Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir; savunma sanayiinin çeşitli projelerinde gelinen son durumlara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Demir, Türk savunma sanayiinde gelinen son noktalar hakkında açıklama yapmadan önce TEKNOFEST’in gençler üzerinde nasıl iz bıraktığına ve ileride nelere kapı açacağına dair değerlendirmelerde bulundu.
“TEKNOFEST gençlerimizi ‘Onlar yapmışsa biz de yapabiliriz’ seviyesine getirdi”
Dünyanın en büyük Teknoloji, Havacılık ve Uzay Festivali TEKNOFEST’e dair değerlendirmelerde bulundu. Kısa sürede büyük bir ilgi görmeye başlayan TEKNOFEST’in yurt dışından da büyük rağbet gördüğünü ve gençlerde bir heyecan oluşturduğunu söyleyen İsmail Demir, TEKNOFEST için insan kaynağına yönelik de geleceği inşa etme projesi diyebileceklerini ifade etti:
“Bugün çeşitli seviyelerde okuyan gençlere baktığımızda, onların meslek seçimi, ideal oluşturma gibi düşüncelerini yönlendirecek şeyler, fiilen tecrübe edindikleri işlerdir. bir uçağı görmesi, roketi görmesi, elektronik devre yapması, bir kodlama yapması… ‘Ben de bir şeyler yapabilirim.’ duygusunu, hissini ve güvenini veriyor. ‘Onlar yapmış ama biz yapamayız.’ noktasından ‘Onlar yapmışsa biz de yapabiliriz.’ seviyesine gelindi. Yapabileceklerini göstermek, yarışmalara katılmak, ekip ve takım ruhu oluşturmak, bunların hepsini bir araya koyduğunuzda müthiş bir birliktelik ve potansiyel ileriye yürüyüşü sağlıyorsunuz. Bir kaç gün önce SİPER testlerinde mühendislerimizin sevincini paylaştım. O ruh, bir araya gelerek bir şeyler yapmış gençlerin birlikteliği bütün ülkeye bu sayede yayılıyor olacak.”
“SİPER’e yakında bir test daha yapılacak”
İsmail Demir, TEKNOFEST Azerbaycan’da Siper Hava Savunma Sistemi’ne yönelik yürütülen çalışmalara ilişkin şunları söyledi:
“Türkiye iddialı projeler ortaya koydukça ve bunları başardıkça ülkedeki birlik, beraberlik ve başarabiliyor ruhunu da ateşliyoruz. O ateşlenen ruhla beraber, gördüğünüz gençlerimizdeki heyecan, mutluluk, birlik ve beraberlik de sürekli gelişiyor. Ülkemizde lüzumsuz gündemlerle halkımızı, gençlerimizi meşgul etmek yerine, bir amaca, projeye kilitlersek nasıl bir birlik, heyecan, kardeşlik ruhu oluşturacağını göstermek amacıyla bu paylaşımı yaptım.
Bu tür projeler arttıkça ki savunma sanayii projelerinin çoğunda bunu görüyoruz, proje ekiplerimiz bütün güçleriyle ülkemizin mutluluğu, refahı, güvenliği için çalışıyorlar. Bu çalışmayı yapmaktan mutluluk ve gurur duyuyorlar.
Siper Projesi’nde testlerin arka arkaya devam ediyor. Her test; yeni bir kabiliyetin denenmesi, sisteme yeni bir kabiliyet kazandırılması, kabiliyetlerin geliştirilmesi veya bir adım öteye taşınması anlamına geliyor. Her testimiz çok şükür gayet başarılı. Amaçlanan noktalara ulaşan, onları gerçekleştiren testler oldu. Yakında bir testimiz daha olacak. Bu testlerin bize verdiği mesaj, gayet memnuniyetle görüyoruz ki Siper projemiz gerçekten yolunda, çok iyi gidiyor. Kademeli hava savunma sisteminin oluşturulmasında, çeşitli kademelerde ülkemizin hava savunmasında önemli kabiliyetleri sahaya veriyor olacağız.
