Değişim Partisi lideri Cuma el-Gamati, Libya’da siyasi ve askeri alandaki son gelişmeler, BM öncülüğünde yürütülen Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun seyri ve ülkedeki krizde uluslararası aktörlerin rolüne ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Libya’yı birleştirecek yeni bir parlamento seçilmesi elzemdir”
Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun hedefleri kapsamında, 24 Aralık’ta ülkede genel seçimlere gidilmesi kararlaştırılırken, bu tarihe kadar ülkeyi yönetecek ve seçimlere hazırlayacak yeni bir geçici birlik hükümeti seçilmesi hedefleniyor.
Gamati, forumda belirlenen seçimlere gidilmesi kararının Libya için “zorunlu” olduğunu dile getirdi.
Libya’nın yasama organları durumundaki Tobruk Temsilciler Meclisi (Hafter kontrolündeki doğuda) ve (Trablus merkezli) Devlet Yüksek Konseyinin görev sürelerini anayasal olarak çoktan doldurduklarına dikkati çeken Gamati, “Bu yüzden Libya’yı siyasi olarak birleştirecek yeni bir parlamento seçilmesi elzemdir.” dedi.
“Salih Libyalılar tarafından reddedilmiştir”
Başkanlık Konseyi (başkan ve 2 yardımcısı) ve daha önce Libya’nın yönetim biçiminde bulunmayan başbakanlık makamı için bir kişinin tayin edilmesinin kararlaştırıldığı bu geçici hükümeti yönetecek muhtemel adaylara ilişkin kamuoyunun gündeminde birçok isim bulunuyor.
Henüz adaylar belirlenmemiş olsa da devlet başkanı konumundaki Başkanlık Konseyi Başkanı makamı için muhtemel aday senaryoları arasında en fazla dikkati çeken isim, Halife Hafter’in müttefiki Akile Salih. Başbakanlık için ise İçişleri Bakanı Fethi Başağa ismi öne çıkanlar arasında.
Cuma el-Gamati, Tobruk’taki Temsilciler Meclisinin Başkanlığını yürüten Salih’in Libya’nın başına geçme ihtimali bulunmadığını dile getirdi.
Hafter’i sözde başkomutan ilan eden kişinin Salih olduğunu ve onun, Hafter’in Nisan 2019’da başkent Trablus’a başlattığı saldırılara destek verdiğine dikkati çeken Gamati, “Salih Libyalılar tarafından reddedilmiştir.” diye konuştu.
Salih’in ayrıca, “Mısır ve Rusya’nın hakimiyeti altında” olduğunu belirten Gamati, şöyle devam etti:
“Akile Salih’in geçici bile olsa Libya’nın devlet başkanı olacağına inanmıyorum. Çünkü Hafter’e, Mısır’a, BAE ve Rusya’ya yakın olacaktır. Şeffaf ve tarafsız olması mümkün değildir. Türkiye’ye düşmanlık gösterebilir ve Türkiye ile imzalanan meşru mutabakat muhtıralarına karşı çıkabilir.”
Gamati, gelecek haftalarda Diyalog Forumunun 75 üyesi tarafından yapılacak oylamada seçilmesi beklenen Başkanlık Konseyi başkanı ve başbakan adaylarına ilişkin ise “Bizim için bu forumda önemli olan tarafsız kişilerin seçilmesi, bu kişilerin tek rolünün ülkeyi seçimlere hazırlaması ve Libya halkının elektrik, maaş, güvenlik gibi boğucu krizleri ile ilgilenmesidir. Akile Salih gibi tartışmalı isimleri istemiyoruz. Zaten gelecek seçimlerde onlarca şahsiyet devlet başkanlığına aday olmak isteyecektir. Kimin seçileceği de Libyalılara bırakılmalıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Yabancı paralı askerlerin varlığı
BM öncülüğünde Libyalı tarafların 23 Ekim 2020’de Cenevre’de imzaladığı ateşkes anlaşmasında yer alan, ülkedeki tüm paralı askerlerin 3 ay içinde ülkeden ayrılması maddesinin dolan süreye rağmen gerçekleşmemesini de değerlendiren Gamati, bunun Rusya’ya bağlı olduğunu vurguladı.
