Milli Savunma Bakanlığı’ndan İncirlik üssü kararı!
Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlıkta düzenlediği basın bilgilendirme toplantısında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Terörle mücadeleden, sınır sorunlarına; bölgesel ve küresel barıştan, envantere giren yeni silah sistemlerine; eğitim ve tatbikatlardan operasyonlara kadar detaylı açıklamalarda bulunan Tuğamiral Zeki Aktürk İncirlik üssü hakkında da alınan yeni kararı kamuoyuyla paylaştı.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadelesi
Tuğamiral Zeki Aktürk, Bakanlıkta düzenlenen basın toplantısında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) terörle mücadele operasyonlarının kararlılıkla devam ettiğini vurguladı.
Aktürk, özellikle PKK/KCK/PYD-YPG, DEAŞ ve FETÖ gibi terör örgütlerine karşı yürütülen operasyonların, Irak’ın ve Suriye’nin kuzey bölgelerinde yoğunlaştığını belirtti.
Son iki hafta içinde 75 teröristin etkisiz hale getirildiğini ifade eden Aktürk, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Irak’ın kuzeyinde 331, Suriye’nin kuzeyinde ise 417 olmak üzere toplamda 748 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Bu rakamlar, TSK’nın bölgedeki terör örgütlerine karşı sürdürdüğü mücadelenin boyutunu ve etkinliğini gözler önüne serdi.
Hudutlarda yasa dışı geçişler önleniyor
Tuğamiral Zeki Aktürk, son iki haftada Türkiye’nin sınırlarından yasa dışı geçmeye çalışan kişilere yönelik yapılan operasyonlar hakkında bilgi verdi.
Aktürk, bu süreçte 11 terör örgütü mensubu da dahil olmak üzere toplam 373 kişinin yakalandığını, 4 bin 784 kişinin ise sınırı geçemeden engellendiğini bildirdi. Böylece, 1 Ocak’tan itibaren hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların toplam sayısının 2 bin 485’e, geçemeden engellenen kişi sayısının ise 46 bin 305’e ulaştığı bildirildi.
Irak’ın kuzeyindeki barınma alanlarından kaçan bir PKK’lı teröristin 4 Nisan’da Habur’daki hudut karakoluna teslim olduğunu belirten Aktürk ayrıca, son iki hafta içinde yürütülen operasyonlarda yaklaşık 45 kilogram uyuşturucu madde ve 7 tabanca ele geçirildiğini de sözlerine ekledi.
Bölgesel ve küresel barışa katkılar
Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin KKTC, Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna Hersek, Katar, Somali gibi pek çok coğrafyada başarıyla görev yaparak bölgesel ve küresel barışa katkı sağladığını vurguladı.
Aktürk, Yunanistan ve Türkiye arasında güven artırıcı önlemler amacıyla yapılan toplantılar ve ziyaretler hakkında da bilgi verdi. Bu kapsamda, 22 Nisan Pazartesi günü Atina’da düzenlenecek bir toplantıya işaret eden Aktürk, Ankara’daki toplantıda varılan mutabakat çerçevesinde gerçekleştirilen ve Trakya’daki sınır birlik komutanlarının karşılıklı ziyaretlerini örnek olarak sundu.
Tuğamiral Aktürk, bu ziyaretlerin iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesine yönelik olumlu adımlar olduğunu ve 2024 Uygulama Planı’nda belirlenen 16 faaliyetin ilk ikisini oluşturduğunu belirtti.
Ayrıca Tuğamiral Zeki Aktürk, Türkiye Cumhuriyeti ile Rusya Federasyonu arasında Karabağ bölgesindeki ateşkesin kontrolü ve ihlallerin önlenmesi amacıyla oluşturulan Türk-Rus Ortak Merkezi’nin faaliyetlerine ilişkin önemli bilgiler de paylaştı. Aktürk, 30 Ocak 2021’de Ağdam, Azerbaycan’da kurulan bu merkezin görevlerini tamamlamasına yönelik çalışmaların Rusya Federasyonu ve Azerbaycan ile koordineli bir şekilde sürdürüldüğünü belirtti. Bu merkez, bölgedeki ateşkesin sağlanmasında ve potansiyel ihlallerin tespit edilip engellenmesinde kritik bir rol oynamaktadır.
Tuğamiral Zeki Aktürk, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dair de çarpıcı açıklamalarda bulundu. Aktürk, bu saldırılarda yaklaşık 34 bin Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve yüz binlercesinin yerinden edildiğini belirterek, hastaneler, okullar, kutsal mekanlar ve mülteci kamplarının hedef alındığını, sivil nüfusa yönelik dikkatsiz saldırılar gerçekleştirildiğini vurguladı. Bu durumun özellikle çocukları, kadınları ve gazetecileri etkilediğine dikkat çeken Aktürk, uluslararası toplumun bu vahşete karşı sadece kınamakla yetindiğini ve saldırıların bölge geneline yayılma riskini görmezden geldiğini eleştirdi.
Aktürk ayrıca, Türkiye’nin adaletli ve insani bir tutum sergileyerek, bölgedeki şiddetin daha da yayılmasını önlemek ve vahşeti durdurmak için uluslararası toplumu sorumluluk almaya çağırdığını belirtti. İsrail’e de bu katliamları durdurması için çağrıda bulunulduğunu hatırlattı. Aktürk, bölgenin daha fazla felakete sürüklenmemesi için gereken adımların ivedilikle atılması gerektiğinin altını çizdi.
Envantere alınan silah sistemleri
Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) savunma kapasitesinin her geçen gün arttığını ve bu artışın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde yerli ve milli savunma sanayi ürünleri ile sağlandığını vurguladı.
Aktürk, bu bağlamda Kara Kuvvetleri Komutanlığı tarafından “Taşınabilir Elektronik Taarruz Sistemi (MİLKAR)” ve “Temel Eğitim Helikopteri”nin muayene ve kabul faaliyetlerinin tamamlandığını belirtti.
Ayrıca Tuğamiral, İstanbul Tersanesi Komutanlığı ve Makine Kimya Endüstrisi (MKE) Anonim Şirketi işbirliğiyle geliştirilen 76/62 milimetre “Milli Deniz Topu“nun TCG Akhisar gemisine monte edilerek, liman ve deniz testlerine hazır hale getirildiğini ifade etti.
Bunun yanı sıra, ASFAT ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Denizcilik Genel Müdürlüğü arasında imzalanan “8 adet Liman Kontrol Botu Projesi” kapsamında yerli ve milli asayiş ve emniyet botu ASBOT’un sonuncusunun 4 Nisan’da teslim edildiğini bildirdi.
Eğitim ve tatbikatlar
Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harbe hazırlığının en üst seviyede tutulması maksadıyla ulusal ve uluslararası eğitim ve tatbikat faaliyetlerine de aralıksız devam edildiğine dikkati çekerek,
“TCG Bandırma ile Almanya Deniz Kuvvetlerine ait FGS Baden Württemberg firkateynleri arasında ‘Geçiş Eğitimleri’ icra edilmiş, 15 ve 17 Nisan tarihlerinde hava sahamızda F-16’larımız eşliğinde ABD Hava Kuvvetlerine ait 2 adet B-1B uçağı ile havada yakıt ikmali ve Müşterek Taarruz Kontrolör eğitimleri yapılmıştır. Ayrıca, 8-19 Nisan tarihleri arasında Fransa’da, mayın harekatına yönelik eğitimlerin icra edildiği OLIVES NOIRES-2024, 8-21 Nisan tarihleri arasında Romanya ev sahipliğinde Batı Karadeniz’de Temel Deniz Harekatına yönelik eğitimlerin yapılacağı SEA SHIELD-2024 ve 18 Nisan-10 Mayıs tarihleri arasında Abu Dabi/Birleşik Arap Emirlikleri’nde DESERT FLAG-9/2024 tatbikatlarına katılım sağlanmakta, 15 Nisan’da başlayan Milli Anadolu Kartalı Eğitimi ise devam etmektedir.” ifadelerine yer verdi.
Tuğamiral Zeki Aktürk, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SNMG-2) kapsamında uluslararası işbirliklerinin devam ettiğini belirten önemli bilgiler paylaştı. Bu çerçevede, Yunanistan Deniz Kuvvetleri’ne ait Themistocles firkateyni ve Fransa Deniz Kuvvetleri’ne ait FS Somme gemisinin İstanbul’a liman ziyareti gerçekleştirdiğini aktardı.
Aktürk ayrıca, Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Görev Kuvveti’nin devir teslimi kapsamında, Almanya Deniz Kuvvetleri’ne ait FGS Baden Württemberg ve FGS Brandenburg gemilerinin Mersin’e liman ziyareti yaptığını da ifade etti.
İncirlik Üssü’nün adı ve kapsamı değişti
Tuğamiral Zeki Aktürk açıklamalarının devamında Adana’da bulunan İncirlik üssü hakkında da, “İncirlik/Adana’da bulunan 10’uncu Tanker Üs Komutanlığının ismi Hava Kuvvetlerimizin ihtiyaçları doğrultusunda ’10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı’ olarak değiştirilmiştir.” açıklamalarında bulundu. Değişikliğin ardından İncirlik’e F-16 filosunun konuşlandırılacağı öğrenildi.
Yeni adı “10’uncu Ana Jet Üs Komutanlığı” olarak belirlenen bu üs, Türk Hava Kuvvetlerinin operasyonel kabiliyetlerini destekleyecek önemli bir rol oynamaya devam edecektir. Bu değişiklik, üssün fonksiyonlarını ve Türk Hava Kuvvetlerinin genel yapılanmasındaki stratejik önemini güçlendirecek bir adım olarak değerlendirilmektedir.
Kürecik’teki NATO radarı İran’ın İsrail’i vurduğu sırada İsrail’e bilgi aktardı mı?
Bakanlık kaynakları, basın bilgilendirme toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Kaynaklar, İran’ın İsrail’e saldırı gerçekleştirdiği gece Türk Silahlı Kuvvetlerinin önleyici bazı tedbirler alıp almadığına yönelik soru üzerine şunları kaydetti:
“Milli Savunma Bakanlığı olarak bölgemizdeki savunma ve güvenlik konularını yakından takip ediyoruz. İlk andan itibaren tüm gelişmeler yakından takip edilmiş, muhtemel gelişmelere yönelik alınabilecek tüm tedbirler alınmıştır ve alınmaya da devam edilmektedir. (…) Bölgemizin istikrarını bozacak, küresel çatışmalara neden olacak gelişmelerin yaşanmaması için çabalarımızı sürdürmekteyiz. İtidalli davranarak geniş bir bölgesel çatışmanın kapılarını aralayacak adımlardan kaçınmanın ve bölge ülkelerinde sağduyunun hakim olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz.”
Bakanlık kaynakları Kürecik’teki NATO radarının İran’ın İsrail’i vurduğu sırada İsrail’e bilgi aktarıp aktarmadığı yönündeki sorular üzerine ise “Kürecik radarı, tamamen ulusal güvenliğimiz gereği kurulmuş olup, NATO müttefiki ülkelerin korunmasını amaçlamaktadır. Bu radar sisteminden elde edilen bilgiler NATO prosedürleri çerçevesinde müttefiklerle paylaşılmakta, NATO müttefiki olmayan ülkelerle paylaşımı söz konusu değildir” ifadeleriyle iddiaları reddetti.
Kuzey Irak’ta devam eden operasyonlar
Bakanlık kaynakları, Irak’ın kuzeyinde son günlerde etkisiz hale getirilen terörist sayısındaki artışa ilişkin sorulara da yanıt verdi. Açıklamada, bölgedeki operasyonların kesintisiz olarak 24 saat devam ettiği vurgulandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in daha önce dile getirdiği üzere, “Pençe-Kilit” operasyonunun bu yaz sona ereceği ve operasyonların hangi prensipler çerçevesinde yürütüleceği belirtildi. Açıklamada, öngörülemez, alışılmadık ve PKK’nın hızlıca tepki gösteremeyeceği şekilde yürütülen süratli operasyonların devam edeceği ifade edildi.
Yunanistan’ın Deniz Parkı ilan etme girişimi ve Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı
Bakanlık kaynakları, Yunanistan’ın Ege Denizi ve İyon Denizi’nde iki büyük deniz parkı ilan etme girişimine ve bu durumun Güven Artırıcı Önlemler Toplantısı’na etkilerine yönelik gazetecilerin sorularına cevap verdi.
Yunanistan Dışişleri Bakanlığı tarafından 8 Nisan 2024 tarihinde ilan edilmesi planlanan deniz parklarına Türkiye’nin tepkisi, diplomatik yollarla gerekli girişimlerin yapıldığı ve bu tek taraflı fiili durumların kabul edilmeyeceği, hukuki bir sonuç doğurmayacağı şeklinde oldu.
Açıklamada, Türkiye’nin Ege Denizi’nde hak, alaka ve menfaatlerini korumak amacıyla teyakkuzda olduğu vurgulandı. Ayrıca, 22 Nisan’da Atina’da yapılacak olan Güven Artırıcı Önlemler toplantısında, 2024 Yılı Güven Artırıcı Önlemler Uygulama Planı’nın gözden geçirileceği ve 2025 Yılı için planlanabilecek faaliyetlere ilişkin tekliflerin görüşüleceği belirtildi.