Türkiye’de 2015-2021 döneminde diplomat olarak görev yapan Libya Dış Basın İdaresi Genel Müdürü Muhammed Tavil, Ankara’da yaşarken tanık olduğu 15 Temmuz darbe girişiminin kendisi için tarihi bir gün olduğunu söyledi.
Libya’da Başbakan Abdulhamid Dibeybe liderliğindeki yeni hükümetin geçen ay göreve gelmesiyle Dışişleri Bakanlığına bağlı Dış Basın İdaresinin Genel Müdürü olarak atanan Muhammed Tavil, Ankara’da diplomat olarak yaşadığı yıllarda Türkiye ile kurduğu bağları, yeni hükümetin hedeflerini ve Türkiye-Libya arasındaki ilişkileri anlattı.
Libya’nın Ankara Büyükelçiliğinde 2015’ten bu yılın başına kadar ikinci katip ve ticari ateşelik görevlerinde bulunan Tavil, “kardeş ülke Türkiye Cumhuriyeti’ndeki” görevinin mesleki yaşamında önemli bir dönemeç ve tecrübe olduğunu belirtti. Tavil, “Kardeş diyorum çünkü biz ve Türk halkı arasında kültürel ve tarihi bağlar bulunuyor.” dedi.
“Türkiye’nin hükümetiyle ve halkıyla Libya için önemli bir ülke” olduğunu belirten Libyalı diplomat, “Türkiye’nin (17 Şubat) 2011 Devrimi sırasında verdiği desteği unutmuyoruz. Bu, Libyalıların tarih boyunca unutmayacağı tarihi ve kahramanca bir duruştu.” değerlendirmesinde bulundu.
“Türkiye’de kendimi gurbette hissetmedim”
Türkiye’deki yaşam deneyiminden bahseden Tavil, “Türk halkı sevecen bir halk ve Libyalılara özel bir sevgileri var. Türkiye’de yaşadığım sürede kendimi gurbette hissetmedim. Aralarında bir yabancı gibi değildim. Ne zaman yardıma ihtiyacım olsa el uzatan insanlar vardı.” diye konuştu.
Bir diplomat olarak Türkçe öğrenmeyi çok önemsediğini vurgulayan Tavil, başkentte göreve başlar başlamaz bu yönde çaba serfettiğini ve Ankara’daki dil merkezlerinden birinde dersler aldığını anlattı.
Tavil, orta seviyede öğrendiği Türkçe ile “Türkiye’nin neredeyse tüm şehirlerine gittim. Ankara’da yaşıyordum ama tüm şehirleri çok çok güzel. Yazın deniz tarafı çok güzel. Kar mevsiminde her yıl Bolu tarafına gidiyordum. Orada Bolu kayak merkezi var. İsmi Kartalkaya. Çok güzel bir yer. Ayrıca Abant Gölü’ne gittim, Ankara’da Mavi Göl’e gittim. Yani Türkiye’yi çok çok seviyorum.” şeklinde konuştu.
“Ben Ankaralıyım. Ben 06”
Tekirdağ’dan Urfa’ya kadar Türkiye’nin neredeyse tüm şehirlerini gezdiğini ve tanıma fırsatı bulduğu anlatan Libyalı diplomat, şunları söyledi:
“En güzel karpuz Diyarbakır’da. Erzurum’daki çağ kebabı çok lezzetli. İstanbul’un turizmi iyi. Ama en çok Ankara dürümünü seviyorum.”
“Ulus, Cebeci, Çankaya, ‘Gardaş’ deriz kankaya” sözleriyle popüler bir şarkıyı mırıldanan Tavil, yine Türkçe konuşarak “Bu çok meşhur şarkı Ankara’da. Ben Ankaralıyım. Ben 06.” dedi.
15 Temmuz 2016’daki başarısız darbe girişimine Ankara’da tanık olduğunu söyleyen Tavil, o akşam yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Cuma günü akşam saatleriydi ve o sırada Çankaya’da dışarıdaydım. TRT Radyosu’na yakın bir yerde ikamet ediyordum. Buranın yakınında da askeri lojmanlar vardı. 20.00 ya da 21.00 sularıydı. Elçilikten bazı arkadaşlarla dışarıya çıkmıştık. Yolda daha önce tanık olmadığımız garip biçimde bir askeri hareketlilik vardı. Arkadaşlarımız bizi arayıp Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) bağlı bazı askerlerce darbe girişimi yapıldığına dair medyada gördükleri iddiaların gerçek olup olmadığını soruyorlardı. Sonra olayın, darbe girişimi olduğundan emin olduk. Bundan çok rahatsız olmuştuk. Türkiye, istikrarlı, kentsel ve siyasi bir kalkınmaya şahit olan bir ülkeydi. Ekonomik bir istikrar ve refah seviyesi yakalamıştı. Geçen yıllarda Türkiye’nin güvenlik ve istikrarını zedelemeye yönelik girişimler olduğunun farkındaydık. Türkiye’ye uzun yıllardır düşmanlık besleyen ülkelerin bunun için tüm yolları kullandığını biliyoruz.”
Tavil, şöyle devam etti:
“Ben şahsen bu darbe girişiminin başarısız olacağını düşünüyordum. Türk halkını iyi tanıyorum. Nasıl bir bilince sahip olduğunu ve ülkesine olan sevgisini biliyorum. Zira saatler içerisinde darbe girişimi başarısız oldu. Halk sokaklara indi. Buna Ankara’da tanık oldum. Binlerce insan Kızılay’a doğru yürüyordu. Darbeyi başarısız kılan sokaklara dökülen bu insanlardı. Bu benim için tarihi bir gündü.”
Geçen ay göreve gelen, Başbakan Abdulhamid Dibeybe önderliğindeki Libya Ulusal Mutabakat Hükümetinin genel hedefinin istikrar ve kalkınmanın hız kazanması olduğunu kaydeden Tavil, ülkede yarım kalan tüm altyapı projelerinin tamamlanması için çalışılacağını belirtti.
Tavil, bu projelerde Türk firmalarının rolüne dikkati çekerek, “Türkiye’nin bu projelerde büyük payı var. Şu an Libya’da sahada faaliyet gösteren 3-4 büyük Türk firması var. Bu şirketler elektrik ve inşaat alanında önde geliyor. Türkiye’de görev aldığım sırada bir inşaat şirketi için çalışan yaklaşık 300 kişiye vize verdik. Yeni hükümetin göreve gelmesiyle, yarım kalan bu projelerin tamamlanması için girişimler yoğunlaştı.” dedi.
“Libya’ya dair spor haberlerinde bile çatışmalar gösteriliyor”
Ülkesindeki dış basın temsilciliklerinden sorumlu kuruma müdürlük yapan Tavil, uluslararası basının, Libya’ya dar çerçeveden, savaş ve çatışmalardan ibaret bir ülke olarak bakan yaklaşımını da eleştirdi.
Tavil, “Uluslararası basında Libya’da neler olduğuna dair gözlemlediğimiz pek çok yanıltma var.” diyerek, şunları ekledi:
“Bu yanıltmalar, özellikle iyi bilinen ve çok takip edilen haber ajanslarından yapıldığında Libya’nın gerçeğini çarpıtıyor. Bu medya kanalları sürekli Libya’nın belirli bir yüzünü gösteriyorlar. Bazıları ısrarla Libya’yı askeri sorunlardan ibaret bir çatışma yuvası olarak gösteriyor. Libya’ya dair haberlerinin görüntülerinde, silahlı araçlara, mühimmatlara ve silahlı çatışmalara yer veriyorlar. Hatta spor haberlerinde bile bu tür çatışma görüntüleri gösteriliyor. Oysa bugün Libya’da çalışan çok sayıda yabancı şirket bulunuyor. Yabancıların sayısı özellikle başkent Trablus’ta her geçen gün artıyor. Libya’da zaten zanaat işlerinin pek çoğunu yabancılar yapar. Çalışan Türklerin oranı da oldukça yüksek.”
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
