Türkiye’nin hava gücünde Eurofighter dönemi başlıyor!
Türkiye, F-35 programından çıkarılmasından sonra modern savaş uçağı ihtiyacını karşılamak için alternatif arayışlarına girmiş, bu maksatla elişmiş radar ve savaş sistemlerine sahip olduğu için bu boşluğu doldurabilecek kapasitede olan Eurofighter Typhoon uçakları gündeme gelmişti.
Daha önce eğitim maksadıyla Katar’a konuşlandırılan 2 adet Eurofighter savaş uçağı 18 Aralık’ta Ankara’da olacak. Bu uçaklar, Türkiye’nin hava gücünü çeşitlendirme ve modernize etme çalışmaları kapsamında detaylı bir incelemeye tabi tutulacak. Bu gelişme, Türkiye ile Eurofighter konsorsiyumu arasındaki görüşmelerde önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor.
Türkiye Savunma Bakanı Yaşar Güler, uçakların gelişiyle ilgili açıklamasında, “Katar’daki tatbikatlarda kullanılan bu iki Typhoon, Ankara’ya ulaştığında detaylı bir incelemeden geçirilecek. Konsorsiyumla süren görüşmelerimiz olumlu bir şekilde ilerliyor” ifadelerini kullandı. Bakan Güler’in açıklamaları TRT Haber aracılığıyla kamuoyuna duyuruldu.
RAF’e ait bu uçaklar hâlen Birleşik Krallık operasyonel kontrolünde bulunuyor. Ancak uçakların Türkiye’ye gelişini, Eurofighter konsorsiyumu ile Ankara arasında potansiyel bir satın alım anlaşması öncesindeki teknik bir değerlendirme süreci olarak yorumlamak mümkün olabilir. Konsorsiyum, Birleşik Krallık, Almanya, İtalya ve İspanya’nın ortaklaşa geliştirdiği bir savunma iş birliği programını temsil ediyor.
Bu gelişme, Türkiye’nin hava gücünde modernizasyon çalışmaları ve uluslararası savunma ortaklıklarını genişletme çabaları kapsamında önemli bir kilometre taşı olarak görülüyor. Özellikle Türkiye’nin F-35 programından çıkarılmasının ardından oluşan stratejik kabiliyet boşluğunu doldurma arayışları bu süreci daha kritik bir hale getiriyor.
Almanya Typhoon satışına onay verdi: Türkiye’ye 40 adet savaş uçağı geliyor
Ankara ile Eurofighter konsorsiyumu arasındaki müzakereler, Almanya’nın onay kararıyla yeni bir boyut kazandı.
Almanya, yıllardır Türkiye’nin askeri politikalarına yönelik eleştirileri nedeniyle engellediği Typhoon satışına nihayet yeşil ışık yaktı. Bu kapsamda Türkiye’ye 40 adet Eurofighter Typhoon savaş uçağı satışı planlanıyor.
Savunma Bakanı Yaşar Güler, Almanya’nın onayında İtalya, Birleşik Krallık ve İspanya’nın diplomatik çabalarının etkili olduğunu belirtti. “Bu ülkelerin iş birliği, Almanya’nın tutumunda değişikliğe yol açtı. Artık önemli bir adım daha atmış durumdayız” diyen Güler, satışın Türkiye’nin hava gücü açısından taşıdığı stratejik öneme dikkat çekti.
Almanya’nın uzun yıllardır süren direncinin arkasında, Türkiye’nin askeri operasyonları ve insan hakları endişeleri yatıyordu. Suriye ve Libya’daki askeri müdahaleler, Doğu Akdeniz’deki gerilimler ve Türkiye’nin iç politikalarına yönelik eleştiriler, Almanya’nın bu satışı engellemesinin temel nedenleriydi. Ancak, Eurofighter programının ekonomik ihtiyaçları ve uluslararası rekabet, Almanya’nın tutumunda değişikliğe yol açtı.
Eurofighter konsorsiyumu, özellikle ABD yapımı F-35 savaş uçaklarının piyasadaki üstünlüğü karşısında rekabet etmekte zorlanıyor. Artan üretim maliyetleri ve azalan siparişler, konsorsiyum ortaklarının yeni pazarlar arayışını hızlandırdı. Türkiye’nin bu süreçte konsorsiyuma yaptığı ilgi çağrısı, hem ekonomik hem de stratejik bir fırsat olarak değerlendirildi.
F-35’ten Eurofighter Typhoon sürecine sert geçiş
Türkiye’nin Eurofighter Typhoon’a olan ilgisi, 2019 yılında F-35 programından çıkarılmasıyla doğrudan bağlantılı. Ankara, Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerini satın alması nedeniyle NATO müttefikleriyle gerilim yaşamış ve ABD bu durumu gerekçe göstererek, Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı. Bu durum, Türk Hava Kuvvetleri’nin modernizasyon sürecinde ciddi bir boşluk yaratmıştı.
Bu boşluğu doldurmak adına Eurofighter Typhoon, Türkiye için güçlü bir alternatif olarak öne çıkıyor. Bakan Güler, ABD ile 40 adet F-16 savaş uçağı alımı konusunda paralel müzakerelerin sürdüğünü ve bu görüşmelerden umutlu olduklarını belirtse de, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon’u modernizasyon sürecinin temel taşı olarak değerlendirdiği açıkça görülüyor.
Eurofighter Typhoon’un Teknik Özellikleri nedir?
Eurofighter Typhoon, dördüncü nesil çok rollü bir savaş uçağı olarak hem hava üstünlüğü hem de kara saldırıları için tasarlandı. Konsorsiyum tarafından sürekli güncellenen ve modernize edilen Typhoon, dünya çapında en gelişmiş savaş uçaklarından biri olarak kabul ediliyor.
Uçağın temel özellikleri arasında delta kanat ve kanart tasarımı bulunuyor. Bu tasarım, manevra kabiliyetini ve düşük hızda kontrol yeteneğini artırıyor. Hafif kompozit malzemelerden üretilen gövdesi, uçağın hem ağırlığını azaltıyor hem de dayanıklılığını artırıyor.
Eurojet EJ200 turbofan motorları, Typhoon’a üstün bir itme-ağırlık oranı sağlıyor. Bu motorlar, uçağın art yakıcı kullanmadan süpersonik hızda uçmasını mümkün kılan “süper seyir” yeteneğini destekliyor. Hem güçlü hem de bakımı kolay olan bu motorlar, Typhoon’u benzersiz bir performans seviyesine taşıyor.
Uçağın aviyonik sistemi, gelişmiş radarlar, sensörler ve elektronik harp sistemleriyle donatılmış durumda. CAPTOR-E AESA radar sistemi, geniş hedef takip kabiliyeti ve hızlı tepki süresiyle dikkat çekiyor. PIRATE adı verilen pasif kızılötesi algılama sistemi ise radar kullanmadan düşman hedeflerini tespit ve takip etme imkânı sunuyor.
Silah sistemleri açısından Typhoon, geniş bir mühimmat yelpazesi taşıyabiliyor. Havadan havaya görevlerde AIM-120 AMRAAM, AIM-132 ASRAAM ve Meteor füzelerini kullanabilirken, karadan saldırı görevlerinde Paveway IV bombaları ve Storm Shadow seyir füzeleri gibi hassas güdümlü mühimmatları kullanabiliyor.
Uçak ayrıca, Mauser BK-27 döner namlulu topuyla yakın menzil saldırı kapasitesine sahiptir. Elektronik harp sistemleri ise radar uyarı alıcıları, füze yaklaşma uyarı sistemleri, şaft ve flare fırlatıcıları ile tehditlere karşı hayatta kalma oranını artırıyor.
Eurofighter Typhoon uçaklarının Türk Hava Kuvvetleri için sağlayacağı katkılar
Eurofighter Typhoon’un Türk Hava Kuvvetleri’ne katılması, Türkiye’nin hava gücünü modernize ederek hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde güçlü bir caydırıcılık unsuru yaratacaktır.
Hava üstünlüğü, hassas saldırı kabiliyeti, elektronik harp sistemleri ve uzun vadeli modernizasyon imkânlarıyla Typhoon, Türkiye’nin savunma ve güvenlik stratejisinde kilit bir rol oynayabilir. Bu hamle, yalnızca Türkiye’nin askeri kapasitesini artırmakla kalmaz, aynı zamanda savunma sanayiine katkı ve bölgesel güç dengelerinde önemli bir dönüşüm sağlar.
Eurofighter Typhoon, modüler tasarımı sayesinde sürekli olarak modernize edilebilecek bir platformdur. Konsorsiyum tarafından başlatılan uzun vadeli geliştirme programı, Typhoon’un radar, sensör ve silah entegrasyonunda sürekli iyileştirmeler sunmaktadır. Bu, uçağın 2040’lara kadar etkin bir şekilde hizmet verebileceği anlamına gelir.
Türkiye, Typhoon programına dahil olması ile birlikte ASELSAN, TUSAŞ ve ROKETSAN başta olmak üzere, yerli savunma sanayi şirketlerini entegrasyona dahil edebilir. Bu, hem ekonomik fayda sağlar hem de yerli mühimmatların entegrasyonuna kapı aralar.
Typhoon’un uzun menzil ve yüksek yük taşıma kapasitesi, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki ve Suriye’deki çıkarlarını daha etkili bir şekilde korumasına yardımcı olabilir. Özellikle tartışmalı bölgelerde hava üstünlüğü sağlama kabiliyeti, Türkiye’nin diplomatik gücüne katkı sağlayabilir.
Bunların yanı sıra Yunanistan karşısında Ege ve Akdeniz’deki hava sahasındaki varlığını da güçlendireceği kesindir. Eurofighter Typhoon uçaklarının, Yunanistan’ın Rafale ve F-35 alımlarına karşı Türk Hava Kuvvetleri’ne stratejik bir denge sağlaması bekleniyor. Rafale filosu karşısında avantajlı olacağına da kesin gözüyle bakılıyor.