Gamati, “Ateşkes anlaşması kapsamındaki bu madde çok gecikecektir. ” diyerek, şu ifadeleri kullandı:
“Peki Rusya neden paralı askerleri Libya’dan çekmeyi geciktiriyor? Çünkü Rusya siyasi çözümün neticesini görmek, siyasi ve ekonomik çıkarlarının garanti altına alınıp alınmayacağını görmek istiyor olabilir. Bu da UMH’nin veya yeni seçilecek yönetimin Rusya ile karşılıklı anlaşması kapsamına giriyor. Aynı şekilde bu durum, Rusya-Türkiye ve Rusya-ABD arasında bir anlaşmaya varılmasına da bağlı.”
ABD Başkanı Biden’ın Libya politikası
Paralı askerlerin Libya’dan ayrılmasının gerçekleşmesinde, 20 Ocak’ta ABD’nin başkanlık koltuğuna oturan Joe Biden’ın Libya politikasında etkinliğini artırmasının da etkili olabileceğini kaydeden Gamati, yeni ABD yönetiminin “güçlü bir duruş sergileyerek paralı askerlerin ülkeden ayrılması için baskı yapabileceğini” söyledi.
Gamati, “ABD yönetimindeki değişim de oldukça önemli. Yeni Başkan Biden’ın (Donald) Trump’tan farklı politikaları olacaktır. Trump maalesef Hafter’in Trablus saldırılarını desteklemişti. Bu saldırıların başında Hafter’le telefon görüşmesi yaparak ona yeşil ışık yakmıştı.” dedi.
Diğer bir önemli hususun, Biden yönetiminin Türkiye’nin Libya’daki rolüne ilişkin belirleyeceği tavır olduğunu belirten Gamati, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Biliyoruz ki Biden ve bazı danışmanlarının Türkiye hakkında eleştirileri var. Türkiye güçlü, büyük, egemenlik ve bağımsızlığı olan bir ülke. Ancak yeni ABD yönetimi Türkiye’ye, Rusya ile ilişkiler gibi konularda bazı politikalar dayatmak isteyecek. Bu ABD ve Türkiye’yi ilgilendiren bir konu. Ancak bizi ilgilendiren, ABD yönetimi Türkiye’nin Libya’daki rolüne karşı durmuyor. Çünkü Türkiye’nin Libya’daki rolü NATO ile uyumlu, meşru ve demokratik seçeneği destekleyen ve Libyalıların büyük çoğunluğunun desteklediği bir rol.”
Libya krizinin “büyük ölçüde dış müdahalenin yarattığı” bir kriz olduğuna dikkati çeken Libyalı politikacı, “Çatışmanın bu kadar yıl devam etmesinin nedeni dış müdahalelerdir. Bu dış müdahalenin rolü değişir ve barışçıl çözümü desteklerse o zaman Libya’da gerçek bir istikrar ortamı oluşabilir. Bu nedenle paralı askerlerin çekilmesi siyasi süreç sonlanana kadar gecikecektir.” ifadelerini kullandı.
“Hafter yeniden savaş başlatma kararı almaya yetkin değil”
Rusya’nın son iki yılda Rus Wagner paralı askerleri ve Suriye’den getirdiği askerlerle Libya’daki çatışmalara “çok etkili bir şekilde girmeyi başardığını” kaydeden Libyalı siyasetçi, sahada kontrolün bu paralı askerlerde olduğunu ve Hafter’in onların üzerinde bir gücü bulunmadığını kaydetti.
Gamati, “Hafter’in yeniden bir savaş başlatma kararı almaya yetkin olmadığına” işaret ederek, “Hafter şu anda askeri sahneyi tamamen kaybetmiş durumda. Silahlı güçleri bir yerden başka bir yere sevk etme yetkisine sahip değil. Bunu yapabilen, Rusya ve ona bağlı Wagner’dir.” dedi.
Diyalog sürecinin tıkanması veya tamamen başarısızlığa uğraması halinde ülkede yeni bir çatışma ortamına girilip girilmeyeceğine ilişkin bir soruya Gamati, şu yanıtı verdi:
“Yeniden savaşa dönülmesi bence çok az bir ihtimal. Çünkü savaş kararı Hafter’in elinde değil. Rusya’nın da dost ve kardeş ülke Türkiye’den çok güçlü askeri destek alan UMH’ye karşı yeniden savaşa girmeyi istediğini sanmıyorum.”
Türkiye’nin UMH’ye desteği dengeleri değiştirdi
Gamati, Mısır, BAE, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya’nın, Hafter’in başkent Trablus’a başlattığı saldırıları ve totaliter bir rejim kurmak için başkenti işgal etme hedefini desteklediklerini hatırlattı.
“Ancak (bu ülkelerin) hesap edemedikleri önemli bir durum gerçekleşti.” diyen Gamati, bu durumun, Ankara ve Trablus arasında Kasım 2019’da imzalanan Askeri ve Güvenlik İş Birliği Mutabakat Muhtırası çerçevesinde Türkiye’nin müdahalesi olduğuna işaret etti.
Libyalı siyasetçi, Ankara’nın bugün yürütülen siyasi süreci güçlü bir şekilde desteklediğini kaydederek, “Türkiye’nin askeri müdahalesi, başkent Trablus’u, meşru hükümeti, sivil ve demokratik devlet projesini korumak içindi.” dedi.
“UMH (yetkilileri) Türkiye’yi ziyaret ederek güvenlik iş birliği anlaşması imzaladı ve bu anlaşma kapsamında Türkiye’den büyük bir askeri destek aldı.” diyen Gamati, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin desteği dengeleri değiştirdi ve askeri projeyi başarısızlığa uğrattı. Hafter’i destekleyen bu beş ülke de rolünü ve politikalarını yeniden gözden geçirmeye başladı.”
Bu ülkelerin Hafter’e verdiği desteğe karşılık Libya hükümetinin de Türkiye’den çok güçlü destek aldığını, ayrıca ABD ve İtalya ile yakınlaştığını ifade eden Gamati, oluşan bu denge halinin Libya krizindeki taraflar arasında birinin diğerine galip gelmesini engellediğini ve siyasi sürece zemin hazırladığını belirtti.
Hafter’i destekleyen ülkelerin aşamalı olarak ondan uzaklaştığını belirten Libyalı politikacı, siyasi süreç sonunda Hafter’den tamamen vazgeçeceklerini savundu. Gamati, “Hafter 80 yaşına yaklaştı ve artık zaman onun aleyhine işliyor. Onun Libya’nın askeri ve siyasi sahnesinden aşamalı olarak çıkacağını düşünüyorum.” şeklinde konuştu.
Gamati, Libya’da “askeri çözüm projesinin çökmesiyle” birlikte uluslararası aktörlerin siyasi çözüme odaklandığını vurgulayarak, “Hala duruşu muğlak olan, Hafter’i ve Libya’daki savaşı sonuna kadar desteklemekte ısrarcı görünen tek bir ülke var. O da Birleşik Arap Emirlikleri (BAE).” diye konuştu.
Ancak 5 Ocak’ta varılan “Körfez barışı” ile BAE’nin Körfez bölgesinde dahi “izole olduğunu” belirten Gamati, bu ülkenin Libya’daki rolünün gelecek dönemde “daha da zayıflayacağı” değerlendirmesinde bulundu.
Libyalı siyasetçi Cuma el-Gamati, devrik diktatör Muammer Kaddafi rejimine muhalifliği nedeniyle yaklaşık 30 yıl önce çıktığı siyasi sürgün hayatını Londra’da sürdürüyor.
Gamati, 2011 Libya Devrimi sırasında Kaddafi karşıtı muhaliflerin kurduğu, Mustafa Abdulcelil başkanlığındaki Ulusal Geçiş Konseyi hükümetinde Birleşik Krallık Özel Temsilcisi’ydi.
Cuma el-Gamati, Libya’da kurduğu Değişim Partisi’nin başkanlığının yanı sıra Libya Başbakanı Fayiz es-Serrac’ın Mağrib ülkeleri (Tunus, Cezayir, Fas) Özel Temsilciliği görevini yürütüyor.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi