Rus gazını Almanya’ya taşıması planlanan Kuzey Akım 2 doğal gaz boru hattı projesinde inşaat, ABD’nin yaptırım tehditleriyle bir süre önce dururken Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın Rusya tarafından zehirlendiğine yönelik iddialar nedeniyle projenin tümüyle rafa kaldırılmasına yönelik uluslararası baskı da giderek artıyor.
Derlediği bilgilere göre, Kuzey Akım 2 projesi, Kuzey Akım adı verilen ve Rusya’dan Almanya’ya 2012’den bu yana doğal gaz taşıyan boru hattı sisteminin genişletilmesini kapsıyor.
Toplam maliyetinin 10 milyar avro civarında olması beklenen Kuzey Akım 2 projesiyle yılda 55 milyar metreküplük ilave Rus gazının Baltık Denizi üzerinden Almanya’ya sevk edilmesi planlanıyor.
Ancak proje, enerji üretiminde nükleer ve kömürden yenilebilir enerjiye geçiş sürecinde bulunan Almanya’nın, Rusya gibi siyasi anlamda rakip sayılabilecek bir ülkeye enerji alanında fazlasıyla bağımlı hale getireceğine yönelik eleştiriler nedeniyle sürekli gündemde kalmaya devam ediyor.
ABD Başkanı Donald Trump, 2018’de gerçekleştirilen NATO toplantısında “Almanya tümüyle Rusya tarafından kontrol ediliyor.” açıklamasında bulunurken “Almanya’yı Rusya’ya karşı korumak için milyarlarca dolar harcayacağız, siz de Rusya’ya milyarlarca dolar ödeyecekseniz. Bence bu uygun değil.” ifadelerini kullanmıştı.
2000’li yılların başında “hidrolik çatlatma” teknolojileri sayesinde doğal gaz üretim hacmini önemli oranda artıran ABD ise sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatında önemli bir pazar olarak gördüğü Avrupa gaz piyasasında Rusya’nın payını artırmasına yönelik tepkisini giderek somutlaştırıyor.
Son olarak Rusya’nın tanınan muhalif isimlerinden Aleksey Navalnıy’ın sağlık durumunun aniden kötüleşerek komaya girmesi ve Batılı laboratuvarların Navalnıy’ın sinir hastalıklarıyla mücadelede kullanılan Noviçok grubuna ait bir kimyasal ile zehirlendiğini tespit etmesiyle projenin iptal edilmesine yönelik çağrıda bulunan kurum ve yetkililerin sayısı da arttı.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise söz konusu çağrılara tepki göstererek “Kuzey Akım 2 siyasallaştırılmamalı. Bu hem Rusya hem de başta Almanya olmak üzere Avrupa Birliğinin (AB) çıkarlarına uygun ticari bir projedir.” açıklamasında bulundu.
ABD tepkilerini somutlaştırdı
Projenin gelinen süreçte en çok karşısında duran güç ABD olarak ön plana çıkarken başta Trump olmak üzere çok sayıda ABD’li yetkili projeye sert eleştirilerde bulundu.
ABD’nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell, Kuzey Akım 2 gaz projesiyle bağlantılı şirketleri Amerikan yaptırımlarıyla karşılaşabilecekleri konusunda 2019’un sonunda uyarıda bulunmuş, boru hattını döşeyen İsviçreli Allseas şirketi söz konusu açıklamanın ardından projedeki çalışmalarını durdurmuştu.
Rus enerji şirketi Gazprom, toplamda yüzde 94’ünün tamamlandığı Kuzey Akım 2 projesinde boru döşeme işleminin devam etmesi için Akademik Çerskiy gemisini görevlendirmişti. Ancak gemi yaklaşık bir süredir Almanya’nın Mukran Limanı’nda beklemeye devam ediyor.
ABD’li Cumhuriyetçi Senatörler Ted Cruz, Tom Cotton ve Ron Johnson, Mukran Limanı yetkililerine yönelik geçen ay bir açıklama yaparak, Kuzey Akım 2 boru hattını tamamlamaya çalışan Rus gemilerine hizmet vermemeleri konusunda uyarıda bulundu.
