Iştiyye, hükümetinin Ramallah’ta düzenlenen haftalık kabine toplantısında, “Geçtiğimiz günlerde kardeş ülke Sudan’ın İsrail ile normalleşme yoluna girmesini büyük bir üzüntüyle takip ettik.” ifadelerini kullandı.
Sudan’ın kararını “yüzyılın düşüşü” olarak nitelendiren Iştiyye, “Normalleşme yoluna giren her ülkeyle birlikte, çökmekte olan Arap destek duvarında yeni bir taş düşüyor, İsrail’in cephaneliğini halkımıza yöneltilecek yeni mühimmatlarla dolduruyor.” diye konuştu.
Yalnızca Filistin halkının kendi adına konuşma, kaderini belirleme hakkına sahip olduğunu ve barış anahtarının da onların elinde olduğunu aktaran Iştiyye, İsrail’in bazı Arap ülkeleriyle normalleşme anlaşmaları imzalamasını “ölü denizde balık avına gitmeye” benzetti.
İsrail ile normalleşen son ülke Sudan oldu
Başta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) olmak üzere Körfez ülkeleri ile İsrail arasında uzun süredir perde arkasında yürütülen temas süreci, ABD Başkanı Donald Trump’ın 13 Ağustos’ta BAE’nin, 11 Eylül’de de Bahreyn’in İsrail ile normalleşme anlaşmasına vardığını açıklamasıyla aleni hale gelmişti.
Beyaz Saray’da 15 Eylül’de düzenlenen resmi törende, İsrail ile BAE ve Bahreyn arasında “ilişkilerin normalleştirilmesine” yönelik anlaşmalar imzalanmıştı.
Trump, 23 Ekim’de yaptığı açıklamada, Sudan’ın da İsrail ile barış yapmak ve ilişkilerini normalleştirmek konusunda anlaşmaya vardığını duyurmuştu.
Bunun hemen öncesinde Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Trump’ın Sudan’ı “teröre destek veren ülkeler” listesinden çıkarma kararını imzaladığı bildirilmişti.
Söz konusu adımın Sudan’ın “terör kurbanlarına 335 milyon dolarlık ödeme yapması”nın hemen ardından atıldığına işaret edilen açıklamada, Hartum yönetimine gösterdiği anlayış için teşekkür edilmişti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi