Dijital çağda uydu haberleşmeleri hususunda üretim, tüketim ve uzay boşluğundaki yarış arttıkça, orduların savaş alanlarında iletişim yeteneklerini arıtması gerekiyor. Bu yüzden muhabere gücü, diğer kuvvetler kadar önemli bir paya sahip oluyor. L3Harris Technologies’in son teknoloji ürünü olan yeni nesil SATCOM terminalleri, bir ordunun cephede hızlı ve koordineli ilerlemesini sağlamak için iletişim yeteneğini artıracak.
Şirket tarafından paylaşılan bilgilere göre sistemin hafif, modüler ve kullanımı kolay tasarımı savaş alanlarında gerekli olan gerçek zamanlı durumsal farkındalığı sağlayacak. Node olarak bilinen, dilimizde düğüm olarak adlandırılan bilgisayar ağlarında başka birimlerle iletişim kurma yeteneği olan yönlendiriciler, ticari uçaklarda kullanılmak üzere de yapılandırılabilecek. Sistem düşük gecikme süresi ve yüksek veri hızıyla da ön plana çıkacak.
L3Harris Taktik İletişim Başkanı Chris Aebli: “Hawkeye III Lite VSAT ürünlerimiz, ABD ordusu nakliye mimarisine entegrasyonu, kesintisiz görev komutasını sağlamanın ve manevra yapan kuvvetleri savaş alanı boyunca hızlı bir şekilde konuşlandırmanın ve desteklemenin anahtarıdır. Bu terminaller, tam anlamıyla ağ esnekliği, modüler modemler ve frekans bantları ile yüksek hızlı veri iletişimi sağlayarak orduya çok alanlı bir iletişim omurgası sağlıyor’’ dedi.
Şirket, tedarikçileri ile birlikte çalışarak, modern bir üretim hattı eşliğinde yüksek sayıda ve hızlı teslimat yapabilmenin yollarını arıyor. L3Harris Ürün Yönetimi direktörü Matt Nearpass’a göre, savunma iletişimi üretiminde dünya lideri olan L3Harris, tedarik zinciri eskime yönetimi yeteneklerinde esnekliği koruma yönündeki kararlılığı sürdürüyor. Şirketin mühendisleri, olası bir tedarik sıkıntısı ihtimaline karşı ürünlerin ömrünü uzatabilmek adına genellikle tedarikçilerle beraber çalışıyor.
Bu noktada McKinney, “Hawkeye III Lite’ın Avustralya’dan Avrupa’ya, NATO ve Beş Göz ülkeleri de dâhil olmak üzere dünya çapında geniş bir kullanıcı tabanı var. VSAT ürünlerimiz adına, müşterilerimizin ihtiyaçlarını, ihtiyaç duydukları süre boyunca karşılamasını sağlamak için yenilikçiliğe ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığımız devam ediyor’’ dedi.
L3Harris şirketi, geçtiğimiz yılın sonbaharında Polonya’daki sensor üretim tesisiyle Avrupa’daki varlığını genişletme yönünde adımlar attı. Yaklaşık 2.800 metrekarelik yeni tesis, L3Harris’in gelişmiş EO/IR sensor sistemleriyle başta Polonya ve Avrupa kıtasına, akabinde küresel bir müşteri kitlesine hizmet verecek.
L3Harris’in bu yatırımı, Polonya’daki müşterilere sahada kanıtlanmış teknolojiler sağlama konusundaki geçmişi sayesinde gerçekleşiyor. Tesis sayesinde şirket, üretim, mühendislik, finans ve saha operasyonu alanlarında 30’dan fazla tam zamanlı, yüksek vasıflı personel istihdam etmeyi amaçlıyor.
Taktik iletişim açısından bakıldığında şirket, 1990’ların ortasından beri Polonya’nın özel kuvvetlerine, kara kuvvetlerine ve ulusal muhafızlarına Falcon telsizlerini teslim ediyor. L3Harris’in bu güne kadar Polonya’ya 7.000’den fazla radyo sistemi teslim ettiği belirtiliyor. Polonya’daki yeni tesisten önce şirket, İtalya’nın Bologna kentinde 5.500 metrekarelik bir üretim ve ürün destek merkezi açmıştı.
L3Harris, Taktik iletişim konusunda en büyük atılımlardan birini de Viasat Inc.’in Taktik Veri Bağlantıları ürün serisini satın alarak gerçekleştirdi. Genellikle Link 16 olarak adlandırılan, çoklu bilgi dağıtım sistemi olarak bilinen Link 16 ağının işletmesi 1,96 milyar ABD doları karşılığında satın alındı. Link 16 ağı, uçaklar, helikopterler, insansız hava araçları (İHA), gemiler ve karadaki birlikler arasında taktiksel iletişimi ve bilgi paylaşımını sağlıyor. Böylece hava, deniz ve kara operasyonlarında gerekli olan bir dizi iletişim modunu kullanıcılara sunuyor.
Taktik iletişim konusunda üretim kapasitesini ve küresel pazardaki etkinliğini artırmaya çalışan L3Harris, ülkemizde Link-16 modernizasyon kitlerinin satışına onay verilmesi akabinde, yeni nesil F-16 savaş uçaklarına özel olarak tasarlanan ‘’Viper Shield’’ adlı elektronik harp paketiyle adından söz ettirecek.
Sistem, Blok 70/72 uçaklarının temel elektronik harp sistemi olarak kullanılmasının yanı sıra, daha önce üretilmiş F-16 bloklarında da uygulanabilecek. Böylece bu sistemle donatılmış uçaklar, yaklaşık 12 saat boyunca radar darbelerinden gelen sinyal işleme akışlarını herhangi bir performanstan ödün vermeden filtreleme yeteneğine sahip olacak. Drop 1 ve Drop 2 olarak adlandırılan testlerin ardından, 2024 yılı içinde Drop 3 ve Drop 4 testleri yapılacak. Drop 5 testinin tamamlanmasıyla beraber 2025 yılının dördüncü çeyreğinde sistemin seri üretim başlayacak.