Rusya ile B.A.E arasındaki SU-35 belirsizliği devam ediyor!
Rus devlet şirketi olan Rosboronexport Genel Müdürü Alexander Mikheev, 2021 yılından beri Su-35 tedariki konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile herhangi bir iletişim bulunmadığını belirtti.
Gazetecilere verdiği röportajda Mikheev şunları kaydetti: “Su-35’in de dâhil olduğu geniş bir ürün yelpazesi için çeşitli ortaklarla işbirliğini tartışıyoruz. Potansiyel müşterilerin taleplerine esnek bir şekilde uyum sağlayarak, bu uçakları küresel pazarda, özellikle Orta Doğu ülkelerinde aktif olarak tanıtıyoruz. Ancak 2021’den sonra BAE ile Su-35’in alımına ilişkin herhangi bir iletişim olmadı.”
Oysa Rus devlet firması tarafından 2015 yılında Su-35 tedariki için BAE ile görüşmelerin yapıldığı bildirilmişti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya, 2017 yılında MiG-29’u temel alan beşinci nesil hafif savaş uçağının tasarlanması konusunda birlikte çalışma konusunda anlaştı. O zamanki Rostec’in başkanı Sergei Chemezov’a göre amaç, uçağı önümüzdeki yedi yıl içinde uçağı geliştirmekti. Ayrıca iki ülke arasında çok sayıda Su-35 uçağının satın alınmasına ilişkin mutabakat zaptı da imzalandı. 2019 yılında gün yüzüne çıkan iki ülke arasındaki tartışmaların devam ettiği bu açıklama ile kamuoyuna yansıdı. Mikheev’in açıklamalarına bakılırsa, Rusya’nın Su-35S konusunda durumu kabullendikleri söyleyenebilir.
Bir dönem dünya çapında yoğun ilgi gören bu uçak, sadece Çin tarafından sınırlı sayıda alındı ve diğer ülkeler başka alternatiflere yöneldiler. Son olarak 2018 yılında 2 milyar dolarlık bir sözleşme kapsamında 24 adet Su-35SE teslimatı emrini veren ancak daha sonra son anda alımdan vazgeçen Mısır’ı 2022 yılında Cezayir ve Endonezya izledi. 2023 yılı ortasından itibaren İran’dan da Su-35 alımının iptalinin sinyallerini içeren açıklamalar geldi.
İran’ın tavrı konusunda pek çok tez öne sürülse de diğer ülkelerin Su-35 konusunda geri adım atma nedeni olarak; ABD’nin Rusya ve İran arasındaki ilişkiden endişe duyduğunu ve bunu istikrarsızlaştırıcı bir faktör olarak gördüğünü dile getirmesi olabilir. Böylece potansiyel Su-35 alıcısı ülkeler, yeni bir diplomatik krizden kaçınmayı tercih etti. Ayrıca Su-30SM uçaklarının Ermenistan’a satılmasına rağmen Rus hükümetinin son Karabağ savaşında Ermenilerin bu uçakları Azerbaycan’a karşı kullanmasını yasaklayan kararları da diğer ülkeler için olumsuz bir örnek teşkil etmiş olabilir.
Ukrayna Savaşı sırasında Ukraynalı Generallerin Su-35 açıklamaları ve Ukrayna – Çin ilişkileri sebebiyle Çin’in, elindeki Su-35’lerin performans bilgilerini Ukrayna’ya vermiş olması söylentisi uçağa dair yaklaşımı gelecekte de etkileyebilir.
Türkiye ile ABD arasında çıkan F-35 krizinin gündemi meşgul ettiği günlerde Su-35, Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Sözcüsü Valeriya Reşetnikova’nın Türkiye’ye Rus yapımı Su-35 ve Su-57 uçaklarını satabileceklerini belirtmesi üzerine adını duyurmuştu.
Su-35 (NATO rapor adı: Flanker-E+), Rusya’nın ürettiği 4++ nesil tek koltuklu, çift motorlu, çok amaçlı, süper manevra kabiliyetine sahip hava üstünlüğü odaklı bir savaş uçağı olarak biliniyor.
Her biri 14.500kgf’lik çift turbo fan motora sahip olan uçak, 34.500 kg kalkış ağırlığına, 8.000 kg silah kapasitesine, 18 km servis irtifasına ve 1.580 km uçuş menziline sahip. R
us Havacılık ve Uzay Kuvvetleri ona Su-35S adını verdiği için Rus kaynaklarında uçak genellikle Su-35S olarak ifade ediliyor. Ukraynalıların uçağa yönelik olumsuz açıklamaları karşısında Ruslar, Suriye’deki operasyonel deneyime dayanarak, aviyonik donanımı ve yazılımı başta olmak üzere her bir bileşeni üzerinde sürekli iyileştirmeye gidildiğini dile getiriyor.
Rusya ile B.A.E arasındaki SU-35 belirsizliği devam ediyor!
Rus devlet şirketi olan Rosboronexport Genel Müdürü Alexander Mikheev, 2021 yılından beri Su-35 tedariki konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile herhangi bir iletişim bulunmadığını belirtti.
Gazetecilere verdiği röportajda Mikheev şunları kaydetti: “Su-35’in de dâhil olduğu geniş bir ürün yelpazesi için çeşitli ortaklarla işbirliğini tartışıyoruz. Potansiyel müşterilerin taleplerine esnek bir şekilde uyum sağlayarak, bu uçakları küresel pazarda, özellikle Orta Doğu ülkelerinde aktif olarak tanıtıyoruz. Ancak 2021’den sonra BAE ile Su-35’in alımına ilişkin herhangi bir iletişim olmadı.”
Oysa Rus devlet firması tarafından 2015 yılında Su-35 tedariki için BAE ile görüşmelerin yapıldığı bildirilmişti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya, 2017 yılında MiG-29’u temel alan beşinci nesil hafif savaş uçağının tasarlanması konusunda birlikte çalışma konusunda anlaştı. O zamanki Rostec’in başkanı Sergei Chemezov’a göre amaç, uçağı önümüzdeki yedi yıl içinde uçağı geliştirmekti. Ayrıca iki ülke arasında çok sayıda Su-35 uçağının satın alınmasına ilişkin mutabakat zaptı da imzalandı. 2019 yılında gün yüzüne çıkan iki ülke arasındaki tartışmaların devam ettiği bu açıklama ile kamuoyuna yansıdı. Mikheev’in açıklamalarına bakılırsa, Rusya’nın Su-35S konusunda durumu kabullendikleri söyleyenebilir.
Bir dönem dünya çapında yoğun ilgi gören bu uçak, sadece Çin tarafından sınırlı sayıda alındı ve diğer ülkeler başka alternatiflere yöneldiler. Son olarak 2018 yılında 2 milyar dolarlık bir sözleşme kapsamında 24 adet Su-35SE teslimatı emrini veren ancak daha sonra son anda alımdan vazgeçen Mısır’ı 2022 yılında Cezayir ve Endonezya izledi. 2023 yılı ortasından itibaren İran’dan da Su-35 alımının iptalinin sinyallerini içeren açıklamalar geldi.
İran’ın tavrı konusunda pek çok tez öne sürülse de diğer ülkelerin Su-35 konusunda geri adım atma nedeni olarak; ABD’nin Rusya ve İran arasındaki ilişkiden endişe duyduğunu ve bunu istikrarsızlaştırıcı bir faktör olarak gördüğünü dile getirmesi olabilir. Böylece potansiyel Su-35 alıcısı ülkeler, yeni bir diplomatik krizden kaçınmayı tercih etti. Ayrıca Su-30SM uçaklarının Ermenistan’a satılmasına rağmen Rus hükümetinin son Karabağ savaşında Ermenilerin bu uçakları Azerbaycan’a karşı kullanmasını yasaklayan kararları da diğer ülkeler için olumsuz bir örnek teşkil etmiş olabilir.
Ukrayna Savaşı sırasında Ukraynalı Generallerin Su-35 açıklamaları ve Ukrayna – Çin ilişkileri sebebiyle Çin’in, elindeki Su-35’lerin performans bilgilerini Ukrayna’ya vermiş olması söylentisi uçağa dair yaklaşımı gelecekte de etkileyebilir.
Türkiye ile ABD arasında çıkan F-35 krizinin gündemi meşgul ettiği günlerde Su-35, Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Sözcüsü Valeriya Reşetnikova’nın Türkiye’ye Rus yapımı Su-35 ve Su-57 uçaklarını satabileceklerini belirtmesi üzerine adını duyurmuştu.
Su-35 (NATO rapor adı: Flanker-E+), Rusya’nın ürettiği 4++ nesil tek koltuklu, çift motorlu, çok amaçlı, süper manevra kabiliyetine sahip hava üstünlüğü odaklı bir savaş uçağı olarak biliniyor.
Her biri 14.500kgf’lik çift turbo fan motora sahip olan uçak, 34.500 kg kalkış ağırlığına, 8.000 kg silah kapasitesine, 18 km servis irtifasına ve 1.580 km uçuş menziline sahip. R
us Havacılık ve Uzay Kuvvetleri ona Su-35S adını verdiği için Rus kaynaklarında uçak genellikle Su-35S olarak ifade ediliyor. Ukraynalıların uçağa yönelik olumsuz açıklamaları karşısında Ruslar, Suriye’deki operasyonel deneyime dayanarak, aviyonik donanımı ve yazılımı başta olmak üzere her bir bileşeni üzerinde sürekli iyileştirmeye gidildiğini dile getiriyor.
Rusya ile B.A.E arasındaki SU-35 belirsizliği devam ediyor!
Rus devlet şirketi olan Rosboronexport Genel Müdürü Alexander Mikheev, 2021 yılından beri Su-35 tedariki konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile herhangi bir iletişim bulunmadığını belirtti.
Gazetecilere verdiği röportajda Mikheev şunları kaydetti: “Su-35’in de dâhil olduğu geniş bir ürün yelpazesi için çeşitli ortaklarla işbirliğini tartışıyoruz. Potansiyel müşterilerin taleplerine esnek bir şekilde uyum sağlayarak, bu uçakları küresel pazarda, özellikle Orta Doğu ülkelerinde aktif olarak tanıtıyoruz. Ancak 2021’den sonra BAE ile Su-35’in alımına ilişkin herhangi bir iletişim olmadı.”
Oysa Rus devlet firması tarafından 2015 yılında Su-35 tedariki için BAE ile görüşmelerin yapıldığı bildirilmişti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya, 2017 yılında MiG-29’u temel alan beşinci nesil hafif savaş uçağının tasarlanması konusunda birlikte çalışma konusunda anlaştı. O zamanki Rostec’in başkanı Sergei Chemezov’a göre amaç, uçağı önümüzdeki yedi yıl içinde uçağı geliştirmekti. Ayrıca iki ülke arasında çok sayıda Su-35 uçağının satın alınmasına ilişkin mutabakat zaptı da imzalandı. 2019 yılında gün yüzüne çıkan iki ülke arasındaki tartışmaların devam ettiği bu açıklama ile kamuoyuna yansıdı. Mikheev’in açıklamalarına bakılırsa, Rusya’nın Su-35S konusunda durumu kabullendikleri söyleyenebilir.
Bir dönem dünya çapında yoğun ilgi gören bu uçak, sadece Çin tarafından sınırlı sayıda alındı ve diğer ülkeler başka alternatiflere yöneldiler. Son olarak 2018 yılında 2 milyar dolarlık bir sözleşme kapsamında 24 adet Su-35SE teslimatı emrini veren ancak daha sonra son anda alımdan vazgeçen Mısır’ı 2022 yılında Cezayir ve Endonezya izledi. 2023 yılı ortasından itibaren İran’dan da Su-35 alımının iptalinin sinyallerini içeren açıklamalar geldi.
İran’ın tavrı konusunda pek çok tez öne sürülse de diğer ülkelerin Su-35 konusunda geri adım atma nedeni olarak; ABD’nin Rusya ve İran arasındaki ilişkiden endişe duyduğunu ve bunu istikrarsızlaştırıcı bir faktör olarak gördüğünü dile getirmesi olabilir. Böylece potansiyel Su-35 alıcısı ülkeler, yeni bir diplomatik krizden kaçınmayı tercih etti. Ayrıca Su-30SM uçaklarının Ermenistan’a satılmasına rağmen Rus hükümetinin son Karabağ savaşında Ermenilerin bu uçakları Azerbaycan’a karşı kullanmasını yasaklayan kararları da diğer ülkeler için olumsuz bir örnek teşkil etmiş olabilir.
Ukrayna Savaşı sırasında Ukraynalı Generallerin Su-35 açıklamaları ve Ukrayna – Çin ilişkileri sebebiyle Çin’in, elindeki Su-35’lerin performans bilgilerini Ukrayna’ya vermiş olması söylentisi uçağa dair yaklaşımı gelecekte de etkileyebilir.
Türkiye ile ABD arasında çıkan F-35 krizinin gündemi meşgul ettiği günlerde Su-35, Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Sözcüsü Valeriya Reşetnikova’nın Türkiye’ye Rus yapımı Su-35 ve Su-57 uçaklarını satabileceklerini belirtmesi üzerine adını duyurmuştu.
Su-35 (NATO rapor adı: Flanker-E+), Rusya’nın ürettiği 4++ nesil tek koltuklu, çift motorlu, çok amaçlı, süper manevra kabiliyetine sahip hava üstünlüğü odaklı bir savaş uçağı olarak biliniyor.
Her biri 14.500kgf’lik çift turbo fan motora sahip olan uçak, 34.500 kg kalkış ağırlığına, 8.000 kg silah kapasitesine, 18 km servis irtifasına ve 1.580 km uçuş menziline sahip. R
us Havacılık ve Uzay Kuvvetleri ona Su-35S adını verdiği için Rus kaynaklarında uçak genellikle Su-35S olarak ifade ediliyor. Ukraynalıların uçağa yönelik olumsuz açıklamaları karşısında Ruslar, Suriye’deki operasyonel deneyime dayanarak, aviyonik donanımı ve yazılımı başta olmak üzere her bir bileşeni üzerinde sürekli iyileştirmeye gidildiğini dile getiriyor.
Rusya ile B.A.E arasındaki SU-35 belirsizliği devam ediyor!
Rus devlet şirketi olan Rosboronexport Genel Müdürü Alexander Mikheev, 2021 yılından beri Su-35 tedariki konusunda Birleşik Arap Emirlikleri ile herhangi bir iletişim bulunmadığını belirtti.
Gazetecilere verdiği röportajda Mikheev şunları kaydetti: “Su-35’in de dâhil olduğu geniş bir ürün yelpazesi için çeşitli ortaklarla işbirliğini tartışıyoruz. Potansiyel müşterilerin taleplerine esnek bir şekilde uyum sağlayarak, bu uçakları küresel pazarda, özellikle Orta Doğu ülkelerinde aktif olarak tanıtıyoruz. Ancak 2021’den sonra BAE ile Su-35’in alımına ilişkin herhangi bir iletişim olmadı.”
Oysa Rus devlet firması tarafından 2015 yılında Su-35 tedariki için BAE ile görüşmelerin yapıldığı bildirilmişti. Birleşik Arap Emirlikleri ve Rusya, 2017 yılında MiG-29’u temel alan beşinci nesil hafif savaş uçağının tasarlanması konusunda birlikte çalışma konusunda anlaştı. O zamanki Rostec’in başkanı Sergei Chemezov’a göre amaç, uçağı önümüzdeki yedi yıl içinde uçağı geliştirmekti. Ayrıca iki ülke arasında çok sayıda Su-35 uçağının satın alınmasına ilişkin mutabakat zaptı da imzalandı. 2019 yılında gün yüzüne çıkan iki ülke arasındaki tartışmaların devam ettiği bu açıklama ile kamuoyuna yansıdı. Mikheev’in açıklamalarına bakılırsa, Rusya’nın Su-35S konusunda durumu kabullendikleri söyleyenebilir.
Bir dönem dünya çapında yoğun ilgi gören bu uçak, sadece Çin tarafından sınırlı sayıda alındı ve diğer ülkeler başka alternatiflere yöneldiler. Son olarak 2018 yılında 2 milyar dolarlık bir sözleşme kapsamında 24 adet Su-35SE teslimatı emrini veren ancak daha sonra son anda alımdan vazgeçen Mısır’ı 2022 yılında Cezayir ve Endonezya izledi. 2023 yılı ortasından itibaren İran’dan da Su-35 alımının iptalinin sinyallerini içeren açıklamalar geldi.
İran’ın tavrı konusunda pek çok tez öne sürülse de diğer ülkelerin Su-35 konusunda geri adım atma nedeni olarak; ABD’nin Rusya ve İran arasındaki ilişkiden endişe duyduğunu ve bunu istikrarsızlaştırıcı bir faktör olarak gördüğünü dile getirmesi olabilir. Böylece potansiyel Su-35 alıcısı ülkeler, yeni bir diplomatik krizden kaçınmayı tercih etti. Ayrıca Su-30SM uçaklarının Ermenistan’a satılmasına rağmen Rus hükümetinin son Karabağ savaşında Ermenilerin bu uçakları Azerbaycan’a karşı kullanmasını yasaklayan kararları da diğer ülkeler için olumsuz bir örnek teşkil etmiş olabilir.
Ukrayna Savaşı sırasında Ukraynalı Generallerin Su-35 açıklamaları ve Ukrayna – Çin ilişkileri sebebiyle Çin’in, elindeki Su-35’lerin performans bilgilerini Ukrayna’ya vermiş olması söylentisi uçağa dair yaklaşımı gelecekte de etkileyebilir.
Türkiye ile ABD arasında çıkan F-35 krizinin gündemi meşgul ettiği günlerde Su-35, Rusya Federal Askeri ve Teknik İşbirliği Servisi Sözcüsü Valeriya Reşetnikova’nın Türkiye’ye Rus yapımı Su-35 ve Su-57 uçaklarını satabileceklerini belirtmesi üzerine adını duyurmuştu.
Su-35 (NATO rapor adı: Flanker-E+), Rusya’nın ürettiği 4++ nesil tek koltuklu, çift motorlu, çok amaçlı, süper manevra kabiliyetine sahip hava üstünlüğü odaklı bir savaş uçağı olarak biliniyor.
Her biri 14.500kgf’lik çift turbo fan motora sahip olan uçak, 34.500 kg kalkış ağırlığına, 8.000 kg silah kapasitesine, 18 km servis irtifasına ve 1.580 km uçuş menziline sahip. R
us Havacılık ve Uzay Kuvvetleri ona Su-35S adını verdiği için Rus kaynaklarında uçak genellikle Su-35S olarak ifade ediliyor. Ukraynalıların uçağa yönelik olumsuz açıklamaları karşısında Ruslar, Suriye’deki operasyonel deneyime dayanarak, aviyonik donanımı ve yazılımı başta olmak üzere her bir bileşeni üzerinde sürekli iyileştirmeye gidildiğini dile getiriyor.