Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
SSB Başkanı Demir, S400 hava savunma sisteminin bazı parçalarının Türkiye’de üretileceğine ve teknoloji transferine yönelik iddialarla ilgili olarak, ”Oldukça detayların olduğu ve belirli adımların atıldığı bir aşama. Takdir edersiniz ki bu tür stratejik sistemler veya bu kabiliyetlerle ilgili her ülke kendi gizliliğini korumak ister. Biz burada biraz daha ketum olmak gerektiğini düşünüyoruz. İnşallah sistemler üretildiğinde, meydana çıktığında açıklama pozisyonunda oluruz ama bu aşamada açıklama yapmamayı yeğliyoruz.” ifadelerini kullandı.
Son dönemde Birleşik Arap Emirlikleri ile atılan yakınlaşma adımlarına da değinen İsmail Demir, ”Aslında savunma sanayii potansiyel olarak büyük iş birliği oluşturacak alanlardan birisi. Savunma sanayii ihracat rakamlarımıza baktığımızda da kriz dönemlerinde dahi belirli ilişkilerin devam ettiğini gösteren rakamlar var. Bu açıdan bu da potansiyel bir alan ve Türkiye’nin onların ilgisini çektiğini biliyoruz. Dediğim gibi ilişkilerin çok sıcak olmadığı bir dönemde dahi kesilmeyen bir temas vardı. İlişkiler daha da yoluna girdiğinde, önemli ölçüde ihracat imkanlarımızın olacağını belirtmek isterim.” dedi.
Anadolu gemisinin son durumuna ilişkin sorulan soruya ise 2022’nin başlarında envantere alınması için çalışmaların sürdüğünü kaydeden Demir, ”Geminin bazı detay donanımlarının hizmet sırasında yapılması mümkün mü diye düşündük. Onun için biraz daha erken olabilir mi diye bastırıyoruz. Ama tabi gemiye İHA, SİHA konuşlanması ile ilgili proje bir yandan devam ediyor. Gemimizi orjinal dizaynında olduğu gibi ilk önce hizmete verip, TB3’ü olgunlaştırıp, hazır olduğunda tekrar bir fırsatta onları gemiye entegre etmek gibi bir planımız var.” değerlendirmesinde bulundu.
”Hürkuş’a Azerbaycan’dan ilgi var”
Hürkuş’un Azerbaycan’da test ve gösterim uçuşu gerçekleştirmesinin üzerine sorulan ”Azerbaycanlı yetkililerin Hürkuş’a ilgisi var mı?” sorusuna ise Başkan Demir, ”Hürkuş, Azerbaycan’dan kesinlikle ilgi görüyor. Orada da inşallah önemli gelişmeleri yakında göreceğiz.” ifadelerini kullandı.
”Çip üretiminden başka yolumuz yok”
Dünyadaki çip krizinin savunma sanayii alanına etikisinin sorulması üzerine İsmail Demir, ”Çip krizi çok büyük ölçüde etkilemedi. Çip krizi konusunda Türkiye’nin adım atması derken, çip üretiminden başka yolumuz yok. O konuda bazı adımları attık. Aslında biz TÜYAR diye bir şirket kurduk. Bu şirketin amacı yerli çip üretimi ile ilgili stratejiyi ortaya koyup, bununla ilgili adımları atmak ki o konuda net bazı gelişmeler oldu oluyor. Onları da açıklayacağız. Çip üretimi çok büyük yatırım isteyen bir proje. Türkiye’nin bir çip konusu olduğunun ve çip konusundaki bağımlılığının uzun vadede sürdürülebilir olmadığının farkındayız. Bu konuda maliyet paremetrelerini de biliyoruz. Ancak özellikle savunma alanında çip konusunun gündemimizde olduğunu belirtmek isterim. Kriz, otomotiv sektöründe olduğu gibi bizi etkilemedi.” değerlendirmesinde bulundu.
Ukrayna ile özellikle Bayraktar TB2 ihracı özelinde gelişen yakınlaşmaya dair sorulan soruya ise Demir, ”Bu bir süreç gibi. Parti anlaşmaları ve Ukrayna ile belirlenmiş bir üretim, yatırım vardı. En baştan konuşulan toptan projenin derlemesi bu. Son gelişmelerle (Ukrayna-Rusya gerginliği) alakası yok. Daha önceki anlaşmaların gereği olarak, orada üretimi de içeren bir program var.” dedi.
ABD’nin Hindistan’ın S400 alımı konusundaki tavrına da değinen Demir, ”S400 konusunda biz Hindistan’ın bu girişimlerini biliyorduk. Yani net şekilde Hindistan konusunda bir istisna tanıma durumu var Amerika’nın. Bunu görüyoruz. Çok şaşırtıcı olmadı. Net şekilde Amerika’nın tavrının bit turnosal kağıdı olduğunu söyleyebiliriz.” vurgusu yaptı.
Yangın söndürme uçaklarının alımı ile ilgili Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından açılan ihale ile ilgili olarak ise, ”Hem kiralık, hem kalıcı filo kurulması ile ilgili çalışmalar bizim üzerimizden yapılıyor. Orman Bakanlığı’nın bizim T70 projesi ile ilgili talepleri vardı. O taleplerdeki sayıları değiştirdiler. Bu bir anlamda değiştirdi meseleyi. Belirli uzmanlıkları kullanmak açısından bizim üzerimizden gidiyor ama sürekli bir temas halindeyiz yani masada beraber değerlendiriyoruz.
Milli Muharip Uçak (MMU) konusunda Rusya ile iş birliğine yönelik Rus yetkililerden gelen açıklamaların sorulması üzerine İsmail Demir, ”Rusya Federasyonu ile görüşmelerimizde çok sayıda iş birliği kalemi var. Bunlar Milli Muharip Uçak gibi bazı konuları da içeriyor. 2023’te hangardan çıkaracağımız bir uçak. Zaman geçtikçe belirli sistemlerin değiştirilerek, geliştirilerek yenilenmesine ve yerelleştirilmesine yönelik adım adım bir süreç olacak. O süreçte de belirli yerlileştirilen sistemler ile ilgili Rusya tarafı ile görüşmeler olabilir. Bu sadece başlıklardan birisi, çok sayıda detay yok şu anda.” dedi.
”Altay motoru için kritik ay Şubat”
Demir, Altay tankının motoru ile ilgili Şubat ayını işaret ederek, ”Salgının da etkisi ile Güney Kore tarafında epey bir yavaşlama olmuştu. Dışişleri Bakanımızın ziyareti esnasında bu konu, tekrar net bir şekilde gündeme getirildi. Bir ihraç izni imzalandı, akabinde ise mutabakat zaptı imzası söz konusu. Kore’deki muhatabımız ile görüşmelerimiz oldu, onların da alt seviyede bürokratik bazı işlemleri var. Onlar da tamamlandıktan sonra bir imzaya gelecek ve kendileriyle de Şubat ayında bir yüz yüze planladık. O konuda Kore makamlarından, geçiş dönemindeki durgunluğun aşıldığı ve üst düzeyde inisiyatif kullanılarak meselenin tekrar rayına sokulacağı ile ilgili bir geribildirim aldık.
Motor ve transmisyonu, güç grubu olarak adlandırıyoruz. Türkiye’deki yetkinlikler sebebiyle de transmisyonun biraz daha zor olduğunu sürekli belirttik. Ama iyi haber 1000 beygir grubundaki milli güç grubumuzun hemen motoru hem de transmisyonu testlere başladı. Şu anda testleri devam ediyor. İkinci grup 1500 beygir sınıfındaki güç grubunda da motor zaten testler kapsamında çalışıyor. Orada da transmisyon entegrasyonu aşamasına gelindi. İkinci grubun da entegre olarak çalışmasını, birkaç ay sonra göreceğiz. Yani güç grubu konusunda yerli sistemlerimiz test aşamasında. Test saatleri uzun sürüyor. Tabii bu test faaliyetlerinin de çok kısa sürmediği malum.”
”SİPER, Hisar O+’dan çok daha iyi olacak”
Türkiye’nin katmanlı hava savunma sistemlerine yönelik çalışmalarına da vurgu yapan Başkan Demir, ”Biz sürekli üst katmalara yoğunlaşıyoruz ama daha da etkin olarak alt katmanlarda ve çeşitli kapasitede drone’lar tarafından gelen geri bildirimlerde oldukça önemli. Türkiye’nin katmanlı hava savunması 1-2 kilometreden başlayıp 100-200 kilometreye kadar giden bir durumu içeriyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Geçtiğimiz aylarda başarılı bir test atışı kaydeden uzun menzilli ve çok katmanlı milli hava savunma sistemi SİPER hakkında ise menzil ve irtifa konusunda gizliliğin olacağını vurgulayan SSB Başkanı İsmail Demir, ”SİPER’in bir nihai hali var. Bir de aşama aşama gittiğimiz hali var. Genelde de SİPER’in menzil ve irtifa konusunda, özellikle bakanlık ve askeri cenahla mutabakat halinde bu tür bilgilerin verilmemesi konusunda bir yaklaşımımız olacak. Hisar O+’dan çok daha iyi olacak nihai SİPER. Adım adım daha ileri aşamadaki bir sisteme doğru gidiyor olacağız.” ifadelerini kullandı.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi