Terör örgütü PKK’nın Kalkınma Yolu Projesi’ne oluşturduğu tehdit
Bir zamanlar ‘’Kuru Kanal’’ olarak isimlendirilen ve Ankara-Bağdat arasındaki ilişkilerin olumlu ivme yakalamasının ardından ‘’Kalkınma Yolu’’ olarak somut bir hale bürünmüştür.
Mart 2023’de Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin Ankara’da Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada ‘’Kalkınma Yolu Projesi’’nin gündeme taşındığı ve es-Sudani’nin konuşmasının satır aralarında Irak’ın petrol bağımlılığından kurtularak çeşitli kollara başvurduğunu söyleyebiliriz.
22 Nisan tarihinde ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani himayesinde Irak, Türkiye, Katar ve BAE arasında, Kalkınma Yolu Projesi’nde işbirliğine ilişkin 4’lü mutabakat zaptı imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise projeyi Yeni İpek Yolu olarak isimlendirerek önemli bir değer atfetmiş ve ‘’Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu Projesi’nin hayata geçirilmesi için birlikte çalışma kararlılığımızı vurguladık. Bu vesileyle de bu çalışmayı yürütecek olan bakan arkadaşlarımızı görevlendiriyoruz. Kabul ettiğimiz Ankara Bildirisi ile bu hedef doğrultusunda ortak çalışma irademizi gösteren kritik bir adım attık. Kalkınma Yolu sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik öneme haiz, yüksek bir projedir. Bu yolun inşasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Avrupa’dan Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan faydalanacaktır. Bölgesel işbirliğini güçlendirecek, ticaretimizi geliştirecek, beşeri münasebetlerimizi tahkim edecek bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin de yakından ilgilendiğini biliyoruz. İnşallah onların da katılımıyla ‘Kalkınma Yolu Projesi’ni bölgemizin yeni İpek Yolu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.” ifadelerini kullanmıştır.
Öte yandan ilk emareleri ise 14 Mart’ta Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Savunma Bakanı Yaşar Güler, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın ve İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu’nun Irak ziyareti ile gördük.
Ziyaretin ardından Türkiye ve Irak’ın projeye verdikleri değerin bir göstergesi olarak bazı önemli kararların kamuoyu ile paylaşıldığını gördük. Özellikle terör örgütü PKK’nın Irak tarafından ‘yasaklı örgüt’ olarak kabul edilmesine dair açıklama meselenin sadece ticari boyunun olmadığı aynı zamanda güvenlik ayağında da önemli atılımların yapılacağını göstermiştir.
Türkiye, terör örgütü PKK’nın yanı sıra Irak’taki DAEŞ ve Şii milis tehdidin farkında olarak Iraklı muhataplarına bu durumun Kalkınma Yolu Projesi’nde ciddi güvenlik tehditlerine sebep olacağını bildirmiştir.
Nitekim Kalkınma Yolu üzerinde terör örgütü PKK’nın birçok faaliyet alanı bulunmakta ve Türkiye halihazırda Irak’ın kuzey içlerinde devam eden operasyonlarına hız vermek ve bu operasyonlarda IKBY ve Irak hükümeti ile koordine olmak istemektedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mart ayında yaptığı açıklamada Irak’da devam eden operasyonların hız kazanacağına dair sinyal vermiş ve, ‘Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. Bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız.’ dedi.
Terör örgütü PKK’nın bölgedeki kalkınma projelerine engel olma çabaları
PKK özellikle Türkiye’de terör eylemlerini artırdığı dönemlerde birçok saldırıda bulunarak bölgenin gelişmesini sağlayacak altyapı, eğitim ve baraj gibi yatırımların önüne geçmeye çalışmıştır.
(Adıyaman/Çelikhan ilçesinde yapımı süren baraj inşaatındaki 5 iş makinesi, terör örgütü PKK mensupları tarafından ateşe verildi. – 15 Temmuz 2015)
Bu saldırılar ile hem kaos ortamından faydalanmaya hem de bölgedeki yatırım faaliyetlerinin önüne geçmeye çalışmıştır.
(Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde terör örgütü PKK'nın yol yapım çalışması yürüten işçilere yönelik saldırısında hayatını kaybeden iki işçinin cenazesi Van'da defnedildi. - 11 Haziran 2019)
Terör örgütü özellikle aktif ticaret yollarındaki eylemleri ile buradaki sürekli ticareti sekteye uğratıyor ve bölgeye yönelik yeni yatırım çalışmalarına ciddi zararlar vermiştir.
(Van'ın Çaldıran ile Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesi arasındaki Tendürek Dağı bölgesinde PKK'lı teröristler yol kesip 5 tırı ateşe verdi. - 16 Haziran 2016)
Terör örgütü PKK’nın Kalkınma Yol Projesi’ne yönelik olası tehdidi
Terör örgütü PKK’nın, Kalkınma Yol Projesi üzerinde 5 kamp bölgesi bulunmaktadır.
- Mahmur
- Sincar
- Gara
- Haftanin
- Metina
Bu 5 kamp bölgesine ek olarak örgüt mensuplarının kamp bölgeleri arasında lojistiği sağlamak ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölgedeki üslerine saldırı amaçlı kullandığı güzergahlar bulunmaktadır.
PKK’nın Mahmur Kamp Bölgesi
Irak’ın Ninova iline bağlı Mahmur ilçesinde yer alan ve Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 1998 yılında oluşturulan kamp, Kalkınma Yolu üzerinde yer almaktadır.
Zamanla örgütün eğitim, lojistik ve terörist devşirme merkezlerinden birine dönüşen sözde mülteci kampı, TSK ve MİT tarafından nokta operasyonlarla ile sıklıkla hedef alınmaktadır. Türkiye ise kampın kapatılmasını her türlü diplomatik görüşmede Iraklı mevkidaşlarına bildirmektedir.
(Terör örgütü PKK’nın kontrolü altındaki Mahmur sözde mülteci kampı)
PKK’nın bu kamptan devşirdiği birçok kişi aktif olarak örgüt içerisindeki faaliyetlerini sürdürmekte ve TSK’nın operasyonlarında etkisiz hale getirilmektedir.
(Şırnak/Uludere kırsalında 27.07.2023 tarihinde düzenlenen operasyonda etkisiz hale getirilen örgüt mensuplarından birinin üzerinden Mahmur Kampı mülteci kimlik kartı ele geçirildi)
Bölgede özerk bir yapıya sahip kamp bölgesi hem Bağdat hem de Erbil yönetimleri için sonu bilinmeyen bir tehdit oluşturmaktadır.
17 Temmuz 2019 tarihinde, Irak’ın Erbil kentinde bir restorana düzenlenen silahlı saldırıda Türkiye’nin Erbil Başkonsolosluğunda görevli Diplomat Osman Köse şehit olmuş, saldırıyı gerçekleştiren teröristlerin Mahmur Kampından geldiği tespit edilmişti.
Bu gelişmeyle beraber KDP yetkilileri, kamp bölgesinden KDP topraklarına girişi uzun bir süre engellemiştir.
Bağdat güçleri ise kampın güvenliği için bölgeye polis noktaları kurmaya çalışmış fakat terör örgütü PKK, çocuk ve kadınları öne sürerek kampın polis kontrolüne girmesini engellemeye çalışmıştır.
(Irak ordusunun kurduğu polis noktalarını engellemeye çalışan örgüt destekçileri - 20 Mayıs 2023)
19 Ekim 2023 tarihinde terör örgütü PKK’nın bir numaralı ismi Murat Karayılan, “gerilla güçlerinin” Mahmur Kampından tamamen çekildiğini iddia etti.
Kampın 2 kilometre güneydoğusunda yer alan dağlık arazideki iki tünel örgüt mensuplarınca boşaltılmış, Irak güçleri tünellerin olduğu bu tepelere konuşlanmıştır.
Aynı tepe bölgelere KDP’ye bağlı Peşmerge güçleri de konuşlanmaya çalışmış ve KDP-Bağdat güçleri arasında çatışma yaşanmıştır. Çıkan çatışmada 1 Peşmerge hayatını kaybederken KDP’ye bağlı güçler bölgeye üs bölgesi kurmuştur.
Örgüt mensupları tepeyi boşaltmış olsa da Mahmur Kampı bölgesindeki faaliyetleri devam ettikleri biliniyor.
Mahmur Mülteci Kampı, örgütün Süleymaniye’deki ve Sincar kamp bölgesi arasında köprü vazifesi görüyor.
PKK’nın Sincar kamp bölgesi
(Musul iline bağlı Sincar ilçesindeki PKK kamp bölgesi)
Kasım 2015’te Sincar ilçe merkezi ve çevresini DEAŞ’tan geri alan Peşmerge güçleri, Irak merkezi hükümetine bağlı birliklerin Ekim 2017’de Sincar’a konuşlanması sonrası bölgeden çekilirken terör örgütü PKK da buradaki faaliyetlerini artırdı.
Örgüt, Sincar Direniş Birlikleri (Kürtçe: Yekîneyên Berxwedana Şengal) veya Kürtçe adından kısaltılarak YBŞ adıyla bölgede faaliyet gösteriyor.
Zamanla Sincar’ı kamp bölgesi haline getiren terör örgütü PKK, Suriye sınırında ve Suriye’deki PKK/YPG ile bağlantısına sahip bir alana sahip olmuştur.
Örgüt Sincar Dağı’nda tüneller kazarken, sivil yerleşim alanlarında Suriye’deki benzerleri gibi beton destekli tüneller yapmaya devam ediyor.
(Solda Sünuni köyünün yanında yer alan tünel bölgesi - 37SGA4440239204, sağda Sincar dağının zirvesinde yer alan PKK tüneli - 37SGA2704925319)
Irak hükümeti ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasında 9 Ekim 2020’de Sincar Antlaşması’nı imzalayarak Ezidilerin bölgeye geri dönmesi ve PKK’lı teröristlerin bölgeden çıkarılması hedefledi.
(Iraklı üst düzey subaylar ve MİT tarafından 8 Aralık 2021'de etkisiz hale getirilen örgütün sözde Sincar sorumlusu Merwan Bedel -sağdan ikinci-.)
İran’ın desteğini alan ve sayıları 1000’e ulan YBŞ/PKK’lı teröristler, İran güdümündeki Haşdi Şabi 80. Alay’a katıldı. Böylece teröristlerin bölgeden ayrılmasının önüne geçilmiş ve bunun yanı sıra varlıkları resmiyete dökülerek Bağdat tarafından maaşa bağlanmışlardır.
Bölgedeki YBŞ/PKK’lı teröristlerin zaman zaman Bağdat güçlerine saldırı düzenlediği biliniyor.
(Solda, Irak ordusu ve PKK/YBŞ’lı teröristler çatışıyor, sağda çatışmada hayatını kaybeden Irak ordu personeli - 2 Mayıs 2022)
PKK’nın Gara Kamp Bölgesi
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Irak sınırı hattı boyunca düzenlediği operasyonlar ile birlikte örgütün sınır kamp bölgeleri büyük bir oranda imha edildi ve ana askeri kamp alanı olan Zap’ın neredeyse tamamı TSK tarafından kontrol altına alındı.
(Terör örgütü PKK’nın Gara kamp bölgesi ve PKK’nın bölgede tespit edilmiş üsleri -kırmızı noktalar- )
TSK’nın etkin operasyonlarından sonra Gara, terör örgütü PKK’nın askeri kanadı HPG’nin ana bölgesine haline geldi. Uydu görüntülerini incelediğimizde, örgütün Gara kampı sınırlarında içerisinde yer alan neredeyse her tünelin büyüdüğünü görmekteyiz.
(Gara bölgesinde bulunan PKK tünelinin 2019-2021 arasında büyütülüyor)
Gara kamp bölgesinin kontrolünü tamamen elinde bulunduran örgüt, TSK’nın Pençe operasyon bölgelerine yönelik saldırılarını buradan hazırlayarak yönetiyor.
Yüzlerce teröristin bulunduğu bölge, hem bölgenin güvenliğine hem de kamp bölgesinin yakınlarından geçecek olan Kalkınma Yolu Projesine büyük bir tehdit oluşturmakta.
PKK’nın Metina ve Haftanin kamp bölgesi
Türkiye sınırı ile bağlantısı olmayan Metina ve Haftanin kampları, Pençe Kilit operasyon bölgesinin batısında yer alıyor.
Metina bölgesinde örgütün 6 büyük tüneli bulunurken Haftanin bölgesinde TSK’nın operasyonları ile birlikte bütün tüneller temizlendi.
(Büyük Matin Dağı’nda bulunan PKK tüneli - 38SLG5009512942)
Metina Kamp Bölgesi, TSK, KDP ve Irak Sınır Muhafızları’nın bir alanda bulunduğu nadir bölgelerden biri konumda. TSK ve KDP ortak hareket ederken, Bağdat’a bağlı Sınır Muhafızları, TSK üslerinin güneyine ve batısına konuşlanmış durumda.
(Haftanin’de TSK üslerinin güneyine konuşlanmış Irak Sınır Muhafızları - 8 Haziran 2021)
Terör örgütü PKK’nın Irak Sınır Muhafızlarının konuşlandığı bölgelerde hareket ederek TSK ve Peşmerge üslerine saldırılar düzenlediği biliniyor.
Görüldüğü üzere yukarıda belirtilen kamp bölgeleri üzerinden sivil alanlara rahatça ulaşım sağlayabilen terör örgütü mensupları, hem KDP hem de TSK hedeflerine yönelik saldırılar düzenleyerek önemli bir tehdit oluşturabilir.
TSK’nın Başika üssüne İran’a bağlı grupların ve PKK’lı teröristlerin saldırları
TSK, 2015 yılında Musul’un 20 kilometre uzağında bulunan Başika’ya, IŞİD’e yönelik savaşa destek vermek amacıyla bir üs bölgesi oluşturdu. Üs bölgesinin oluşturulmasından bu yana Iraklı yetkililer ile tartışma konusu olan Başika üssü, zamanla Irak’ta faaliyet gösteren İran’a bağlı gruplar ile Türkiye arasında bir sorun konumuna geldi.
(Türk Sİlahlı Kuvvetlerine ait Başika üssünün konumu)
Türkiye’nin Irak’ta nüfuzunu artırmasını istemeyen İran, Bağdat’a baskı yaparak Türkiye’nin bu üssü boşaltmasına çalışmıştır.
Ankara’nın Bağdat ile görüşmelerinin ardından Başika, taraflar arasında büyük bir sorun olmaktan çıkmıştır. Bağdat tarafı yıllardır Başika’daki TSK varlığı hakkında karşıt bir açıklama yapmamıştır.
Siyasi olarak çözüme ulaşamayan İran, Türkiye’yi Başika’dan çıkarmak için askeri saldırılar düzenlemeye başlamıştır.
14 Nisan 2021 tarihinde, Başika üssüne düzenlenen roketli saldırı sonucunda 1 askerimiz şehit olmuş, 4’ü ise yaralanmıştır. Saldırının ardından dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, saldırının İran destekli Haşdi Şabi milisleri tarafından gerçekleştirildiğini açıklamıştır.
(3 Şubat 2022 tarihinde Başika üssünün yakınlarına düşen roketler)
Bir şehit verilen Başika saldırısının ardından İran destekli gruplar ve PKK’lı teröristler, Başika üssüne yönelik yoğun saldırılar düzenlemeye devam etmiştir. Bu saldırılar sonucunda (20’den farklı saldırı) TSK bir kayıp vermemiştir.
İran’a bağlı milis grupları ve terör örgütü PKK, zamanla saldırıları Harakat Ahrar al-Iraq adlı milis grup üstlenmeye başlamıştır.
“(Irak şehitlerini, Erdoğan’ın cadı elinin ulaştığı şehitleri, yüce ve güçlü Allah’a saygıyla anıyoruz. Bu sevgi, onları takip eden ve maalesef bize ulaşan haberlerle dolu acı ve üzüntüyle bir insansız hava aracıyla gerçekleşti.
Mücahit Halk Seferberliği Komutanlığı, bugün Türk işgali tarafından işlenen suçu ve yaşananları açıklamakla yükümlüdür. Barış sürecinin kararının artık sıradan ve sınırlı kişilerin elinde olduğunu üzülerek belirtirim.
Zulmedenler bilmelidir ki, yanıtımız sadece kağıt üzerinde bir beyan olmayacak, füzeler ve uçaklarla olacaktır. Allah, söylediklerimize şahittir.
Kılıç, kitaplardan daha doğru haber verir.
Abu Muhammed | Ahrar El Irak Direnişinin Resmi Sözcüsü
Tarih: 6 Şaban 1444 H – 27 Şubat 2023)”
Harakat Ahrar al-Iraq milis grubu, MİT’in Sincar’da 2 PKK’lıyı etkisiz hale getirdiği 27 Şubat 2023 tarihinde, etkisiz hale getirilen teröristler için başsağlığı dilerken intikam saldırıları düzenleyeceklerini duyurmuştur.
(24 Nisan 2022 tarihinde, Başika üssüne roketli saldırıda bulunan teröristlere ait araçlar TSK SİHA’ları tarafından vuruldu)
Tarihler 27 Şubat 2023’ü gösterdiğinde, MİT tarafından düzenlenen operasyonda terör örgütü YBŞ/PKK’nın Sincar sorumlusu ve Haşdi Şabi 80. Alay komutanı Çeko Pir kod adlı Saad Ali Bedel etkisiz hale getirildi.
(Soldan birinci Saad Ali Bedel ve sağdan birinci Haşdi 74. Tugay Komutanı ve Halk Kalabalık Birimi Başkanı Danışmanı -Haşdi Şabi Sincar sorumlusu-)
Terörist Saad Ali Bedel, TSK’nın Musul’daki Başika üs bölgesine yönelik gerçekleşen saldırıları yönetiyordu. Saad Ali Bedel’in etkisiz hale getirilmesinin ardından Başika üssüne yönelik düzenlenen saldırılarda büyük oranda düşüş gerçekleşti.
Başika üssü, Kalkınma Yolu Projesi’nin güvenliğini sağlamada kritik bir rol oynayabilecek potansiyele sahiptir. Bu üsse yönelik PKK ve İran bağlantılı grupların saldırıları, projenin karşı karşıya olduğu güvenlik risklerinin bir göstergesidir.
PKK’nın bölge ekonomisine yönelik saldırıları
Terör örgütü PKK, KDP ile sorun yaşadığı dönemlerde bölgedeki ekonomik hedeflere saldırılar gerçekleştirmiştir.
Suriye, Gara ve Metina bölgesinde bulunan PKK’lılar, bölgedeki enerji tesisleri, boru hatları, sınır kapıları gibi ekonomik hedeflere yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir.
Bu saldırılar, ekonomik kayıplara neden olmakla beraber, aynı zamanda bölgenin güvenliği ve istikrarına da zarar vermiştir.
8 Ekim 2020 tarihinde, Üzümlü Gümrük kapısının Irak tarafında yer alan Serzêr Gümrük Kapısı Asayiş Müdürü Gazi Salih, PKK’lı teröristlerin evine düzenlediği saldırı sonucu hayatını kaybetti.
(Serzêr Gümrük Kapısı Asayiş Müdürü Gazi Salih)
20 Kasım 2020 tarihinde ise Duhok’un Amedi ilçesine bağlı Çemanke nahiyesinde bulunan PKK’lı teröristler, bölgedeki petrol ve doğalgaz güvenliğinden sorumlu polis ekiplerine saldırı gerçekleştirmiştir.
(PKK’lı teröristlerin saldırısında yaralanan Peşmerge)
PKK yine Irak-Türkiye arasındaki petrol transferini sağlayan Kerkük-Ceyhan boru hattına defalarca saldırılar düzenlemiş ve bölgenin ekonomisini milyonlarca dolar zarara uğratmıştır.
Terör örgütünün 2016 yılının Mart ayında düzenlediği saldırılar sonrası KDP yönetimi Enerji Bakanı Ashti Hawrami, hattın 23 gün kapalı kalması nedeniyle Irak’ın 300 milyon dolara yakın kayıp yaşadığını açıklamıştı.
İran Kalkınma Yolu Projesine nasıl yaklaşacak ?
İran, Irak’ta yani mevcudiyetinin en büyük olduğu ülkelerden birinde mevcut güç varlığını azaltmak istemiyor. İran’ın Kalkınma Yolu’na karşı olmasının en büyük sebeplerinden birisi Irak’ın bağımsız bir ekonomik güce sahip olmasıdır. Irak’ın dışarıya olan bağımsızlığının azalması İran’ın yola karşı olmasının başlıca sebeplerinden birisidir.
Haşdi Şabi yapısı içinde bulunan bazı İran destekli milis grupları Irak’ın Sincar bölgesinde varlık gösteriyor. 2021’de Irak’taki İran destekli milis gruplardan olan Bedir örgütü ve Nuceba Hareketi, Türkiye’nin olası bir Sincar operasyonuna karşı direniş gerçekleştirildiğine ve Türkiye’nin hedef alınacağına dair açıklamalarda bulunmuştu.
Yine 2021’de Haşdi Şabi’nin Sincar bölgesine ek birlikler sevk etmesi de Sincar’a yönelik operasyon algısının yarattığı endişenin boyutlarını ortaya koydu. Bu durum Sincar bölgesinde PKK/YBŞ ve İran destekli milisler arasında gerçekleşebilecek Türkiye karşıtı iş birliğinin imkanını gündeme getirmiş oluyor.
Milis gruplar aracılığıyla Irak’taki nüfuzunu koruyabilen İran, aynı zamanda PKK’yı da bu çerçevede bir araç olarak kullanabiliyor. Sadece Türkiye’ye koz olarak değil, IKBY’ye karşı da koz olarak kullanabiliyor. Türkiye’nin “Kalkınma Yolu Projesi” için Irak ve IKBY’ye baskı yapması, akabinde Irak-IKBY-Türkiye müşterek operasyonu İran destekli milislerin bulunduğu Sincar bölgesi gibi alanları tehlikeye sokacak ve İran’ın Irak’taki bazı bölgelerde bulunan mevcudiyetini azaltacak.
İran, projeden olumsuz etkilenecek PKK terör örgütü gibi diğer bölgesel aktörlerle işbirliği yapabilir. Yolu aksatma amacıyla birlikte hareket etmek için bölgedeki milis güçleri veya organizasyonlar ile ortak adımlar atabilir. Ekonomik baskı araçlarına başvurabilir. Bu, ticaret kısıtlamaları, yatırımların gözden geçirilmesi veya Irak’a yönelik ekonomik yardımların yeniden değerlendirilmesi şeklinde olabilir.
Milis gruplar, projeye karşı çıkan PKK terör örgütü gibi, yerel halk gibi topluluklarla dayanışma göstererek, halkı bilgilendirme kampanyaları ve protesto organizasyonları gibi yumuşak güç yöntemlerini kullanabilir. Bu, projenin sosyal ve politik maliyetini artırarak dolaylı bir etki yaratabilir.
Milis gruplar, projenin altyapısına yönelik doğrudan eylemlerde bulunabilir ancak bu tür eylemler ciddi yasal sonuçlar doğurabilir. Milis grupları dolaylı bir baskı aracı olarak kullanılabilir, bu durumda milislerin varlığını ve etkinliğini, Irak hükümeti ile müzakerelerde bir koz olarak kullanabilir.
Suriye’deki PKK/YPG’lı teröristlerin Kalkınma Yolu Projesine oluşturduğu tehdit
16 Aralık 2020 tarihinde, Suriye/Semalke bölgesi üzerinden Irak/Fişhabur’a geçmeye çalışan 8 kişilik bir grup PKK/YPG’li, Peşmerge güçlerince tespit edilmiş ve Irak’a girişi engellenmiştir.
Geçişlerine izin verilmeyen PKK/YPG’li teröristler, bölgedeki Peşmerge güçlerine ateş açmış ve çatışma sonucunda 6 terörist Peşmerge güçlerine teslim olmuştur.
(PKK/YPG’li teröristler ile Peşmergelerin çatıştığı Fişhabur bölgesi ve Türkiye’ye uzaklığı)
Türkiye’ye 5 kilometre uzaklıkta yaşanan çatışma, Kalkınma Yolu Projesinin geçeceği güzergaha birkaç kilometre uzaklıkta yaşanmıştır. Suriye’deki PKK/YPG’nın varlığı, Kalkınma Yolu Projesine yönelik ciddi bir risk oluşturmaktadır.
Geçmişten günümüze Kalkınma Yolu Projesi ve Türkiye’nin yaklaşımı
21 MART 2023
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak Başbakanı Sudani ile düzenlediği ortak basın toplantısında, “Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demiryolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik ‘Kalkınma Yolu’ projesinin hayata geçirilmesi için birlikte çalışma kararlılığımızı vurguladık. Kabul ettiğimiz ‘Ankara Bildirisi’ ile bu hedef doğrultusunda ortak çalışma irademizi gösteren kritik bir adım attık. Kalkınma Yolu, sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik önemi yüksek bir projedir” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Sayın Başbakan ile görüşmemizde ikili ilişkilerimizi tüm boyutlarıyla ele aldık. Terörün her türlüsüne karşı topyekûn mücadele kararlılığımızı teyit ettik” ifadelerini kullandı.
Basra’dan Türkiye sınırına uzanan kara ve demir yolu ulaştırma koridoru inşasına yönelik “Kalkınma Yolu” projesinin hayata geçirilmesi için birlikte çalışma kararlılığını da vurguladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Kabul ettiğimiz ‘Ankara Bildirisi’ ile bu hedef doğrultusunda ortak çalışma irademizi gösteren kritik bir adım attık. Kalkınma Yolu, sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik önemi yüksek bir projedir.”
Bu yolun inşasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Avrupa’dan Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insanın faydalanacağını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bölgesel iş birliğini güçlendirecek, ticaretimizi geliştirecek, beşeri münasebetlerimizi tahkim edecek bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin de yakından ilgilendiğini biliyoruz. İnşallah onların da katılımıyla ‘Kalkınma Yolu’ projesini, bölgemizin yeni ‘İpek Yolu’ hâline dönüştüreceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.
“İkili ticaretimizi daha da artırma noktasında Iraklı kardeşlerimizle aynı hassasiyetleri paylaşıyoruz” sözleriyle devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş insanlarının ve vatandaşların karşılaştıkları sorunların çözümüne dair fikir teatisinde bulunduklarını kaydetti ve güncel bölgesel konuları da değerlendirme fırsatı bulduklarını ifade etti.
3 EKİM 2023
Irak Başbakanı Sudani, Kalkınma Yolu Projesi’nin başladığını duyurdu. Sudani’nin ilerleyen günlerde Moskova’ya yapacağı ziyaretin değerlendirildiği görüşmede; Başbakan Sudani, Kalkınma Yolu Projesi ve Basra Fav Limanı projesinin başladığını ifade etti.
Kalkınma Yolu ve Fav Limanı projelerinin sürdürülebilir ekonomik projeler olduğunu anlatan Sudani, çoklu ekonomiye adım atmak isteyen hükümetin gelir kaynağı olarak sadece petrole bağımlı kalmak istemediklerini kaydetti.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu da 30 Ekim’de Bağdat’ı ziyaret ederek Iraklı mevkidaşı Rezzak Muheybis es-Sadavi ve Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani ile Kalkınma Yolu Projesini görüşmüştü.
Bakan Uraloğlu, AA’ya yaptığı açıklamada, söz konusu projenin 2028 yılında bitebileceğini söylemişti.
26 KASIM 2023
Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Irak ile “Kalkınma Yolu Projesi” kapsamında yapımı planlanan 615 kilometrelik demiryolu için 5,8 milyar dolarlık, 320 kilometrelik karayolu için 2 milyar dolarlık yatırım yapacak.
Irak hükümeti tarafından 27 Mayıs 2023 tarihinde duyurulan “Kalkınma Yolu Projesi” 1200 kilometrelik demiryolu ve otoyol ile Türkiye’yi Basra Körfezi’ndeki Büyük Faw Limanı’na bağlamayı hedefliyor.
Büyük Faw Limanının 2019 (solda) ve 2022 Eylül ayında elde edilmiş uydu görüntüleri, Irak/Basra - 39RTP5285809267)
31 OCAK 2024
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Irak’la ve diğer bölge ülkeleriyle yürütülen Kalkınma Yolu’nu 1200 kilometrelik Irak’ın başlayıp Ovaköy’den Türkiye’ye gelen ve Türkiye’yi demir yoluyla kat eden ve aynı zamanda da 3 tane deniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki limanlara bağlayan Kalkınma Yolunu hayata geçirmeyi planlıyoruz. 2024 yılında bu noktada önemli bir aşama kaydedeceğiz.” dedi.
Kalkınma Yolu Projesi Nin önemine değinen Bakan Uraloğlu, “Son zamanlarda en çok gündeme gelen özellikle Süveyş kanalındaki sıkıntılardan sonra Ümit Burnuna dönen taşımacılık… Eğer burada biz bugün düşündüğümüz Kalkınma Yolu’nu hayata geçirmiş olsaydık, Pekin’den çıkan bir yük Londra’ya sadece 26 günde ulaşabilecekti. Süveyş kanalından 35 günde ulaşabiliyor. Ama yaşanan sıkıntılardan dolayı bu Ümit Burnu’na ağırlıklı olarak dönmüş durumda ve yaklaşık 45 günde bu nakliye, bu ticaret gerçekleşebiliyor.” diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, “Irak’la ve diğer bölge ülkeleriyle yürütülen Kalkınma Yolu’nu 1200 kilometrelik Irak’ın başlayıp Ovaköy’den Türkiye’ye gelen ve Türkiye’yi demir yoluyla kat eden ve aynı zamanda da 3 tane deniz, Karadeniz, Ege Denizi ve Akdeniz’deki limanlara bağlayan Kalkınma Yolu’nu hayata geçirmeyi planlıyoruz. 2024 yılında bu noktada önemli bir aşama kaydedeceğiz.” dedi.
10 ŞUBAT 2024
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, projeyi yeni İpek Yolu olarak tanımladı ve önemini vurguladı:
“Kalkınma Yolu sadece Türkiye ile Irak için değil, tüm bölge için stratejik öneme haiz, yüksek bir projedir. Bu yolun inşasıyla ortaya çıkacak katma değerden, Avrupa’dan Körfez’e kadar geniş bir coğrafyada milyonlarca insan faydalanacaktır. Bölgesel işbirliğini güçlendirecek, ticaretimizi geliştirecek, beşeri münasebetlerimizi tahkim edecek bu projeyle, diğer kardeş ülkelerin de yakından ilgilendiğini biliyoruz. İnşallah onların da katılımıyla ‘Kalkınma Yolu Projesi’ni bölgemizin yeni İpek Yolu haline dönüştüreceğimize inanıyorum.”
(Büyük Faw Limanı, Irak/Basra)
Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu da 1200 kilometre olarak bahsettiği projeyi, yeni İpek Yolu olarak nitelendiriyor ve Körfez ülkeleriyle önemli gelişmelerin yaşanacağına işaret ediyor.
“Dünyada dengeleri değiştirecek lojistik koridor konusunda kendileriyle daha önce görüşmeler gerçekleştirmiştik. Hükümetler düzeyinde, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, özellikle yeni bir İpek Yolu’nun temelleri atılıyor. Özellikle Basra Körfezi ile Bağdat’tan ülkemizin sınırlarına kadar uzanan 1200 kilometre uzunluğunda bir demir yolu, otoyol bunun sonucunda bağlandığı yer olan Basra Körfezi’ndeki Faw Limanı ile birlikte inşallah Türkiye, Irak ve burayı kullanacak özellikle Körfez ülkeleriyle ilgili önümüzdeki günlerde çok önemli gelişmeler olacak.”
1 MART 2024
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan Erdoğan’ın Antalya Diplomasi Forumu için Türkiye’de bulunan Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’yi kabulüne ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamaya göre kabulde, bölgesel ve küresel konular, Kalkınma Yolu Projesi ve terörle mücadele konuları ele alındı.
Erdoğan kabulde, Kalkınma Yolu Projesi’nin Irak ve Türkiye başta olmak üzere bölge ülkeleri için önemli olduğunu, Türkiye’nin projeye tam desteğinin süreceğini ifade etti.
1 MART 2024
Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin: Kalkınma Yolu gerçekten devasa bir proje
Türkiye-Irak arasındaki “Kalkınma Yolu Projesi” hakkında konuşan Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, “Gerçekten de devasa bir proje. Körfez ülkelerinin Irak aracılığıyla Türkiye ve Avrupa ile bir bağlantı kuracağı anlamına geliyor” dedi. Hüseyin, terör örgütü PKK’nın iki ülke için de sorun olduğuna dikkati çekti.
Irak Dışişleri Bakanı Hüseyin, 3. Antalya Diplomasi Forumu’nda soruları yanıtladı.
Anayasanın, Irak topraklarından hiçbir grubun ve örgütün başka ülkelere saldırmasına izin verilmemesi gerektiğine işaret ettiğini belirten Hüseyin, “PKK’nın Türkiye’de sorun olduğu doğru ama Irak için de sorun” diye konuştu.
Bakan Hüseyin, Anayasa’da belirtilen çerçevede Türkiye ile bu konuda görüşmelere başladıklarını ve aralık ayında Ankara’da bir toplantı yapıldığını hatırlatarak, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türk heyetine, kendisinin de Irak heyetine liderlik ettiği ortak komitenin oldukça güzel bir toplantı gerçekleştirdiğini aktardı.
Söz konusu ortak komitede bir sonraki toplantıya sunulmak üzere iki bildiri hazırlamaya karar verdiklerini dile getiren Hüseyin, “Irak tarafı güvenlik, sınır güvenliği ve iki ülke arasındaki ilişkilerin güvenliğiyle ilgili belgeyi şimdiden hazırladı. Gelecek ay Bağdat’ta buluşmayı, bu belgeleri tartışabilmeyi ve bu iki belgeye dayanarak bir plan geliştirmeyi ümit ediyoruz” şeklinde konuştu.
Bakan Hüseyin, Basra Körfezi’nden Ovaköy’e 1200 kilometrelik otoyol, demiryolu, enerji nakil ve iletişim hatlarını içeren Kalkınma Yolu Koridoru’nun önemine ilişkin de şunları söyledi:
“Bu gerçekten de devasa bir proje. Basra’daki Büyük Fav Limanı’ndan başlayan proje Türkiye’de bitiyor. Türkiye’den de Avrupa’ya uzanıyor. Fav ve Irak’tan bahsettiğimde, bu, Irak, Irak ekonomisi, Irak’ın Fav Limanı’nın Türkiye ile güçlü bağını ifade ediyor. Bu, aynı zamanda, Irak ile Körfez ülkeleri arasında ve ayrıca Körfez ülkelerinin Irak aracılığıyla Türkiye ve Avrupa ile bir bağlantı kurduğu anlamına geliyor.”
Hüseyin, projenin büyük finansmana ihtiyaç duyduğuna ve bunun çeşitli ülkelerin projeye yatırım yapmaya katılabileceği anlamına geldiğine dikkati çekti.
Hüseyin, “Elbette yatırım yapmayı planlayan ve düşünen bazı Körfez ülkeleri var, Türkiye de yatırım yapmak istiyor. Projeyle ilgili Türkiye ile iyi bir görüşme içerisindeyiz” sözlerini kullandı.
2 MART 2024
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, Türkiye ile Irak yetkililerinin Kalkınma Yolu Projesi konusunda çalışma yürüttüğünü belirterek, “Kalkınma Yolu Projesi’nin takibi için İki ülke arasında karşılıklı ofis açılması konusunda mutabık kalındı.” dedi.
Uraloğlu, yürütülen ilişkiler kapsamında Kalkınma Yolu Projesi’nin önemli bir yeri olduğunun altını çizerek, “Ülkemiz ile Irak makamları Kalkınma Yolu konusunda yakın ve yoğun bir çalışma yürütmektedir. Irak ile projenin teknik tarafına yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Projenin finansmanı ve yürütülmesi konusunda da fikir alışverişi sürdürülüyor. Kalkınma Yolu Projesi’nin takibi için iki ülke arasında karşılıklı ofis açılması konusunda mutabık kalındı. İlerleyen dönemde bu konuda somut adımlar atılacaktır. ” ifadelerini kullandı.
Bölgede örnek bir güzergah yönetim modeli oluşturmayı hedeflediklerine işaret eden Uraloğlu, demir yolunda ilk etapta uluslararası koridorları tamamlama gayretinde olduklarını ve Kalkınma Yolu’nun Türkiye’deki devamını bitireceklerini söyledi.
Uraloğlu, proje ile bölgede ulaşımın daha kolay hale geleceğine dikkati çekerek, “Ümit Burnu’ndan bugün yaklaşık 45, Kızıldeniz’den yaklaşık 35 günde yapılan nakliyeler Kalkınma Yolu’nu bitirdiğimizde sadece 25 günlük bir sürede yapılabilecek.” dedi.
Doğu Asya ve Basra Körfezi ülkelerinden Irak’ın güneyinde inşa edilen Fav Limanı’na gelecek yüklerin Türkiye’ye, buradan Avrupa’ya ulaştırılacağını belirten Uraloğlu, bu amaçla 2022’nin başında altyapı çalışmalarına başlanan ve 4 yılda tamamlanması öngörülen projeyle Fav Limanı’ndan ülkeye ulaşacak yaklaşık 1200 kilometrelik çift yönlü otoban ve demiryolu inşa edilmesi planlandığını aktardı.
320 kilometrelik otoyol planlandı
Kalkınma Yolu Projesi’nde Türk ve Irak hükümetleri, devam eden çalışmalara ek olarak 23,8 milyar dolarlık yatırım yapacak. Türkiye, bu yatırımları demir ve karayolları için gerçekleştirecek.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kalkınma Yolu Projesi kapsamında yürüttüğü çalışmalarla ülkeden geçen 2 bin 88 kilometrelik demiryolu bağlantısı için 615 kilometrelik yeni hat, 1912 kilometrelik karayolu koridoru için ise 320 kilometrelik yeni otoyol yatırımı planladı.
Söz konusu demir yolu ağının 439 kilometresi mevcut durumda iken 1034 kilometresi devam ediyor, 615 kilometresi ise planlanıyor. Planlanan demiryolu ağları Gaziantep-Ovaköy arasında bulunuyor. Bu demiryolu için 5,8 milyar dolarlık yatırım yapılacak.
Proje kapsamında ülkeden geçen karayolu 1912 kilometre olacak. Söz konusu karayollarının 1592 kilometresi mevcut durumda bulunurken, 320 kilometresi için planlama yapıldı. Şanlıurfa-Ovaköy arasında planlanan karayolunun yatırım tutarı 2 milyar dolar olarak öngörülüyor.
20 MART 2024
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak’ta gerçekleştirilen güvenlik zirvesinde önemli kararlar alındığını, Irak’ın ilk kez PKK’yı terör örgütü olarak ilan ettiğini belirterek, “Tabii bu bizim için sevindirici bir şey. İnşallah bundan sonra ortak çalışmalarımız olacak, ortak bir harekat merkezi kuracağız” dedi.
Bakan Güler: “Bu PKK terör örgütüyle 40 yıldır mücadele ediyoruz. Fakat 40 yıldır bu Irak yönetimi maalesef bu heriflere ne bir terör örgütü diyebildiler ne işte bunu yasaklayabildiler. Kendi ülkelerinde böyle bir örgüt yaşıyor ve hiç rahatsızlık duymuyorlar. Ama bundan önce aralık ayında bir görüşme yapmıştık Ankara’da. O görüşmede de tabii bu konunun üzerinde çok aşırı şekilde durduruldu ve bu Irak’a son Bağdat gezisine gittiğimizde de Irak yönetimi terör örgütü olduğunu ilk defa kabul etti ve bunu da deklare etti. Tabii bu bizim için sevindirici bir şey. İnşallah bundan sonra onlarla ortak çalışmalarımız olacak, ortak bir harekat merkezi kuracağız. Erbil yönetiminin buna bakışı çok olumlu. Ama asıl bu çalışmalar, sadece terör örgütünün yasaklanması değildi. Orada 5-6 tane daha enerji, tarım, hayvancılık, su işleri dahil bunlarla ilgili her birinde yeni birer komisyon kurulacak ve bu karşılıklı çalışmalarla bu konuların hepsinde gelişmeler elde etmek için çalışmaları sürdüreceğiz. Bunların tabii Basra Körfezi’nden başlayıp Türkiye üzerinden geçip Avrupa’ya gidecek olan ‘Kalkınma yolu’ diye bir proje var. Duydunuz tabii hepiniz, mutlaka bilin bunu. Çünkü Türkiye’mizin gelecekteki en önemli işi bu. Türk şirketleri tercihli olarak oralarda iş yapacaklar; 4 tane otoyol, 4 tane demiryolu yanında, 8 tane yolla Çin’den gelen bütün mallar, işte bu kalkınma yolu vasıtasıyla Avrupa’ya taşınacak.”
Irak tarafından PKK açıklamaları (Bağdat ve KDP)
Ekim 2023
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani: “PKK, IKBY komşularının güvenliğine tehdit kaynağı olamaz. Bu ilke önemli bir komşumuz olan Türkiye için de geçerlidir. PKK, IKBY için de büyük bir sorundur. PKK, IKBY’nin statüsüne ve kurumsal yapısına hiç saygı duymuyor. PKK’nın yaklaşımı bu olduğu müddetçe biz Türkiye’nin hiçbir şey yapmamasının garantisini veremeyiz.
(İran ve Türkiye hakkında) İkisi birbirinden farklı. Farkı şurada, İran muhalefeti PKK’dan daha fazla IKBY bölgesine saygı duyuyor. IKBY için sorun oluşturmamak için çok duyarlı yaklaşıyorlar. Ama PKK’nın tutumu böyle değil, tersine Irak ve IKBY Bölgesi için de büyük bir baş ağrısı oluşturuyorlar.”
Şubat 2024
Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani: “PKK Kuzey Irak için büyük bir sorundur, PKK Irak ve Kuzey Irak için baş ağrısı oluşturuyor. Terör örgütü PKK komşu ülkeler (Türkiye) için tehdit kaynağı, Erbil ve Bağdat için de büyük bir baş ağrısı.”
Mart 2024
Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin: “PKK’nın Türkiye’de sorun olduğu doğru ama Irak için de sorun” dedi. Hüseyin, Kalkınma Yolu projesini de ‘devasa’ olarak niteledi ve “Körfez ülkelerinin Irak aracılığıyla Türkiye ve Avrupa ile bir bağlantı kuracağı anlamına geliyor.”
Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Cumhuriyeti Arasında Gerçekleştirilen Güvenlik Mekanizması Görüşmesine İlişkin Ortak Sonuç Bildirisi Madde 5: Türkiye, Irak Ulusal Güvenlik Konseyi tarafından PKK’nın Irak’ta yasaklı bir örgüt olduğu yönünde alınan kararı memnuniyetle karşılamıştır.
Irak İçişleri Bakanı Abdulemir Şimmeri, Irak ve Türkiye’nin sınırlarını kontrol etme konusunda ciddi olduklarını belirtti. Bakan Şimmeri, Al-Hadas kanalına yaptığı açıklamada, anayasaya göre Irak topraklarının komşu ülkelere saldıran herhangi bir gruba sahne olmaması gerektiğini kaydederek, “Bu bağlamda PKK’nın bunu Irak topraklarına saldırmak ve egemenliğini ihlal etmek için bahane olarak kullanmasına izin verilmeyecek.” ifadesini kullandı.
Şimmeri: “PKK’nın komşu ülkeler için bir tehdit ve komşu ülkelerin Irak’ın egemenliğini ihlal etmeleri için bir bahane haline gelmesine izin vermeyeceğiz.”
Türkiye’nin güvenlik endişesiyle haklı olarak gerçekleştirdiği baskı
Türkiye’nin “Kalkınma Yolu Projesi” bağlamında Bağdat ve Erbil’e yönelik güvenlik endişeleriyle ilgili olarak PKK konusunda gerçekleştirdiği baskı, bölgesel güvenlik, ekonomik kalkınma ve uluslararası ilişkilerin kesişim noktasında önemli bir konuyu oluşturuyor. Bu bağlamda:
Türkiye’nin Kalkınma Yolu Projesi, bölgesel kalkınmayı ve ekonomik uyumu hedefleyen geniş kapsamlı bir girişimdir, geleceğe yatırımdır. Bu tür projeler, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal ve siyasi istikrarı da destekleyici özelliklere sahiptir. Ancak, PKK gibi terör örgütlerinin varlığı, projeyi tehlikeye atabilir. Türkiye’nin güvenlik endişeleri bu bağlamda, kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi için bölgedeki terör tehdidinin yönetilmesi ve ortadan kalkması gerektiğini vurgular.
Türkiye’nin PKK terör örgütü ile mücadelesi, Bağdat ve Erbil ile olan ilişkilerinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu ilişkiler, sadece güvenlik işbirliğini değil, aynı zamanda ekonomik ve siyasi işbirliğini de kapsıyor. Türkiye, Bağdat ve Erbil’in terörle mücadelede daha etkin rol almasını, terörü bitirmeye yönelik hamlelerini bekleyebilir. Bu, karşılıklı yarar sağlayacak bir işbirliğinin temelini oluşturabilir.
PKK terör örgütünün bölgedeki etkinliğini azaltmak, Türkiye için sadece güvenlikle ilgili bir konu değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma ve istikrar açısından da kritik bir öneme sahiptir. Türkiye’nin bu baskısı, bölgedeki terör tehdidini minimize etmeyi ve böylece Kalkınma Yolu Projesi gibi girişimlerin daha sağlıklı bir ortamda ilerlemesini amaçlar.
Türkiye’nin Kalkınma Yolu Projesi bağlamında Bağdat ve Erbil’e yönelik güvenlik endişeleriyle ilgili olarak PKK terör örgütüne karşı gerçekleştirdiği baskı, hem stratejik hem de zorlayıcı bir süreçtir. Bu süreç, bölgesel istikrarı ve kalkınmayı destekleyici ortak hedefler doğrultusunda, Irak ve IKBY ile işbirliğini derinleştirmeyi, aynı zamanda terörle mücadelede etkin çözümler üretmeyi gerektirir.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Irak Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, beraberlerindeki heyetlerle Bağdat’ta bir araya geldi.
“Türkiye-Irak Güvenlik Mekanizması Görüşmesi”nin ardından yayımlanan ortak sonuç bildirisinde; tarafların, 19 Aralık 2023’te Ankara’da gerçekleştirdikleri görüşmelerin devamı niteliğindeki bu temaslarda, bölgesel gelişmeler ve ikili alanlardaki çeşitli sınamalar karşısında takınacakları ortak tutumun istişare edildiği belirtildi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ramazan ayı sonrasında Irak’ı ziyaretinin hazırlıklarının da ele alındığı kaydedilen bildiride, tarafların, bu tarihi ziyaretin başarısı için tüm çabaların ortaya konacağını teyit ettiği vurgulandı.
Bildiride, görüşmelerde iki ülke arasındaki ilişkilerin muhtelif kulvarlarında yapısal çerçeveyi oluşturmak ve bu suretle düzenli temas mekanizmaları tesis etmek amacıyla bir Mutabakat Zaptı üzerinde çalışmaların yoğunlaştırılmasına karar verildiği aktarıldı.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Ahmet Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nisan ayı bitmeden Irak’a bir ziyaret gerçekleştireceğini söyledi.
Yıldız: Önümüzdeki dönemde yapılacak olan bakanlar toplantısı ve Cumhurbaşkanımızın ziyaretine hazırlıklar yapacağız.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın nisan ayı bitmeden Irak’ı ziyaret edeceğini aktaran Dışişleri Bakan Yardımcısı Yıldız, şöyle konuştu:
“Planlama ve hazırlıklara göre ziyaret (Cumhurbaşkanı Erdoğan) nisan ayı bitmeden olacak. Cumhurbaşkanımızın en son Başbakan iken 2012 ziyaretinde ben buradaydım. Arada çok devlet ziyareti niteliğinde olmayan Ankara’da Başbakanlarla (Iraklı) görüşmeler oldu. Bu ziyaretin de (Cumhurbaşkanı Erdoğan) artık zamanı geldi ve nisan bitmeden de olacak inşallah.”
Kalkınma Yolu Projesinin güvenliği için Ankara, Bağdat ve Erbil’in müşterek çalışması
Bağdat’a bağlı Sınır Muhafızları, içerisinde zırhlı araçların, iş makinelerinin, kamyonların ve pikap tipi araçların bulunduğu yaklaşık 50 araçlık konvoy ile 21 Şubat günü Duhok, Şeladize, Balinda Boğazı’ndan geçiş yaparak Zap’a ve TSK’nın Pençe Kilit operasyon bölgesine giriş yaptı.
12 Mart’ta ise MSB tarafından yapılan açıklamada, 2’nci Ordu Komutanı Korgeneral Metin Tokel ve beraberindeki heyetin, Iraklı yerel yetkililer ile sınır güvenliği toplantısı icra ettiği duyuruldu.
(2’nci Ordu Komutanı Korgeneral Metin Tokel, KDP Peşmergeleri ve Irak Sınır Muhafızları, Balinda vadisinin kuzeyinde yer alan vs TSK kontrolündeki Pir’e Malik köyünde görüşüyorlar)
Irak’ın kuzeyinde icra edilen harekâtların, Irak güvenlik birimleri ile yakın koordinasyon içerisinde gerçekleştirildiğini vurgulayan MSB, Iraklı yerel yetkililer ile sınır güvenliği toplantısı icra edildiğini ve Irak-Türkiye sınır hattının güvenliği ele alınırken Irak vatandaşlarının güvenliğini artırmaya yönelik tedbirlerin de görüşüldüğünü açıkladı. Bu gelişmeyi Irak ve Türkiye’nin ilk kez PKK’ya karşı ortak aksiyon geliştirme faaliyeti olarak ele alabiliriz.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Irak ile ortak hareket etme konusunda koordinasyonun sağlanması için ortak hareket merkezinin kurulacağını ve Erbil’in de bunu desteklediğini söyledi.
TSK, Erbil ve Bağdat’ın yapabileceği çalışmalar
Müşterek Askeri Harekatlar
Bölgedeki PKK kamplarına, Peşmerge ve Irak ordusu ile birlikte ortak harekâtlar düzenlenebilir.
Özellikle örgütün Gara kamp bölgesine yönelik askeri operasyon düzenlenerek bölgenin güvenliği sağlanabilir.
Türk Silahlı Kuvvetleri, KDP topraklarında projenin güvenliğini sağlamak amacıyla Başika gibi üs bölgeleri kurabilir.
Sınır Hattında Koordinasyon
Türk Silahlı Kuvvetlerinin, Pençe operasyonları ile Irak’ın kuzeyinde kontrol altına aldığı bölgelerde Bağdat ve Erbil ile koordinasyonun sağlanması terör örgütü PKK’nın bölgedeki etkinliğini büyük oranda kırabilir.
Irak ordusuna Türk Savunma Sanayii ürünlerinin satılması
Türk savunma sanayii ürünlerinin ve SİHA’larının Irak’a satılması, Irak’ın terörle mücadeledeki kapasitesini önemli ölçüde artırabilir ve Irak ordusunun birçok gereksinimi karşılayabilir.