Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Bakanlığın 2022 Yılı Bütçesinin sunumunu gerçekleştirdi.
Millî Savunma Bakanlığının 2022 yılı bütçe teklifi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülüyor. Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar komisyona beraberinde Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu, Alpaslan Kavaklıoğlu, Şuay Alpay ve Muhsin Dere ve ilgili Bakanlık personeli ile katılarak Bakanlık faaliyetlerine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi.
Sunumda Türk savunma sanayiine dair gelişmeleri de aktaran Bakan Akar şunları söyledi:
“Savunma sanayimizde yerlilik ve millîlik oranı yüzde 80’lere yaklaştı”
Türk savunma sanayiinin başarılı bir şekilde çalışmaların devam ettiğine değinen Hulusi Akar, “Sizlerin de yakından takip ettiği üzere ülkemiz, Sn. Cumhurbaşkanımızın liderliği, teşviki ve desteğiyle savunma sanayisinde büyük atılımlar gerçekleştirmiş; bu alanda yerlilik ve millîlik oranı, %80’ler seviyesine yaklaşmıştır.
Modernizasyon çalışmalarımız da tüm hızıyla devam etmektedir.
Hatırlatmak gerekirse, geçmişte piyade tüfeğimizi dahi yurt dışından tedarik ederken, çok şükür artık Millî Piyade Tüfeklerimizi, Akıllı Hassas Mühimmatımızı, ÇNRA’larımızı, Fırtına Obüslerimizi, İHA/SİHA/TİHA’larımızı, ATAK Helikopterlerimizi, Fırkateynlerimizi ve savaş gemilerimizi tasarlayıp inşa, imal ve ihraç seviyesine gelmiş bulunuyoruz.
Silah sistemlerimizin harekât sahasında elde ettiği başarılar, tüm dünyanın da dikkatini çekmiş ve yerli-millî savunma sanayi ürünlerimize olan talep artmıştır.
Tüm dünyanın dikkatini çeken bir seviyeye ulaşmamıza rağmen katetmemiz gereken mesafeler olduğunun da bilincindeyiz.” dedi.
“S-300 NATO içinde nasıl kullanılıyorsa S-400 de aynı şekilde kullanılacaktır”
S-400 konusu ile ilgili konuşan Millî Savunma Bakanı Akar, “Modernizasyon faaliyetlerinden bahsetmişken gündemdeki S-400, F-35 ve F-16 ile ilgili gelişmelere değinmek istiyorum.
1990’lı yılların başından itibaren uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi tedarik çalışmalarımız sürdürülmektedir.
Bu çerçevede tedarik prensiplerimize uygun olan S-400 sisteminin tedarik sözleşmesi 11 Nisan 2017 tarihinde imzalanmıştır.
S-400 bir savunma silah sistemi olup; S-300, NATO İttifakı içinde nasıl kullanılıyorsa S-400 sistemi de bizde aynı şekilde kullanılacaktır.” ifadelerini kullandı.
“ABD’nin tavrı olumsuz olursa Türkiye başka alternatifleri değerlendirmek durumunda kalacak”
ABD’nin Türkiye’nin taleplerini karşılaması gerektiğini söyleyen Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, “F-35 projesinde ise tüm sorumluluklarımızı yerine getirmemize rağmen, S-400 gerekçe gösterilerek F-35 tedarikimiz engellenmiştir. Bu gelişmeler üzerine Türk ve ABD heyetleri, 27 Ekim 2021’de Ankara’da bir araya gelmiştir. Bu görüşmede Türkiye’nin uğradığı zararın nasıl telafi edileceği de dâhil olmak üzere, F-35 için yaptığımız harcamaların geri ödenmesine yönelik görüş ve taleplerimiz iletilmiştir. Mali hususlarda ayrıntılı olarak müzakerelerde bulunmak üzere, 2022 yılı başlarında ABD’de yeniden bir araya gelinmesi hususunda mutabık kalınmıştır.
Bunun yanı sıra yeni F-16 tedariki ve mevcut F-16 savaş uçaklarımızdan bir kısmının modernize edilmesi için resmî talebimiz Yabancı Askerî Satışlar çerçevesinde ABD’ye 30 Eylül 2021’de iletilmiştir. ABD yönetiminin konuya olumlu yaklaşabileceğini düşünüyoruz. Ancak süreç Kongre onayına tabi olacağından, gelişmeleri yakından takip ediyoruz.
ABD’nin tavrının olumsuz olması durumunda Türkiye, içinde bulunduğu tehdit ortamında güvenliğini sağlayabilmek için zorunlu ve tabii olarak başka alternatifleri değerlendirmek durumunda kalacaktır. Bu ve benzeri sorunları görüşmek üzere temaslarımız sürmekte olup şu anda da Bakanlığımızdan bir heyet ABD’de bulunmaktadır.” diye konuştu.
“Hava araçlarının kullanımı için Tarım ve Orman Bakanlığı ile gerekli koordinasyon yapılmaktadır”
Hava araçlarının önemini vurgulayan Bakan Akar, “Doğal afet ve acil durumlarda ilgili kurumlarla koordineli olarak uçak, helikopter, personel, araç, gereç ve ekipman desteği ivedilikle sağlanmaktadır.
Ayrıca, TSK’da bulunan hava araçlarının çift maksatlı olarak kullanılması için Tarım ve Orman Bakanlığı ile gerekli koordinasyon yapılmaktadır.
TSK, güvenliğimizin sağlanmasında olduğu gibi doğal afetler ve acil durumlarda da tüm imkânlarıyla asil milletimizin emrindedir.
Askerî fabrikalar ve tersaneler; TSK’nın harekâta hazırlık seviyesinin sürdürülmesinde ve geliştirilmesinde önemli bir rol oynamakta; bu tesislerde kritik projeler başarıyla yürütülmektedir.
Özellikle AIRBUS iş birliği ile yürütülen A-400M projesi, Hava Kuvvetlerimizin ve askerî fabrikalarımızın ulaştırma uçaklarında sahip olduğu retrofit, bakım ve onarım yeteneğini mutlak surette ileri seviyelere taşıyacak ve önemli bir ekonomik kazanç sağlayacaktır.” dedi.
“MKE’nin uluslararası pazarda etkin konuma ulaşacağına inanıyoruz”
MKE’nin önemine ve çalışmalarına dair açıklamalar yapan Hulusi Akar, “Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumumuz ise yıllardır arzu edilen daha dinamik, etkin, güçlü ve rekabetçi bir yapıya kavuşturulması için Yüce Meclisimizin iradeleri ile Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketine (MKE A.Ş.) dönüştürülmüştür.
Makine ve Kimya Endüstrisi Anonim Şirketinin de sermayesinin tamamı Hazineye ait olup yönetim, temsil, denetim gibi hak ve yetkileri Bakanlığımız tasarrufundadır.
Bu süreçte, diğer kamu kurumlarına ve Bakanlığımıza bağlı birimlere geçmek isteyen işçilerimizin ve çalışanlarımızın hakları korunarak geçiş imkânı sağlanmış, hiçbir çalışanımız mağdur edilmemiştir.
Bu dönüşüm ile şirketimiz, TSK’nın ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve müttefiklerimizin de gelişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilecektir. Bu şekilde şirketimizin uluslararası pazarda da etkin bir konuma ulaşacağına inanıyoruz.
Hâlihazırda MKE A.Ş.de TSK’nın acil ihtiyacı olan birçok kritik proje başarıyla sürdürülmektedir.” ifadelerini kullandı.
“Savaş gemisi tasarlayıp inşa edebilen sayılı ülkelerden biriyiz”
Savunma sanayiinin en önemli ayaklarından birini tersanelerin oluşturduğunu söyleyen Akar, “Burada öncelikle şunu ifade etmeliyim ki ülkemizin, Deniz Kuvvetlerimizin ihtiyacı olan savaş gemilerini tasarlayıp inşa edebilen sayılı ülkelerden biri olması, bizler için ayrı bir gurur vesilesidir.
Bir taraftan ülkemiz için MİLGEM projesinin 5’inci gemisi olan İSTANBUL Fırkateynimizi inşa ederken, diğer taraftan da, Bakanlığımız şirketi ASFAT kanalıyla dost ve kardeş Pakistan için 4 adet MİLGEM’in inşasına aynı anda devam ediyoruz.
Ayrıca Millî Denizaltı (MİLDEN) Projemizin kavramsal tasarımını da bu yıl içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz.” diye konuştu.
“Siber gücümüzü artırmaya devam ediyoruz”
Son olarak siber güvenliğin önemine değinen Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Teknolojinin ve dijitalleşmenin birey ve toplum hayatında vazgeçilemez bir unsur hâline geldiği bir dönemde siber güvenliğinin sağlanmasına ve siber alanda üstünlük kurulmasına yönelik çalışmalarımızı da aralıksız sürdürmekteyiz.
Vatan topraklarımızı, denizlerimizi ve semalarımızı nasıl koruyorsak, aynı şekilde siber sahamızı da korumak için kararlı bir şekilde sorumluluk almaya ve siber gücümüzü artırmaya devam ediyoruz.” dedi.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi