Fransız istihbarat dergisi Intelligence Online’ın haberine göre, Riyad’ın Vizyon 2030’un bir parçası olan dev çöl projesi NEOM için hava savunma sistemi inşa etme planının, Avrupalı füze üreticisi MBDA yerine Türkiye’den Aselsan’a verilmesi bekleniyor.
Suudi savunma yetkililerinin bu proje için ana tercihleri olarak Türk firmalarını seçtiği değerlendiriliyor. Riyad, Türkiye’nin yeni “Çelik Kubbe” programıyla yakından ilgileniyor.
Çelik Kubbe projesi Aselsan tarafından Ağustos 2024’te resmen başlatıldı. Şirket, TÜBİTAK SAGE, Roketsan ve MKE ile iş birliği içinde projeyi geliştiriyor.
Sadece orta menzilli saldırılar için tasarlanmış olan İsrail’in “Demir Kubbesi”nden farklı olan Çelik Kubbe, çok katmanlı bir savunma sistemi içeriyor ve hala geliştirme aşamasında. Türkiye’nin Çelik Kubbe’si bazı alt bileşenleri kısa vadede Suudi alıcılar için ilgi çekici olabilir.
Örneğin Endonezya, 2022 yılında Çek şirketi Excalibur Army aracılığıyla gelecekteki Çelik Kubbe’de kullanılması beklenen Roketsan’ın Hisar serisinden birkaç hava savunma sistemi satın aldı.
Aselsan’ın Korkut 35 mm alçak irtifa hava savunma sistemine gelince, Abu Dabi’deki IDEX savunma fuarında BAE savunma firması Calidus’un Wahash zırhlı araçlarına entegre edilmiş halde görüldü. Ayrıca Aselsan’ın Gökberk lazer sistemi, programın daha rekabetçi hale gelmesine katkı sağlıyor.
Türkiye’nin Suudi Arabistan’a önemli miktarda teknoloji transferi yapmaya istekli olması, Suudi Arabistan’ın da adım adım kendi savunma ürünlerini geliştirmeyi istemesi, Türkiye’nin cazibesini artırıyor.
İnsansız hava araçlarında ise, yabancı üreticilerle ortaklıklardan sorumlu Suudi Arabistan Askeri Endüstrileri (SAMI), Ağustos 2023’te Baykar ile en çok satan Akıncı TİHA’nın Suudi topraklarında üretilmesi için üç milyar dolarlık bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre, Riyad bunları satın almaya karar verirse, Aselsan ve Roketsan’dan potansiyel teknoloji transferleri de sağlanacak.
Tüm bu unsurlar Suudi Arabistan’da bir Türkiye’nin ivme kazanmasını sağlıyor. Aralık ayı sonlarında Türkiye’ye yaptıkları ziyarette, Savunma Bakan Yardımcısı Halid el-Bayari ve Kraliyet Suudi Hava Kuvvetleri Komutanı Turki bin Bandar bin Abdulaziz el-Suud, 2030-2035’te faaliyete geçmesi beklenen 5. nesil savaş uçağı programından KAAN uçaklarının edinilmesinin çok iyi bir ihtimal olabileceğini öne sürdü.
Riyad, birkaç yabancı tedarikçiden alınan teknolojilerle bir araya getirilen hibrit bir kubbe inşa etme olasılığına da açık. Ancak bu kurulum, birlikte çalışabilirlik açısından çok karmaşık olabilir. Avrupalı füze üreticisi MBDA’ya projede yer almayacağı belirtildi. MBDA’nın, SAMP/T sistemine entegre edilmiş Aster serisi hava savunma ve anti-balistik füzeleri Suudi Arabistan’a konuşlandırmayı teklif ettiği öğrenildi.
MBDA’nın stratejisi ve Türk rakiplerine göre daha yüksek fiyatlar uygulaması, özellikle Neom’u destekleyen Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu’nun zor günler geçirmesi nedeniyle yetkililer tarafından pek de sıcak karşılanmadı.
Suudi Arabistan, ister GAMI, ister SAMI veya Savunma Bakanlığı aracılığıyla olsun, artık “hazır” ekipman satın almak zorunda kalmamak için teknoloji transferlerini sağlayacak yabancı üretici firmalarla ortak girişimler kurmak istiyor. Bu nedenle, MBDA’nin çelik kubbeyi inşa etme umutlarına darbe vurdu.