Libya’nın 5 Şubat’ta seçilerek göreve gelen geçici Ulusal Birlik Hükümeti’nin Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, “dost ve müttefik” Türkiye ile dayanışma içinde olacaklarını, ülke içindeki taraflar arasında barışın tesisi ve karşılaşılan belli başlı sorunların çözümü için çalışacaklarını belirtti.
Göreve başlamasının ertesi gününde ilk röportajını veren Libya Başbakanı, yeni hükümetin öncelikleri, ülkede iç barışın tesisi, savaş suçlarının soruşturulması ve yeni dönemde Türkiye-Libya ilişkileri hakkında açıklamalarda bulundu.
Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde 1-5 Şubat tarihlerinde İsviçre’de toplanan Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun (LSDF) 74 üyesi tarafından yapılan oylama sonucunda Başbakan seçilen Dibeybe, forum kapsamında 24 Aralık 2021’de yapılmasına karar verilen seçimlere kadar Libya’yı yönetecek.
İsviçre’den dün dönen LSDF üyelerini başkent Trablus’un Mitiga Havaalanında karşılayan Dibeybe, BM öncülüğündeki forumun seyrine ilişkin yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Libya Siyasi Diyalog Forumu’nun üyeleri, Libya’nın her yerinden katılımla oluşturuldu. Bu yüzden Libya’nın tüm coğrafyası, kabileleri ve kesimlerinin temsilcisidir. Libya’nın ve Libya halkının yararına olacak şekilde, barışçıl, demokratik ve özgür bir değişiklik için önemli bir karar aldılar. Tüm dünya da bu karara görsel ve işitsel kanallarla tanıklık etti. Biz de onları onurlandırmak amacıyla karşıladık.”
Forum üyelerini havaalanında sıcak şekilde karşılayan Dibeybe, “(LSDF’de) Aldıkları sonuç nedeniyle sevinçlilerdi. Ben aslında aralarından sadece çok az kişiyi tanıyorum.” dedi.
Libya Başbakanı, Siyasi Diyalog Forumu’nda alınan kararların uygulanması kapsamında üç hafta sonra hükümeti kurmuş olacaklarını ve güvenoyu almak üzere Libya parlamentosuna sunulacaklarını belirtti.
Teknokrat hükümeti
Dibeybe, kabinesinde eski hükümetten isimlerin yer alıp almayacağına yönelik bir soruyu, şöyle yanıtladı:
“Olabilir. Biz liyakata dayalı, icraat gücüyle kendini ispatlayan bir teknokrat hükümeti olacağız ve buna uygun isimler hükümette yer alacak. Libya’nın tüm kesimleri adil bir şekilde temsil edilecek. Ancak yönetiminde teknokrasiye odaklanacağız.”
Yeni hükümetin öncelikleri: aşı, elektrik kesintileri, yeni anayasa ve “barış komisyonları”
Yeni hükümetin önceliklerinin neler olacağını değerlendiren Dibeybe, ilk olarak Kovid-19 salgınına karşı aşı tedarikine önem vereceklerini vurguladı.
Öncelikleri arasına, Libya genelinde günlük 5 saati bulan ve Libyalıların yaşamını zorlaştıran en büyük sorunların başında gelen elektrik kesintilerini de ekleyen Libya Başbakanı, şunları kaydetti:
“Hükümetimizin öncelikleri arasında ilk olarak Kovid-19’a eğilmek olacak. Bu tüm dünya halkları için olduğu gibi Libya halkı için de önemli bir konu. Libyalıların yararlanması için aşıya ulaşmada yapabileceğimizin en fazlasını yapacağız. Ardından elektrik ve sağlık gibi konularda yaşanan yaşamsal zorluklar ve günlük sıkıntılarla ilgileneceğiz. Sonrasında barış komisyonları oluşturma ve de Başkanlık Konseyi ile anayasa hazırlama konularını düşüneceğiz.”
“Barış komisyonları” oluşturma planının içeriği hakkındaki soruya yanıt olarak Dibeybe, Libya krizinin çözümü için toplumsal barışın sağlanmasının önemine dikkati çekti.
Dibeybe, bu komisyonları “Libyalılar arasında, ülke içinde barışın tesisi için” kuracaklarını belirterek, şöyle devam etti:
“Halk, kabileler ve aralarında husumet ve düşmanlık bulunan kesimler bir araya gelecek. Zararların tazmini için bütçe oluşturacağız. Bu yıl, (24 Aralık seçimlerine kadar) bu kısa zamanda, Libya’da yakınlaşmayı göreceğiz inşallah. Libyalıların bakış açılarını en ileri seviyede birbirine yakınlaştıracağız. Sadece bu sayede şiddet, savaş ve şehirler arasında ayrım olmadan birlik halinde seçimlere gidebiliriz. Mümkün olduğunca Libya’nın tüm şehirlerini ziyaret edeceğiz. Libya’nın tüm şehirlerinde çalışacağız. Ulusal Birlik Hükümeti, gerçek anlamda Libya’nın ulusal birliğinin hükümeti olacak.”
Doğu bölgesiyle ilişkiler
Dibeybe, Libya’daki gayrimeşru güçlerin lideri Halife Hafter’in kontrol ettiği doğu bölgesinde kurulan, Abdullah es-Seniy’nin liderliğini yaptığı sözde hükümetin yeni yönetime yönelik tavrını da değerlendirdi.
Uluslararası tanınırlığı bulunmayan Seniy yönetiminin, “Göreve devam edeceğine ve son sözün Tobruk’taki Temsilciler Meclisi’ne ait olduğuna” ilişkin dün yaptığı açıklamasını da değerlendiren Dibeybe, şunları söyledi:
“Hükümetimizin, (Tobruk’taki) Temsilciler Meclisinden onay alması gerekecek. Bu açıdan (Seniy) hükümetinin bekleyeceğini söylemesi mantıklı bir ifade. Zaten görünüşe göre Temsilciler Meclisi, (LSDF’ndan) çıkan sonuçları memnuniyetle karşıladığını duyurdu. Karar Libyalıların kararıdır. Libya halkı bu hükümetin seçilmesini sevinç ve mutlulukla karşıladı. Onlar da (Temsilciler Meclisi), Libya halkının bir parçası. Halkın seçiminin belirlediği çizgi dışında bir çizgiye gireceklerinin mümkün olduğunu düşünmüyorum.”
Türkiye ile ilişkiler
Öte yandan, yeni dönemde Libya-Türkiye ilişkilerini de değerlendiren Dibeybe, iki ülke arasında “dayanışma” olacağı vurgusu yaptı.
Dibeybe, şöyle konuştu:
“Türk halkı ve devletiyle çok büyük dayanışmamız olacak. Türkiye, müttefik, dost ve kardeşimizdir. Ayrıca Libyalıların gerçek hedeflerine ulaşmasında onlara destek olmak için büyük imkanlara sahip. Türkiye bizim için gerçek ortağımızdır.”
Bir iş insanı olarak, Türkiye ve Libya arasındaki ticari ilişkileri nasıl değerlendirdiğine yönelik bir soruya Dibeybe, şu yanıtı verdi:
“Türkiye, sadece Libya’da değil dünyada kendini göstermiş bir ülke. (Savaş döneminde) Libyalıların serbestçe gidebildiği, havaalanını açan, Trablus’taki Büyükelçiliğini açık tutan tek ülke Türkiye’ydi. Türkiye ve Libya halkı arasında ekonomik alanda büyük bir dayanışma olacağına inanıyorum. Bu dayanışmayı geliştirmeyi ve ticaret hacmini arttırarak en yüksek seviyelere çıkarmayı umuyorum.”
Savaş suçlarının soruşturulması
Libya’da Halife Hafter milisleri, Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından da bazıları gündeme getirilen, Terhune kentinde bulunan toplu mezarlar, yargısız infazlar, yüzbinlerce Libyalının ülke içinde yerinden edilmesi, sivil yerleşimlere mayınlar tuzaklanması gibi savaş suçları sorumlu tutuluyor.
Libya kamuoyunun da siyasi diyalog sürecinde en fazla üzerinde durduğu konulardan biri olan savaş suçları sorumlularının hesap vermesi konusunda nasıl adım atacakları sorusuna cevaben Dibeybe, şunları söyledi:
“Savaş suçları ile kanun otoritesi ve işleyişi ilgilenecek. Ancak Libya barışının tesisi için zorlu bir aşamadayız. Her iki tarafın da tavizler vermesi gerekiyor. Suçları sabit görülenler ise yargı ve adaletle karşılaşacaktır. Onlar kendi duruşunda biz de kendi duruşumuzda aşırıcı olamayız. Biz tüm Libyalı taraflar arasında gerçek bir barış istiyoruz.”
Libya Başbakanı Abdülhamid Dibeybe kimdir?
Libya’da devrimin kalesi olarak kabul edilen Misrata kentinde 1958’de dünyaya gelen Dibeybe’nin ülkenin batısındaki aşiretlerin desteğine sahip olduğu belirtiliyor.
Yıllardır süren savaş ve siyasi krizlerin gündemi işgal ettiği Libya’da, Başbakan seçildiği sürece kadar kamuoyu tarafından tanınmayan Dibeybe, daha çok nüfuzlu bir iş insanı olarak biliniyordu.
Libya’nın en büyük inşaat firmalarından biri sayılan Libya Yatırım ve Kalkınma Şirketi’ne (LIDCO) 2006’dan bugüne liderlik eden Dibeybe, ülkenin önde gelen futbol kulübü Etihad’ın da başkanlığını yapıyor.
Lisans ve yüksek lisans eğitimini Kanada’da mühendislik alanında tamamlayan Dibeybe için, yakınları “Mühendis” lakabını da kullanıyor. Libya Başbakanının çocuklarının Kanada vatandaşlığının bulunduğu ifade ediliyor.
Libya’nın Yeni Geçici Yönetimi seçildi
BM öncülüğündeki LSDF üyelerinin oylaması sonucunda, 24 Aralık 2021’de yapılması planlanan seçimlere kadar Başkanlık Konseyi Başkanlığına Muhammed el-Menfi, Başbakanlığa da Abdulhamid Dibeybe seçilmişti.
Liste yöntemine göre yapılan oylamada, Menfi ve Dibeybe’nin yanı sıra Başkanlık Konseyi Üyesi adayları olarak Musa el-Koni ve Abdullah el-Lafi’nin bulunduğu liste, 74 üyeden 39’unun oyunu almıştı.
Akile Salih, Fethi Başağa, Usame Cuveyli ile Abdulmecid Seyfunnasr’dan oluşan ve ikinci tura kalan diğer liste ise 34 oyda kalmıştı.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi