Libya’nın doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter’e bağlı milisler ve Rus güvenlik şirketi Wagner’e mensup paralı askerler, Libya ordusu karşısında aldıkları yenilgilerin ardından başkent Trablus’un güneyindeki sivil yerleşim bölgelerinden çekilirken geride çok sayıda tuzaklanmış patlayıcı ve mayın bıraktı.
Sivillerin evlerine güvenli dönüşü için Libya hükümetinin davetiyle ülkeye gelen TSK’ya bağlı “mayın ve el yapımı patlayıcı tespiti ve imha” (METİ) ekipleri, Trablus’un güneyindeki yerleşim bölgelerinde mayın ve patlayıcı imha çalışmalarını sürdürüyor.
AA ekibi, başkentin yaklaşık 10 kilometre güneyindeki Selahaddin bölgesinde, Hafter milislerinin tuzakladığı mayınlardan temizlenen evlerine dönen sivillerle görüştü.
Hafter milislerinin evlerinden araba, klima gibi bazı eşyaları çaldıklarını, geride “ağır yıkım ve tahribat bıraktıklarını” anlatan siviller, TSK’ya çevredeki mayın temizleme faaliyetleri için teşekkür etti.
Hafter milisleri geride ağır tahribat bıraktı
Çok katlı evlerin bulunduğu Selahaddin Mahallesi bir dönem başkent Trablus’un en işlek ve seçkin banliyöleri arasında sayılıyordu.
Hafter milislerinin, Nisan 2019’da başkenti ele geçirmek için saldırıya geçmesinin ardından girdiği Selahaddin bölgesi, sonrasında sık sık çatışma haberleriyle gündeme geldi.
Evlerinden ayrılan Libyalılar, aradan geçen 14 aylık sürede zaman zaman ordunun buralarda konuşlandığı sırada ziyaret edebildikleri evlerinin durumunun iyi olduğunu söyledi.
Ancak, Hafter milislerinin çekilirken arkalarında bıraktıkları yıkım, tahribat ve yağma, evlerine dönen bölge sakinlerini hayrete düşürdü.
Yıkım ve tahribatın izleri ilk bakışta göz önünde
Dört çocuk babası Muhammed et-Tumi (42), bahçesine girer girmez evde yıkılan duvarlar, molozlar, kurşun, bomba ve yanık izleriyle karşılaşıyor.
Bölgedeki diğer evlerde olduğu gibi buradaki bahçe duvarlarında da milislerin diğer evlere geçişini sağlayacak büyük delikler ve siper gibi kazılmış çukurların etrafında kum torbaları göze çarpıyor.
Evin içindeyse yıkımın yanına yağma izleri ekleniyor. Alt katta bir zamanlar salon olarak kullanılan alanda, milislerin evdeki eşyaların neredeyse tamamını; mobilyaları, çerçeveleri, tabloları, fotoğrafları, odadaki her şeyi yere attığı görülüyor.
Ev sahibi Tumi, milislerin başka evden bazı eşyaları buraya taşıdığını aktarıyor. Camların önünde dizilmiş kum torbaları ve mobilyalardan, milislerin ve paralı askerlerin, buraları savaşmak için mevzi olarak kullandığı anlaşılıyor.
Çocuk odasında duvarlarda açılmış koca delikler, yerdeki moloz, eşyalardaki tahribat, duvarda asılı çizgi film karakterlerinin renkli resimleriyle büyük tezat oluşturuyor.
Tumi’nin evinde de diğerlerinde olduğu gibi duvarlarda Rusça yazılar bulunuyor.
Üst katta yanmış bir oda, duvar kağıdı erimiş, duvarda şarapnel izleri kalmış, tavandaki tuğla parçaları, sıva ve boyanın yere düşmüş haliyle, savaşın yol açtığı yıkım tüm açıklığıyla ortada.
“Bu eve ben bir ömürlük emek döktüm”
Tumi, evinin bu halini görünce neler hissettiğine dair AA muhabirinin sorusunu iç çekerek yanıtlıyor:
“Ne yaşadığımı ancak yüreğimin içi bilir. Bu eve ben bir ömürlük emek döktüm. Yıllarımı aldı. Ama en önemlisi, çocuklarım, annem, babam, ailem hepsi iyi durumda, elhamdülillah.”
Hafter’in Trablus için saldırı emri verdiği Nisan 2019’da evini terk ettiğini söyleyen Tumi, Libya hükümetine bağlı güçlerin evini savunma için kullandığı sırada buraya gidip geldiğini, evinin o zaman iyi durumda olduğunu, ancak Hafter tarafının ilerlemesiyle bir daha gelemediğini anlattı.
Hafter milislerinin tuzakladığı mayın ve patlayıcıları görünce şaşkına döndüğünü belirten Tumi, şunları söyledi:
“Ben anlamıyorum, bu mayınları döşeyenler, bu patlayıcıları kuranlar nereden, hangi ülkeden geldiler, bunu nasıl yaptılar? Aileler, çocuklar buraya dönecek. Buralara mayın döşeyerek ne düşünüyorlardı, ben anlayamıyorum. Başka bir ordu gelecek olsa… Ama evler, binalar, buraları mayınlıyorsun… Daha ne diyebilirim ki?”
Tumi, TSK’nın bölgedeki mayın temizleme faaliyetlerine ilişkin ise, “Bu mayınların etkisiz hale getirilmesi için çalışanların (TSK) hepsini selamlıyorum. Türk halkına bize bu ekipleri gönderdikleri için teşekkür ediyorum. Evimize hemen dönemeyiz, bu tadilat bir gecede olmaz. Ama ne olursa olsun elhamdülillah diyoruz.” ifadelerini kullandı.
Hafter milisleri çekilirken klimalar, su tankları ve arabayı çaldı
Tumi’nin evinden birkaç yüz metre ötede Muhammed Erzurumlu’nun (27) evinde de benzer bir manzara var.
Selahaddin bölgesindeki üç katlı evde eskiden annesi, babası ve kardeşleriyle yaşadığını aktaran Libyalı esnaf, Hafter milislerinin başkente yönelik saldırılarına başladıktan sonra uzun süre evinde kalmaya devam ettiğini söyledi.
Çevrede çatışmaların artmasının ardından geçen aralık ayında evinden çıkmak zorunda kaldığını aktaran Erzurumlu, artık başka bir bölgede iki odalı bir dairede kaldıklarını aktardı.
Erzurumlu, camları kırılmış, dışarıdan aldığı hasar açıkça görülen evinin bahçesinde siperler kazıldığını, duvarlarında insan geçebilecek, silah yerleştirilebilecek kadar büyük delikler açıldığını, çevrede çok sayıda “atık bulunduğunu” gösterdi.
Hafter milislerinin, klimalar, su tankı ve burada bıraktığı arabası gibi birçok şeyi çaldıklarını aktaran Erzurumlu, manzara karşısında hayrete düştüğünü söyledi.
Wagner varlığına ilişkin izler dört bir yanda
Erzurumlu’nun evinde Kiril alfabesiyle yazılmış çok sayıda ilaç, gıda ve diğer ürün kutuları bulundu. Milislere kullanmaları için bırakılan kutular dolusu meyve suları, diş macunları ve diğer temel ihtiyaç kutuları da hâlâ evde duruyor.
Gözlem yaptıkları noktalarda, askeri bilgileri ve koordinatları duvarlara Rusça not alan Wagner unsurlarının bıraktığı notlar göze çapıyor.
Evin içinde ve balkonlarda kırık cam parçalarının yanı sıra şarapnel parçaları ve mermi kovanları dikkati çekiyor.
Evin içindeki farklı odalarda da üzerinde Rusça yazılar olan silah ve mühimmat kasaları bulunuyor.
“Bölgede her tarafta mayın vardı”
Erzurumlu, “Buraya geldiğimde camları, kapıları yıkılmış durumda buldum. Evim değişmişti. Bazı şeyleri buraya getirmişler, bazılarını çalmışlar. Burada arabam vardı, çalmışlar; küçük bir buzdolabını buraya getirmişler.” diye konuştu.
Ramazan Bayramı’ndan bir gün önce aynı bölgede yaşayan 22 yaşındaki kuzeni Salah Zekeriyya Cemal’i, Hafter milislerinin çekilirken tuzakladığı mayınlar nedeniyle kaybettiğini aktaran Erzurumlu, bu bölgede önceden her tarafta mayınlar olduğunu ancak kendi evindeki mayınların temizlendiğini anlattı.
Erzurumlu, TSK’nın bölgedeki mayın ve patlayıcıları temizleme çalışmalarına ilişkin şunları söyledi:
“Dün (TSK’nın uzman ekipleri) gelip sokağı, benim evimin arkasını, buraları temizlediler. Burada dün (mayın temizleme) patlamalar vardı. Ama şimdi durum iyi…”
Soyadından da anlaşılabileceği gibi ailesinin Türk asıllı olduğunu aktaran Erzurumlu, TSK’ya tüm çalışmaları için teşekkür ettiğini belirtti.
Mayınlar 40’a yakın can aldı
Libya Mayın ve Savaş Kalıntılarını Temizleme Merkezinden yapılan basın açıklamasında, Hafter milislerinin özellikle başkent Trablus’un güney semtlerine tuzakladığı patlayıcılar ve mayınların infilak etmesinden 110 kişinin etkilendiği kaydedildi.
Bugüne kadar 39 kişinin hayatını kaybettiği, 71 kişinin de yaralandığı belirtilen açıklamada, yaşamını yitirenlerin çoğunun sivil olduğu, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu aktarıldı.
Libya hükümeti, Hafter milislerinin ve yabancı unsurların kaçarken tuzakladığı bu mayın ve patlayıcıları, 2016 yılında Sirte vilayetinden çıkarılan DEAŞ’a benzetti.
Libya hükümeti, Hafter milislerinin uluslararası anlaşmaların yasakladığı mühimmatları sivil yerleşim bölgelerine tuzakladığını ve emrindeki milislerin “savaş suçlarından yargılanması gerektiğini” söylüyor.
Aynı şekilde, Hafter’e bağlı milislerin kontrolündeki Terhune vilayetinde de çok sayıda sivilin gömüldüğü toplu mezarlar bulunması üzerine Libya hükümeti, “sivil bölgelere patlayıcı, mayınların tuzaklanması, yargısız infazlar, cesetlere tahrif, işkence” gibi suçların araştırılması için uluslararası toplumu ülkeye davet etmişti.
Kremlin Sarayı’nın yemek işini yönettiği için “Şef” lakabıyla anılan Yevgeny Prigozhin’e ait güvenlik şirketi Wagner grubu, Suriye, Ukrayna, Libya ve Afrika ülkelerinde paralı askerleri ve siyasi faaliyetleriyle tanınıyor.
Rusya’nın Kırım’ı yasa dışı ilhakı ve Ukrayna’nın doğusundaki ayrılıkçı gruplara Moskova’nın desteği sırasında ismi sıkça duyulan Wagner, Birleşmiş Milletler raporlarına göre binden fazla paralı askeriyle Hafter için savaşıyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi