Esad rejiminin düşüşünü fırsat bilen İsrail, Suriye’ye yönelik bir yandan hava saldırıları düzenlemeye devam ederken, diğer yandan Kuneytra bölgesinde ilerliyor.
İsrail ordu radyosuna göre, savaş uçakları Suriye ordusuna ait 20 bilgi teknolojileri merkezini ve çok sayıda askeri tesisi imha etti. Saldırılarda iletişim antenleri, elektronik savaş ekipmanları ve kritik teknolojik altyapılar hedef alındı. İsrail ordusu, bu tesislerin “düşman unsurların” kontrolüne geçme riskine karşı yok edildiğini belirtti. Daha önce de İsrail jetleri stratejik hedeflere yönelik saldırılar gerçekleştirmişti.
İsrail'den Suriye'ye yeni hava saldırıları
📍 İsrail ordusu, Suriye genelinde düzenlediği hava saldırılarında, orduya ait 20 bilgi teknolojileri tesisini imha etti.
İsrail Ordu Radyosu’nun haberine göre, saldırılarda Şam, Suveyda, Lazkiye, Tartus ve Hama’nın güneybatısındaki… pic.twitter.com/UmHnNzQZGy
— SavunmaTR (@SavunmaTR) December 15, 2024
Saldırılar, Suriye’nin başkent Şam, Suveyda, Lazkiye, Tartus ve Hama’nın güneybatısındaki Misyaf ilçesi dahil olmak üzere geniş bir coğrafyada gerçekleştirildi. İsrail, bir haftada düzenlediği saldırıların toplamının yaklaşık 800’e ulaştığını açıkladı. Cumartesi gecesi sadece beş saat içinde 60’tan fazla saldırının gerçekleştiği bildirildi. Bu operasyonlar, İsrail’in Suriye’deki askeri ve teknolojik altyapıyı tamamen zayıflatmayı hedeflediğini gösteriyor.
Kuneytra: Bölgenin stratejik önemi ve İsrail işgali
Kuneytra, Suriye’nin güneybatısında, İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’nin hemen yanında yer alan stratejik bir bölgedir. Kuneytra, hem coğrafi konumu hem de Suriye’nin askeri operasyonları açısından kritik bir öneme sahiptir. 1967’deki Altı Gün Savaşı sırasında İsrail’in kontrolüne geçen Golan Tepeleri, Kuneytra’nın güvenliğini ve Suriye’nin bölgedeki egemenliğini hayati bir mesele haline getirmiştir. 1974’te BM gözetiminde imzalanan ateşkes anlaşmasıyla Kuneytra Suriye’ye iade edilmiş olsa da bölge, İsrail ile sınır hattındaki hassas noktalardan biri olmaya devam ediyor.
Son günlerde İsrail’in Kuneytra’daki operasyonları, altyapıya yönelik yıkıcı saldırıları ve bölgedeki yolların kesilmesi, bölgenin fiilen işgal edildiği yorumlarını güçlendirmiştir. Kuneytra’nın stratejik konumunun yanı sıra, Suriye ordusunun burada bulundurduğu radar sistemleri, askeri karargâhlar ve iletişim merkezleri de İsrail’in saldırılarında öncelikli hedefler arasında yer almıştır.
İsrail ordu yetkilileri, bölgedeki terk edilmiş rejim mevzilerinden silahların toplanması için yerel liderlerle görüşmeler gerçekleştirdi. Ancak Suriye’nin mevcut askeri durumu ve bölgedeki çatışma ortamı, bölgenin istikrara kavuşmasını engelliyor.
Suriye’de çatışmalar ve diplomatik çıkmaz devam ediyor
Suriye, iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana büyük bir yıkım ve istikrarsızlık içinde bulunuyor. Esad rejiminin kontrolü kaybetmeye başladığı bölgelerde çatışmalar şiddetlenirken, İsrail saldırıları da ülkenin askeri kapasitesini ciddi şekilde zayıflatıyor. Kuzeydoğuda Kürtlerin öncülüğündeki Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu (SNA) ve El Kaide bağlantılı Hayat Tahrir el-Şam (HTŞ) arasındaki çatışmalar da devam ediyor.
Suriye’nin fiili lideri Muhammed el-Cevlani, İsrail’in toprak gaspları ve saldırılarını kınarken, ülkenin yeni bir savaşa girebilecek güçten yoksun olduğunu vurguladı. Şara, ülkede ekonomik ve insani krizlerin derinleştiğini, bu nedenle halkın çatışmaların daha fazla uzamasını kaldıramayacağını belirtti.
Ürdün’de bir araya gelen sekiz Arap ülkesi, Türkiye ve ABD’den diplomatlar ise Suriye’de kapsayıcı ve barışçıl bir geçiş için çağrıda bulundu. Ancak İsrail’in saldırıları ve ülke içinde devam eden çatışmalar bu çağrıyı karşılıksız bırakıyor.
Suriye’de sivil kayıplar artıyor
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’ne göre, İsrail saldırıları ve iç çatışmalar nedeniyle bölgede sivil kayıplar artıyor. Geçen hafta patlamamış mühimmat nedeniyle 24 sivil hayatını kaybetti. Özellikle İsrail saldırılarında hasar gören altyapı, halkın yaşam koşullarını daha da kötüleştiriyor. Su ve elektrik şebekelerinin kesintiye uğraması, bölge halkını insani yardım kuruluşlarına bağımlı hale getirdi.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Washington yönetiminin, HTŞ liderliğindeki bazı unsurlarla temas halinde olduğunu açıkladı. Ancak HTŞ, ABD tarafından “terör örgütü” olarak tanımlanıyor. Bu durum, uluslararası aktörlerin bölgedeki çatışmaları sona erdirme çabalarını daha karmaşık bir hale getiriyor.
Suriye’nin geleceği belirsizliğini koruyor
Suriye’nin geçici hükümeti, hava sahasını yeniden trafiğe açmayı planladığını duyurdu. Ancak İsrail saldırıları ve ülkedeki iç çatışmalar bu planların uygulanmasını zora sokuyor. İsrail’in gerçekleştirdiği saldırılar ve bölgedeki çatışma ortamı, Suriye’de barış umutlarını giderek daha da uzaklaştırıyor.
Kuneytra başta olmak üzere, İsrail’in işgal girişimleri ve altyapıya yönelik yıkıcı saldırılar, Suriye’nin hem askeri hem de ekonomik gücünü hızla eritiyor. Uluslararası toplumun barış çağrılarına rağmen, ülkedeki savaşın bitişi yakın zamanda mümkün görünmüyor. İsrail’in bombalamalarının boyutu, İsrail’in uzun vadede komşularındaki yerini nasıl gördüğü sorusunu gündeme getiriyor.
Bu durum; Türkiye, Suudi Arabistan, Irak ve Katar da dahil olmak üzere bölge ülkelerinin İsrail’i kınamasına yol açtı. Katar Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in Suriye’nin içindeki toprakları ele geçirmek için asker göndermesini “tehlikeli bir gelişme ve Suriye’nin egemenliğine ve birliğine yönelik açık bir saldırı ve uluslararası hukukun açık bir ihlali” olarak tanımladı. Katar Dışişleri Bakanlığı, “İsrail işgalinin Suriye topraklarını işgal etme girişimi de dahil olmak üzere, bir ”oldu-bitti” dayatma politikası bölgeyi daha fazla şiddete ve gerginliğe sürükleyecektir” dedi.