– Almanya’da fikir ayrılılığı
Almanya ise kısa bir süre önceye kadar Kuzey Akım 2’nin arkasında kararlı bir şekilde dururken Navalnıy’ın zehirlendiğine yönelik iddialar nedeniyle projeye desteğini nispeten zayıflattı.
Almanya’da Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Norbert Röttgen, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e projeden çekilme çağrısı yaparak “Projenin tamamlanması, Rusya’nın insanlık dışı siyasetini onaylamaktır.” açıklamasında bulundu.
Alman Yeşiller Partisi de Navalnıy süreci nedeniyle Rusya’yı suçlayarak Şansölye Merkel’in projeyi durdurması gerektiğini savundu.
Avrupa Parlamentosu ise 17 Eylül’de kabul ettiği bildiriyle, Rusya’ya yönelik daha sert yaptırımlar ve Kuzey Akım 2 projesinin bloke edilmesi çağrısında bulundu.
Öte yandan, Alman Die Zeit gazetesinde yer alan bir haberde, Almanya’nın Kuzey Akım 2’ye yönelik yaptırımlardan vazgeçmesi karşılığında Washington yönetimine Almanya’da inşa edilecek iki LNG terminaline 1 milyar avro yatırım yapmayı teklif ettiği de iddia edildi.
Gelinen son noktada, başta Merkel olmak üzere Almanya yönetiminin nasıl bir yol izleyeceği merakla bekleniyor. Bir yandan Rusya’yı Navalnıy meselesi yüzünden cezalandırmak isteyen Almanya, bir yandan da Kuzey Akım 2’yi durdurmanın ekonomisine ciddi bir zarar vermesinden endişe ediyor. Geçen yıl yaklaşık 89 milyar metreküp doğal gaz tüketen Almanya’nın gaz ithalatının yüzde 40’ını Rusya karşılıyor.
Bir diğer kritik nokta da projede yer alan Batılı şirketlerin geleceği. Alman Uniper ve Wintershall, Fransız Engie, Avusturyalı OMV ve Hollandalı Shell şirketleri projenin toplam maliyetinin yüzde 50’sinden sorumlu durumdalar. Projenin rafa kaldırılması halinde şirketlerin mali kaybının AB veya Almanya tarafından nasıl karşılanacağı netlik kazanmadı.
Rusya tepkili
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle gelirlerinde yüzde 50’ye yakın kayıp yaşayan Gazprom ise tamamlanmaya çok yakın Kuzey Akım 2 projesini bitirmek için çözüm arayışını sürdürüyor.
Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’nın Uluslararası İlişkiler Komisyonu üyesi Elena Strokova, dün yaptığı açıklamada, Rusya’nın projenin tamamlanması karşılığında Almanya’ya sevk ettiği doğal gazda indirim yapması gerektiğini dile getirdi.
Rusya Federasyon Konseyi Üyesi Sergey Tsekov da projeyi iptal etmek isteyen ülkelere yönelik eleştirilerde bulunarak “Birileri, Kuzey Akım 2’yi sadece birinin arzusu olduğu için iptal etmenin mümkün olduğunu veya ABD’nin önderliğini takip edebileceğini ve hiçbir şey olmayacağını düşünüyorlarsa çok yanılıyorlar.” şeklinde konuştu.
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova, ABD’yi haksız rekabetle suçlayarak “ABD, Batı Avrupa’yı pahalı Amerikan LNG’si ile kendisine bağlamaya çalışıyor.” dedi.
Rusya gelinen noktada tepkilerinin odağına ABD’yi koyarken Almanya’nın atacağı adımları yakından takip etmekle yetiniyor. Kamuoyuna yansıyan müzakerelerin ışığında Kuzey Akım 2’nin kaderi 24-25 Eylül’den 1-2 Ekim’e ertelenen AB Liderler Zirvesi ve 3 Kasım’da ABD’de düzenlenecek başkanlık seçiminin ardından netlik kazanacak.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi