İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’dan ABD’nin “Filistin devleti” isteğine tepki geldi!
Düzenlenen bir basın toplantısında ABD’nin Filistin devleti talebine resmen meydan okuyan Netanyahu, Gazze’deki saldırılarını “tam zafer alana kadar” sürdüreceğini, Hamas’ın imhası ve geri kalan İsrailli rehinelerin iadesi gibi konulara değinip saldırıların birkaç ay daha süreceğini belirtti.
Güncel verilere göre Filistin’de yaklaşık 25 bin Filistinli hayatını kaybederken Gazze Şeridi nüfusunun %85’i yerinden edildi. İsrail, saldırılarını dizginlemesi ve işlediği savaş suçları konularında dünya kamuoyunda yoğun bir baskı altında.
İsrail’in müttefikleri de dahil olmak üzere dünyada birçok ülke, uzun süredir uykuda olan “iki devletli çözüm”ün yeniden canlandırılması çağrısında bulunmuştu.
Pek çok ülke, mevcut krizin taraflarını alternatif olarak diplomasiye geri çağırma umuduna sahipken söz konusu açıklamalara bakıldığında Netanyahu’nun niyetinin tam tersi olduğu anlaşılmakta.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Ocak Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında İsrail’in, Filistin devletinin toprakları da dahil olmak üzere, Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde güvenlik kontrolüne sahip olması gerektiğini öne sürdü.
Netanyahu yaptığı açıklamada ABD’ye de tepki göstererek, “Bu gerekli bir koşuldur ve Filistin’in egemenliği fikriyle çelişmektedir. Ne yapmalı? Bu gerçeği Amerikalı dostlarımıza söylüyorum. İsrail’in güvenliğine zarar verecek bir gerçekliği bize empoze etme girişimine son vermeliler.” ifadelerini kullandı.
Washington’un diplomasi çağrısının kamuoyu önünde çürütülmesi ve İsrail’in yaptığı saldırılardaki kararlılığı, ABD medyası tarafından “İsrail’in batılı müttefikleriyle arasındaki uçurumun genişlemesi” olarak yorumlandı.
Netanyahu’nun son yorumlarına yanıt veren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD hükümetinin iki devletli çözüme yönelik çalışmayı bırakmayacağını ve “Gazze’nin yeniden işgal edilmeyeceğini” söyledi.
ABD medyası tarafından Netanyahu hakkında, yorumları ve Gazze’de bir insani felakete sebebiyet veren politikaları sebebiyle destek tabanının azalmasına dikkat çekilirken bu davranış stilinin İsrail muhalefetinin işine yaradığı yorumu yapıldı.
İsrail’de düzenlenen son anketlerde İsrail halkının çoğunluğunun, Netanyahu’nun “Hamas’ı yok etme” hedefini başaramayacağını düşündüğü ve sadece %15’inin savaştan sonra Netanyahu’nun görevine devam etmesini istediği ortaya çıkmıştı. Bu süreç sonrasında Netanyahu’nun siyasi kaderinin ne şekilde ilerleyeceği ve İsrail’in bu dönemi “temize çekebilmesinin” olasılığı gibi soruların cevabı belirsiz gözüküyor.
İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’dan ABD’nin “Filistin devleti” isteğine tepki geldi!
Düzenlenen bir basın toplantısında ABD’nin Filistin devleti talebine resmen meydan okuyan Netanyahu, Gazze’deki saldırılarını “tam zafer alana kadar” sürdüreceğini, Hamas’ın imhası ve geri kalan İsrailli rehinelerin iadesi gibi konulara değinip saldırıların birkaç ay daha süreceğini belirtti.
Güncel verilere göre Filistin’de yaklaşık 25 bin Filistinli hayatını kaybederken Gazze Şeridi nüfusunun %85’i yerinden edildi. İsrail, saldırılarını dizginlemesi ve işlediği savaş suçları konularında dünya kamuoyunda yoğun bir baskı altında.
İsrail’in müttefikleri de dahil olmak üzere dünyada birçok ülke, uzun süredir uykuda olan “iki devletli çözüm”ün yeniden canlandırılması çağrısında bulunmuştu.
Pek çok ülke, mevcut krizin taraflarını alternatif olarak diplomasiye geri çağırma umuduna sahipken söz konusu açıklamalara bakıldığında Netanyahu’nun niyetinin tam tersi olduğu anlaşılmakta.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Ocak Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında İsrail’in, Filistin devletinin toprakları da dahil olmak üzere, Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde güvenlik kontrolüne sahip olması gerektiğini öne sürdü.
Netanyahu yaptığı açıklamada ABD’ye de tepki göstererek, “Bu gerekli bir koşuldur ve Filistin’in egemenliği fikriyle çelişmektedir. Ne yapmalı? Bu gerçeği Amerikalı dostlarımıza söylüyorum. İsrail’in güvenliğine zarar verecek bir gerçekliği bize empoze etme girişimine son vermeliler.” ifadelerini kullandı.
Washington’un diplomasi çağrısının kamuoyu önünde çürütülmesi ve İsrail’in yaptığı saldırılardaki kararlılığı, ABD medyası tarafından “İsrail’in batılı müttefikleriyle arasındaki uçurumun genişlemesi” olarak yorumlandı.
Netanyahu’nun son yorumlarına yanıt veren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD hükümetinin iki devletli çözüme yönelik çalışmayı bırakmayacağını ve “Gazze’nin yeniden işgal edilmeyeceğini” söyledi.
ABD medyası tarafından Netanyahu hakkında, yorumları ve Gazze’de bir insani felakete sebebiyet veren politikaları sebebiyle destek tabanının azalmasına dikkat çekilirken bu davranış stilinin İsrail muhalefetinin işine yaradığı yorumu yapıldı.
İsrail’de düzenlenen son anketlerde İsrail halkının çoğunluğunun, Netanyahu’nun “Hamas’ı yok etme” hedefini başaramayacağını düşündüğü ve sadece %15’inin savaştan sonra Netanyahu’nun görevine devam etmesini istediği ortaya çıkmıştı. Bu süreç sonrasında Netanyahu’nun siyasi kaderinin ne şekilde ilerleyeceği ve İsrail’in bu dönemi “temize çekebilmesinin” olasılığı gibi soruların cevabı belirsiz gözüküyor.
İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’dan ABD’nin “Filistin devleti” isteğine tepki geldi!
Düzenlenen bir basın toplantısında ABD’nin Filistin devleti talebine resmen meydan okuyan Netanyahu, Gazze’deki saldırılarını “tam zafer alana kadar” sürdüreceğini, Hamas’ın imhası ve geri kalan İsrailli rehinelerin iadesi gibi konulara değinip saldırıların birkaç ay daha süreceğini belirtti.
Güncel verilere göre Filistin’de yaklaşık 25 bin Filistinli hayatını kaybederken Gazze Şeridi nüfusunun %85’i yerinden edildi. İsrail, saldırılarını dizginlemesi ve işlediği savaş suçları konularında dünya kamuoyunda yoğun bir baskı altında.
İsrail’in müttefikleri de dahil olmak üzere dünyada birçok ülke, uzun süredir uykuda olan “iki devletli çözüm”ün yeniden canlandırılması çağrısında bulunmuştu.
Pek çok ülke, mevcut krizin taraflarını alternatif olarak diplomasiye geri çağırma umuduna sahipken söz konusu açıklamalara bakıldığında Netanyahu’nun niyetinin tam tersi olduğu anlaşılmakta.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Ocak Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında İsrail’in, Filistin devletinin toprakları da dahil olmak üzere, Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde güvenlik kontrolüne sahip olması gerektiğini öne sürdü.
Netanyahu yaptığı açıklamada ABD’ye de tepki göstererek, “Bu gerekli bir koşuldur ve Filistin’in egemenliği fikriyle çelişmektedir. Ne yapmalı? Bu gerçeği Amerikalı dostlarımıza söylüyorum. İsrail’in güvenliğine zarar verecek bir gerçekliği bize empoze etme girişimine son vermeliler.” ifadelerini kullandı.
Washington’un diplomasi çağrısının kamuoyu önünde çürütülmesi ve İsrail’in yaptığı saldırılardaki kararlılığı, ABD medyası tarafından “İsrail’in batılı müttefikleriyle arasındaki uçurumun genişlemesi” olarak yorumlandı.
Netanyahu’nun son yorumlarına yanıt veren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD hükümetinin iki devletli çözüme yönelik çalışmayı bırakmayacağını ve “Gazze’nin yeniden işgal edilmeyeceğini” söyledi.
ABD medyası tarafından Netanyahu hakkında, yorumları ve Gazze’de bir insani felakete sebebiyet veren politikaları sebebiyle destek tabanının azalmasına dikkat çekilirken bu davranış stilinin İsrail muhalefetinin işine yaradığı yorumu yapıldı.
İsrail’de düzenlenen son anketlerde İsrail halkının çoğunluğunun, Netanyahu’nun “Hamas’ı yok etme” hedefini başaramayacağını düşündüğü ve sadece %15’inin savaştan sonra Netanyahu’nun görevine devam etmesini istediği ortaya çıkmıştı. Bu süreç sonrasında Netanyahu’nun siyasi kaderinin ne şekilde ilerleyeceği ve İsrail’in bu dönemi “temize çekebilmesinin” olasılığı gibi soruların cevabı belirsiz gözüküyor.
İsrail Başkanı Binyamin Netanyahu’dan ABD’nin “Filistin devleti” isteğine tepki geldi!
Düzenlenen bir basın toplantısında ABD’nin Filistin devleti talebine resmen meydan okuyan Netanyahu, Gazze’deki saldırılarını “tam zafer alana kadar” sürdüreceğini, Hamas’ın imhası ve geri kalan İsrailli rehinelerin iadesi gibi konulara değinip saldırıların birkaç ay daha süreceğini belirtti.
Güncel verilere göre Filistin’de yaklaşık 25 bin Filistinli hayatını kaybederken Gazze Şeridi nüfusunun %85’i yerinden edildi. İsrail, saldırılarını dizginlemesi ve işlediği savaş suçları konularında dünya kamuoyunda yoğun bir baskı altında.
İsrail’in müttefikleri de dahil olmak üzere dünyada birçok ülke, uzun süredir uykuda olan “iki devletli çözüm”ün yeniden canlandırılması çağrısında bulunmuştu.
Pek çok ülke, mevcut krizin taraflarını alternatif olarak diplomasiye geri çağırma umuduna sahipken söz konusu açıklamalara bakıldığında Netanyahu’nun niyetinin tam tersi olduğu anlaşılmakta.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, 18 Ocak Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında İsrail’in, Filistin devletinin toprakları da dahil olmak üzere, Ürdün Nehri’nin batısındaki tüm topraklar üzerinde güvenlik kontrolüne sahip olması gerektiğini öne sürdü.
Netanyahu yaptığı açıklamada ABD’ye de tepki göstererek, “Bu gerekli bir koşuldur ve Filistin’in egemenliği fikriyle çelişmektedir. Ne yapmalı? Bu gerçeği Amerikalı dostlarımıza söylüyorum. İsrail’in güvenliğine zarar verecek bir gerçekliği bize empoze etme girişimine son vermeliler.” ifadelerini kullandı.
Washington’un diplomasi çağrısının kamuoyu önünde çürütülmesi ve İsrail’in yaptığı saldırılardaki kararlılığı, ABD medyası tarafından “İsrail’in batılı müttefikleriyle arasındaki uçurumun genişlemesi” olarak yorumlandı.
Netanyahu’nun son yorumlarına yanıt veren Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby, ABD hükümetinin iki devletli çözüme yönelik çalışmayı bırakmayacağını ve “Gazze’nin yeniden işgal edilmeyeceğini” söyledi.
ABD medyası tarafından Netanyahu hakkında, yorumları ve Gazze’de bir insani felakete sebebiyet veren politikaları sebebiyle destek tabanının azalmasına dikkat çekilirken bu davranış stilinin İsrail muhalefetinin işine yaradığı yorumu yapıldı.
İsrail’de düzenlenen son anketlerde İsrail halkının çoğunluğunun, Netanyahu’nun “Hamas’ı yok etme” hedefini başaramayacağını düşündüğü ve sadece %15’inin savaştan sonra Netanyahu’nun görevine devam etmesini istediği ortaya çıkmıştı. Bu süreç sonrasında Netanyahu’nun siyasi kaderinin ne şekilde ilerleyeceği ve İsrail’in bu dönemi “temize çekebilmesinin” olasılığı gibi soruların cevabı belirsiz gözüküyor.
