farklı düşündüklerini kaydetti:
“Rusya-Ukrayna savaşı atmosferi değiştirdi. Savaş öncesinde TB2’leri karalama yoluna giden ülkeler bugün çok farklı görüşteler. Onların tavır değişikliği bizi yolumuzdan döndürmez biz sadece önümüze bakıyoruz. Bizi engelleme sadece yapacağımız işi biraz geciktirecektir ama mutlaka biz yapılması gerekeni yaparız.”
Yerli savaş gemisi ve denizaltılar geliyor
İdmail Demir, yerli savaş gemilerine yönelik şu açıklamalarda bulundu:
“Yerli savaş gemileri konusunda da tek bir gemi değil birbirlerini tamamlayan ya da daha da üstüne çıkan projeleri peş peşe sürdürüyoruz. Yerli denizaltı konusunda da kendi denizaltımızı yapacak noktaya geldik. İkinci denizaltını da hizmete almak için gün sayıyoruz. İç donanım konusunda da yerlilik oranımız da hızla artıyor.”
Yerli mühimmatlar, roket motorları ve seyir füzesi motorları
İsmail Demir yerli mühimmatlar, roket motorları ve seyir füzesi motorları hakkında şunları paylaştı:
“Yerli mühimmatlarda ise birçok ürünün test atışlarını yaptık. Bunların arasında Çakır, Atmaca, Hisar gibi denize uyarlanmış deniz platformlarından karaya denizaltından atış yapacak projelerimiz sürekli sürüyor. Roket motorları konusunda 3 alanda da varız. Bununla ilgili geniş kapsamlı çalışmamız var. Seyir füzesi motorları konusu da hedefimizde.”
Uzay çalışmaları
Türkiye’nin uzay konusunda henüz yolun başında olduğunu ve çalışmaların devam ettiğini belirtti:
“Uzaya mini uydular fırlatma çalışmamız da devam ediyor. Uzay yolculuğunda yolun henüz başındayız. Öncelikle ihtiyaçlarımız doğrultusunda gidiyoruz. Vakit bulabilirsek diğer konulara da girebileceğiz. Dost ve kardeş ülkeler bu konuda bizimle temas halindeler. Bu da bize yeni alternatifler sunuyor.”
“Kore motorunun entegre edildiği ALTAY Tankı’nın testlerine devam ediliyor”
Kore motorunun ALTAY Tankı’na entegre edildiğini söyleyen İsmail Demir, testlere devam edildiğini ve iyi sonuçlar alındığını açıkladı:
“Şu anda Kore’den gelen güç paketini, ALTAY Tankımızın prototipine entegre ettik. Prototip üzerinde şu anda testler devam ediyor, gayet iyi sonuçlar alındı. Şu anda Kore ile seri üretim konusunda da bir yere vardık. Bu güç sistemi, ilk kez bir tanka entegre edilmiş oldu. Kore’de kullanılan tankın güç paketi, bu güç paketi değil. Çünkü onlar halen Alman transmisyonunu kullanıyor. 2 yıl içerisinde ALTAY, bu güç grubu ile seri üretime başlayabilir. Transmisyonun ilk kez kullanılıyor olması testleri biraz uzatabilir.”
“2022 ihracatında 4 milyar doları aşacağız”
Demir, savunma sanayiinde bu yıl ve ilerleyen yıllardaki ihracat hedeflerine yönelik şunları paylaştı:
“Savunma sanayiinde 2022 yılı için 4 milyar doları aşacağımızı öngörüyoruz. Önümüzdeki yıllarda ihracatta patlama beklentisi söz konusu. Ancak firmalar verilecek siparişleri zamanında karşılayabilecek güce erişmesi için çalışmalarını sürdürüyor. Bu patlama Türkiye’nin İHA ve SİHA’larından başka, mühimmatlar ve diğer alanlarda da görülecektir.”
Operasyonlarda yerlilik oranı
İsmail Demir, teröristlere yönelik sürdürülen Pençe-Kilit Operasyonu’nda kullanılan silahların yerlilik oranına dair görüşlerini şu şekilde aktardı:
“Harekat ortamında kimseye kulak asmayıp bağımlı olmadan operasyonları kendi imkanlarınızla yapabiliyorsanız pratik anlamda yüzde yüz bağımsızsınız anlamına gelir. Kendi sistemlerimizi kullandıkça kendi askerimziin de güveni artıyor ve daha da önemlisi gelen geri bildirimlerdir. Harekat ortamında hiç akla gelmeyen yeni şartlar, özellikler gündeme gelebiliyor. Biz de bunları değerlendirerek yeni bir boyut elde edebiliyoruz.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
