İsrail rejimi güçleri, militan grupların Suriye’de kontrolü ele geçirmesinin ardından İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri yakınlarındaki Suriye’nin güneybatısındaki Kuneytra bölgesine girdi.
İsrail medyası tarafından servis edilen haberlere göre, İsrail tanklarının işgal altındaki Golan sınırındaki Kuneytra’ya girdiğini ve çevredeki bölgelerde ağır topçu saldırıları düzenlediğini bildirdi. Suriye’ye ait haber kaynakları da İsrail tanklarının Kuneytra’nın kuzeydoğusunda ve işgal altındaki Golan sınırından beş kilometre uzaklıkta bulunan El Hamidiye ve Han Arnabe’ye de girdiğini bildirdi.
Kuneytra bölgesi, 1974 yılında İsrail işgali altındaki Golan ile Suriye arasında kurulan sözde tampon bölge içinde yer alıyor. Muhalif Suriyeli haber kaynakları da İsrail’in ilerleyişini doğruladı ve gelişmenin, rejimin Şam’daki Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hükümetinin düşüşü öncesinde işgal altındaki Golan’daki konuşlanmasını artırmasının ardından gerçekleştiğini belirtti.
Yerel raporlar, işgal altındaki Golan’da dört yerleşim yerindeki okulların “güvenlik durumu” nedeniyle kapatıldığını ve İsrail ordusunun bölgede kontrol noktaları kurduğunu aktardı. İsrail tanklarının bölgeye girmesinin ardından Kuneytra kırsalında en az dört hava saldırısı düzenlendi. İşgalci güçlerin ayrıca Suriye sınırında büyük bir hendek kazdığı ve silah depoları olduğunu iddia ettikleri yerleri imha ettiği bildirildi.
İsrail ordusu daha önce, Suriye’deki gelişmelerden dolayı işgal altındaki Golan Tepeleri’ndeki İsrail yerleşimlerinin güvenliğini sağlamak için sınır boyunca kilit bölgelere kuvvet konuşlandırdığını açıklamıştı. İsrail’in muhalefet lideri Yair Lapid: “Suriye’deki gelişmeler ışığında, Suudi Arabistan ve İsrail ile normalleşmeyi hedefleyen İbrahim Anlaşmaları ülkeleriyle güçlü bir bölgesel ittifak kurmak, bölgesel istikrarsızlıkla birlikte mücadele etmek için her zamankinden daha önemli” dedi.
Netanyahu'nun açıklamasına göre İsrail Golan sınırındaki Kuneytra valiliğine tamamen çökecek gibi.
— Barracuda (@BarracudaVol1) December 8, 2024
Kuneytra, İran destekli milisler ve Hizbullah gibi grupların faaliyet gösterdiği Suriye’nin güney bölgelerine oldukça yakındır. İsrail’in bu girişimi, işgal altındaki Golan Tepeleri çevresindeki bölgelerde oluşabilecek tehditlere karşı önlem almak isteği dâhilinde değerlendiriliyor. Özellikle İran destekli grupların faaliyet yürüttüğü bir alan olarak görüyor. Böylece sınır güvenliğini artırırken, bölgesel güç mücadelesinde etkisini hissettirmekten geri kalmıyor.
İsrail resmi makamları, Ofaniya, Kuneytra, Hamidiye, Kahtaniye, Harbiye, Samdaneyah köylerindeki sakinlerin evlerinde kalmalarına ilişkin çağrılarda bulundu. Bu bölge, 1967 Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından ele geçirilmiş, ancak 1974’te Suriye’ye geri verilmiştir.
Kuneytra’dan sonra İsrail’in hedefi Hermon Dağı oldu
Aynı günün ilerleyen saatlerinde İsrail birliklerinin Şam’ın yakınlarındaki Hermon Dağı ve civarını işgal ettiğini içeren haberler gündemde yer almaya başladı. İsrail devlet medyası, İsrail Savunma Kuvvetleri’ne bağlı birliklerin Hermon Dağı’nın Suriye’de kalan kısmına çıktığını ve Cebel El Şeyh karakolunu ele geçirdiğini belirtti.
Cebel el-Şeyh, Golan Tepeleri’nin en yüksek noktalarından biridir. Rakımı 2.814 metre olan bu dağ, Suriye, Lübnan ve İsrail sınırlarının kesişim noktasına oldukça yakın bir bölgede bulunur. Karakol, bu yüksek konumuyla çevredeki geniş bir alanı gözetleme ve kontrol etme imkânı sağlar.
Cebel el-Şeyh, 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında İsrail tarafından ele geçirildi. 1973’teki Yom Kippur Savaşı sırasında Suriye ordusu bu bölgeyi kısa bir süre için ele geçirdi ancak İsrail karşı saldırıyla tekrar kontrolü sağladı. Bu savaş, karakolun stratejik önemini bir kez daha ortaya koydu.
Cebel el-Şeyh (Hermon Dağı) bölgesine yakın olan Suriye tarafındaki önemli karakollardan biri, Beit Jinn (Beyt Cin) bölgesindeki askeri tesislerdir. Bu bölge, Hermon Dağı’nın güneydoğu eteklerinde yer alır ve stratejik olarak İsrail işgali altındaki Golan Tepelerine yakın bir noktadadır. Suriye ordusunun geçmişte aktif olduğu bu bölge, iç savaş sırasında farklı muhalif grupların eline geçti. Bölge, 2017-2018 yıllarında Esad rejimi tarafından tekrar ele geçirildi.
Hermon Dağı çevresi, Suriye-İsrail sınır hattında uzun yıllardır tansiyonun yüksek olduğu bir bölge olmuştur. Özellikle İsrail’in bu bölgedeki İran destekli Hizbullah ve diğer milis faaliyetlerini hedef alan hava saldırıları, gerginliği artırdı. İsrail, Esad rejiminin düşmesinden sonra ortaya çıkan otorite boşluğunu değerlendirdi. İsrail’in Suriye’deki ilerleyişi ve bölgedeki gelişmeler doğrultusunda yapabileceği hamleler, şüphesiz stratejik ve güvenlik odaklı olacaktır. Gelecekte olması muhtemel söz konusu senaryolar şunlar olabilir;
1. Tampon Bölgeyi Güçlendirme
İsrail, işgal altındaki Golan Tepeleri çevresindeki tampon bölgeyi daha da genişletebilir veya bu bölgede askeri varlığını artırabilir. Bu, hem Suriye’den gelebilecek tehditleri önlemek hem de istikrarsızlık durumunda bölgeyi kontrol altında tutmak için bir adım olabilir.
2. İran ve Hizbullah’a Karşı Hedefli Operasyonlar
İsrail, Suriye’deki İran destekli Hizbullah ve diğer milis grupların varlığını en büyük tehditlerden biri olarak görüyor. Bu nedenle, İran’ın silah sevkiyatlarını, askeri üslerini veya stratejik noktalarını hedef alan hava saldırılarını artırabilir.
3. Suriye’deki Güç Boşluğundan Yararlanma
Suriye’de Esad rejiminin düşmesi veya zayıflamasıyla oluşan güç boşluğu, İsrail’e bölgedeki etkisini artırma fırsatı sunabilir. İsrail, bu boşluğu kendi sınırlarını koruma gerekçesiyle ileri karakollar kurarak veya istihbarat operasyonları yürüterek doldurabilir.
4. Diplomatik Hamleler
İsrail, Suriye’deki durumdan faydalanarak bölgesel ittifaklarını güçlendirmeye çalışabilir. Suudi Arabistan ve diğer Arap ülkeleriyle (örneğin, İbrahim Anlaşmaları çerçevesinde) ortak güvenlik anlaşmaları yaparak bölgesel konumunu sağlamlaştırabilir.
5. Uluslararası Destek Arayışı
İsrail, Suriye’deki eylemlerine uluslararası destek sağlamak için, bölgedeki istikrarsızlığın kendi güvenliğini tehdit ettiğini vurgulayabilir. Bu kapsamda ABD ve Batılı müttefiklerinden diplomatik ve askeri destek talep edebilir.
6. Sınır Güvenliğini Artırma
İsrail, sınır boyunca hendekler, yeni gözetleme kuleleri ve elektronik güvenlik sistemleri kurarak sınır güvenliğini daha da sıkılaştırabilir. Bu, militanların veya silahların sınırı geçmesini önlemeyi hedefleyebilir.
7. Suriye Muhalefeti ile Dolaylı İşbirliği
İsrail, Suriye’nin güneyindeki bazı silahlı muhalif gruplarla dolaylı olarak işbirliği yaparak bu grupları tampon olarak kullanabilir. Böyle bir strateji, İran veya Hizbullah’a karşı dolaylı bir savunma hattı oluşturabilir.
8. Küçük Ölçekli Askeri İşgaller
Sınır bölgelerinde tehdit algısı devam ederse, İsrail sınırlı bir işgal operasyonuyla Kuneytra gibi bölgelerde daha fazla kontrol sağlamayı deneyebilir. Ancak bu tür bir hamle uluslararası toplumdan ciddi tepki çekebilir.