O açıdan bir taraftan Milli Muharip Uçak faaliyetleri devam ederken bir taraftan da hasımların oluşturabileceği hava üstünlüğünü önlemek amaçlı güzel bir hava savunma sistemini yerli olarak kurmak ve bunu hizmete vermek gibi bir yolda yürüyoruz. İnşallah bu çalışmaların sonucu artık ülkemiz ‘Patriot mu verdiler, SAMP/T mi aldık, falanca ambargo uygulandı mı’ gibi tartışmaların tamamen dışında kalacak. ‘Kardeşim vermezseniz vermeyin, biz daha iyisini yaparız’ deyip devam edeceğiz.”
“Kardeşlik” ve “tek millet” yaklaşımı eyleme dönüşmeli”
Demir, “kardeşlik” ve “tek millet” yaklaşımının lafla olmadığını, duygusal yakınlığın bir yerde eyleme geçmesi gerektiğine dikkat çekti:
Bu tür projelerde beraber çalışmanın, ürünleri ortak kullanmanın kardeşlik ruhunu pekiştiriyor. Burada örneklerini görüyoruz. TEKNOFEST diğer kardeş ülkelere de yayılarak ülke gençliklerinin, teknolojiye kafa yoran insanların iş birliğine ve ortak ürünlerin ortaya çıkmasına da yol açacak. Türkiye’nin iddialı projelerine kardeş ülkelerin katılımını, ortak olmalarını teşvik ediyoruz. ‘Burada kapımız açık’ diyoruz. Bunun ne kadar değerli bir şey olduğunu da bu ürünlerimizin teknolojik kabiliyetleri ortaya çıktıkça görecekler. Çünkü ilk planda sadece sözle konuştuğumuzda bazı meselelerin anlaşılması, kavramların ne anlama geldiğinin görünmesi biraz zaman alabiliyor. Alana uygulandıkça, ekipler birbiriyle temas kurdukça bu ruh daha da pekişiyor. Halklar arasında da bu şekilde birlik-beraberlik ruhunu pekiştireceğiz.”
“Yerli güç grupları ilerleyen zamanlarda Altay Tankı’nda kullanılacak”
Demir, ALTAY ana muharebe tankı ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Kore Cumhuriyeti’nden tedarik edilen güç grubunun testlerinin devam ettiğini ifade etti. Testlerin başarılı olması halinde ise seri üretim sürecine Kore güç grubu ile başlanacağını açıkladı. Buna paralel olarak yerli güç grubu çalışmalarının da devam ettiğini belirten Demir ilerleyen süreçte hedefin bu sistemlerin Altay tankında kullanılması olduğunu söyledi.
İngiltere’de ambargolu ürün kalmadı
Demir, İngiltere’nin uyguladığı ambargo hakkında gelinen son durumu şu şekilde aktardı:
“Son İngiltere ziyaretimde elimde bir liste vardı, tedarikine izin verilmeyen 30 küsür kalemin olduğu. Masaya oturduğumda, bunların hepsi için izin çıktı. İngiltere bazında bekleyen ürünümüz yok.”
TUSAŞ’ın jet motorlu SİHA’larını göreceğiz.
“Sadece hava araçları değil denizüstü/denizaltı ve kara araçlarının toptan harekat ortamında rol alabilecekleri bir dünyaya doğru gidiyoruz. Biz de geleceği şimdiden okuyup muhtelif teknolojilerde hareketi şimdiden görüyoruz. TEKNOFEST fibi faaliyetlerle de gençlerin ileriye dönük öngörülerini, bakış açılarını masaya koyarak geleceğe yönelik bu sistemlerle ilgili çok sayıda çözüm, faaliyet ve organizasyon göreceğiz.” şeklinde ifadelere yer veren Demir, son olarak MİUS ve TUSAŞ tarafından üretilen SİHA’lara ilişkin şu açıklamalara dikkat çekti:
“MİUS’un değişik modellerini görüyor olacağız. TUSAŞ’ın jet motorlu SİHA’larını göreceğiz. Daha ileri modeller de gelecek. Ayrıca MMU, insansız jet uçağı projelerimiz, uzaya fırlatma projelerimiz ve uzay uydumuza hakimiyeti savunma sanayiimiz açısından sıçrama tahtası olarak görüyoruz.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
