İsrail’in insan haklarını görmezden gelmesine yükselen sesler arasında İsrailli İnsan hakları kuruluşlarından biri olan B’Tselem’in bulunması dikkat çekti.
B’Tselem’den yapılan yazılı açıklamada, “Uluslararası toplumun, daha çok insanın ölmemesi için İsrail’i politikalarını değiştirmeye mecbur bırakmak amacıyla acilen harekete geçmesi gerekiyor.” ifadesi kullanıldı.
“Gazze Şeridi’nin 2014’ten beri bu kadar çok ölüm ve yıkıma tanık olmadığı” aktarılan açıklamada, İsrail’in “savaş suçu” işlediği belirtildi.
Açıklamada, İsrail’in “Surların Muhafızı” adıyla askerî operasyon başlattığı günden bu yana, evler ve yüksek katlı binalar gibi sivillerin yoğun bulunduğu yerleri bombaladığı kaydedildi.
“İsrail’in düzenlediği saldırılarla; ticarî dükkanlara, su ve elektrik şebekeleri gibi önemli noktalara, caddelere ve tarım arazilerine büyük zararlar verdiği” yönündeki raporların hatırlatıldığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin saldırılar öncesinde de insanî krizin içinde bulunduğu, bu krizin bir nedeninin İsrail ablukası olduğu vurgulandı.
Kudüs ve Gazze’deki olaylar
Gazze Şeridi’ndeki Filistinli direniş grupları, İsrail polisinin işgal altındaki Doğu Kudüs’te yer alan Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah Mahallesi’nden çekilmesi için 10 Mayıs Pazartesi günü yerel saatle 18.00’e kadar süre tanımıştı.
İsrail polisinin Mescid-i Aksa ve Şeyh Cerrah’tan çekilmemesi üzerine Filistinli direniş grupları İsrail’e çok sayıda roket fırlatmıştı.
Bunun üzerine İsrail ordusu, Gazze Şeridi’ne yönelik “Surların Muhafızı” adıyla askerî operasyon başlatıldığını bildirmişti.
İsrail’in 10 Mayıs’tan bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda en az 147 Filistinli hayatını kaybetmişti.
İsrail tarafında ise Gazze’den atılan roketler nedeniyle 9 kişi yaşamını yitirmişti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi