Pierre Baqué liderliğindeki şirket aerodinamik optimizasyonlarla Formula 1 dünyasında büyük bir etki yaratıyor!
Pedallı bisikletlerden Formula 1’e uzanan uzun bir yolculuğa çıkan yapay zeka tabanlı girişim Neural Concept ve kurucu ortağı ile CEO’su Pierre Baqué, sadece altı yıl içerisinde gerçekleştirdikleri çarpıcı ilerleme ile Formula 1 dünyasında bir devrim yaratmayı hedefliyor. Şirketin 2018 yılında geliştirdiği yeni yazılım, dünyanın en aerodinamik bisikletinin tasarlanmasına önemli katkılarda bulunmuştu. Günümüzde ise Formula 1 takımlarının dörtte biri, bu teknolojinin modifiye edilmiş versiyonlarını kullandığı biliniyor.
Aldıkları mesafe boyunca Baqué’nin şirketi Airbus ve Safran gibi havacılık tedarikçileriyle sözleşmeler imzalayarak 2022’de 9,1 milyon dolarlık A Serisi artış elde etmişti. İsviçre merkezli Neural Concept şirketinin, şu anda 50 çalışanıyla birlikte bir B Serisi finansman turu üzerinde çalıştığı biliniyor. Şirketin geliştirdiği yazılım, Williams Racing gibi tarihi Formula 1 takımlarının motor sporlarının zirvesine yeniden yükselmelerine destek olacağı düşünülüyor.
2018 yılında Baqué, École Polytechnique Fédérale de Lausanne’ın Bilgisayarla Görme Laboratuvarı’nda makine öğrenimi tekniklerini üç boyutlu problemlere uygulama üzerine çalışıyordu.
Baqué, “Altıncı ya da yedinci nesil bisikleti tasarlayan bir ekibe liderlik eden bir adamla temasa geçtim ve hedefleri bisiklet hızında dünya rekoru kırmaktı. Bu adam Guillaume DeFrance’dı ve takım da Université Savoie Mont Blanc’dan IUT Annecy idi” dedi. Bisiklet takımı çoktan yarım düzine bisiklet tasarımı yinelemesinden geçmişti.
Baqué, “İki gün sonra, neredeyse mevcut dünya rekortmenine benzeyen bir şekille ona geri döndüm. Etkilenen ekip daha fazla yineleme istedi” dedi. Baqué’ye göre, “şu anda dünyadaki en aerodinamik bisiklet” oldu.
Baqué, “İki gün sonra, mevcut dünya rekortmenine oldukça benzeyen bir tasarımla onlara geri döndüm. Ekip, daha fazla iyileştirme yapılmasını istedi” dedi. Baqué, “Bu bisiklet şu anda dünyanın en aerodinamik bisikleti haline geldi” diyerek projeye olan güvenini ifade etti.
Bu iddialı ifade, 2019’da kırılan birçok dünya rekoru ile desteklenerek Baqué’nin özgüveninin altını dolduruyor. Bu gelişme aerodinamik yapı açısından, sadece sürtünmeyi azaltmak için aerofoil şekilli alt borular veya çukurlu jantlar gibi basit yöntemlerden oluşmuyor. Bisiklet, bisikletçinin içinde terlediği ve rüzgardan tamamen korunduğu kompozit bir koza gibi daha karmaşık ve yüksek teknoloji içeren yapıları içeriyor.
Bu gelişmeleri sağlamak için kullanılan temel teknoloji, “Neural Concept Shape” veya kısaca NCS olarak adlandırılan bir üründür. Bu ürün, aerodinamik önerilerde ve tavsiyelerde bulunan, makine öğrenimi tabanlı bir sistem olarak ön plana çıkmaktadır. Yüksek eğitimli mühendislerin, üç boyutlu aerodinamik simülasyonlar yürütmek için kullanıldığı gelişmiş yazılım paketlerini barındıran geniş hesaplamalı akışkanlar dinamiği (CFD) alanını desteklemek amaçlı kullanılan bir yazılımdır.
CFD, fiziksel modelleri oyma ve rüzgar tünellerine yerleştirme süreçlerinden çok daha hızlı bir yöntem sunar. Ancak, bu yöntem oldukça yoğun sistem kaynakları gerektirir ve başarısı büyük ölçüde insanların doğru kararlar alabilmesine bağlıdır.
Makine öğrenim tabanlı yapay zeka ürünü NCS, mühendislerin potansiyel aerodinamik tuzaklardan kaçınmalarına yardımcı olur ve onları daha önce düşünmedikleri yeni yolları keşfetmeye teşvik eder. “Yardımcı pilot modu”ndaki bir mühendis, mevcut bir 3D şekli yükleyerek, bu şekli bir başlangıç noktası olarak kullanabilir. NCS, bu şekli sinir ağına dahil ederek, geliştirmeler ve modifikasyonlar önerir. Bu süreç, bir 3D seçeneklerden oluşan macera oyunundaki olası yolları keşfetmeye benzer. Mühendis, ardından en umut verici önerileri seçer ve bu önerileri aerodinamik başarıya ulaşmak için tekrar tekrar test ederek iyileştirir.
NCS sadece yarışlar için değil, otomotiv ve havacılık endüstrileri için de yararlı bir yapay zeka sistemidir. Baqué, biraz gelişime daha kapalı olarak nitelendirilen havacılık ve uzay endüstrisinde çalışmakla ilgili olarak “Bu tür şirketlerde geniş çapta yenilikçi bir yola girmek daha yavaş olur. Bu yüzden, ihtiyaçların daha sık değiştiği ve hızlı bir dönüşüm beklediğimiz otomotiv endüstrisine daha fazla odaklanmaya başladık.” dedi.
Neural Concept, aralarında Bosch ve Mahle’nin de bulunduğu çok sayıda küresel tedarikçiyle sözleşme imzaladı. Aerodinamik, otomotiv dünyasında giderek daha önemli hale geliyor. Bu nedenle üreticiler, belirli büyüklükteki bir batarya paketinden mümkün olan en yüksek menzili sağlayan, her zamankinden daha aerodinamik otomobiller arıyor.
Ancak her şey hava direnci yahut rüzgar ile ilgili değil. NCS aynı zamanda, daha verimli hale getirildiğinde bataryayı çok fazla enerji tüketmeden optimum sıcaklıkta tutabilen batarya soğutma plakaları gibi parçaların geliştirilmesinde de kullanılıyor. Baqué, “Araçların daha fazla menzil sağlayabilmesi için yapılabilecek çok büyük kazanımlar var” dedi.
Baqué, “Her ne kadar bu teknolojilerin asıl sınavı daima yollarda olsa da, gerçek test laboratuvarı Formula 1 pistleridir. 1950 yılından itibaren küresel bir motor sporları fenomenine dönüşen F1, şu an eşi benzeri görülmemiş bir popülerlik dönemi yaşamaktadır” diyerek sözlerine ekledi.
Netflix dizisi “Formula 1: Drive to Survive” F1 heyecanını yepyeni bir izleyici kitlesine taşıdı. Bu dizi takımlar arası politika ve dramaya odaklanırken, pistteki başarı oranının aerodinamikle ilgisi ise sanılandan daha fazla. Neural Concepts şirketinin devreye girdiği kısımda tam olarak burası. Ayrıca Baqué, Netflix’in kurucusu Reed Hastings’in vizyonundan önce, David Coulthard ve Michael Schumacher’in yarıştığı dönemlerden itibaren Formula 1’i takip etmeye başladığını da ifade etti. Bugün, şirketinin yazılımının yardımıyla geliştirilen parçalar küresel motor sporlarının zirvesinde çalışıyor.
Baqué, “Bu çok ama çok büyük bir başarı duygusu. Şirketi kurduğumda bunu bir dönüm noktası olarak görüyordum. Sadece Formula 1 için değil, yolda kullanılan yazılımla tasarlanmış parçalara sahip olmak için de öle. Ve evet, bu her gerçekleştiğinde harika, harika bir duygu” olduğunu söyleyerek yaşadığı gururu bizlerle paylaşıyor.
Yapay zekanın sürekli ilerleyişi burada da son bulmuyor. Yeni gelişmeler ile birlikte yarış stratejisinden araç kurulumlarına kadar, pit duvarında kararlar alacak yapay ajanlar üzerinde tartışılıyor.
Williams Racing takımının Aerodinamik Teknoloji Başkanı olan Roberts, “Yapay zeka ve makine öğrenmesi teknolojilerinin endüstrisindeki büyümeler sürekli katlanarak arttığı için büyüleyici bir dönemden geçiyoruz. Bununla birlikte, günümüzde teknolojiyle uğraşan herkesin karşılaştığı gerçek bir zorluk da var. Hangi yeni araçları keşfetmeye, geliştirmeye ve benimsemeye zaman ayırmalıyız?” diyerek bu alandaki heyecanını ve kafasındaki soruları dile getirdi.
Roberts, bu ortalama bir “Drive to Survive” izleyicisinin ilgisini çekecek türden bir entrika değil, ancak birçok F1 hayranı için yarışın arkasındaki yarış nihai drama kaynağıdır” diyerek sözlerine ekledi.
Neural Concept’e gelince, şirket daha verimli elektrik motorları geliştirmek, kabin ısıtma ve soğutmasını optimize etmek ve hatta çarpışma testlerine girmek için çalışarak otomotiv endüstrisinin motor sporları dışındaki tarafını daha da derinleştirmeye devam ettiği biliniyor.
Baqué, şirketin yazılımının mühendislerin üzerindeki gereksiz ağırlığı ortadan kaldırırken bir otomobilin çarpışmaya dayanıklılığını optimize etmelerine yardımcı olabileceğini söyledi. Baqué, “Ancak şirket şimdilik otomobilin tamamından ziyade otomobildeki münferit bileşenler üzerinde çarpışma simülasyonları yapabiliyor. Bu alan performans sınırlarına ulaştığımız birkaç uygulamadan biri” diyerek sözlerini tamamladı.