Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü nedeniyle hazırladığı “Türk savunma sanayisinin Cumhuriyet’in 100. yılına armağanları” temalı dosya haberin beşinci bölümünde ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 projesi ele alındı.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN’ın 1975’ten beri İstiklal Savaşı’ndaki bağımsızlık duygusunun perçinlenmesini sağladığını söyledi.
Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında karşılaştığı ambargolara bir cevap olarak kurduğu ASELSAN’ın o günden bugüne her geçen yıl büyüyerek, gelişerek, teknolojide derinleşerek devam ettiğini vurgulayan Akyol, şirketin 10 bini aşkın çalışanıyla dünyanın önde gelen 47. savunma sanayisi şirketi durumuna yükseldiğine işaret etti.
ASELSAN’ın dünyanın 10’dan fazla ülkesinde çalışmaları olan, Türkiye’nin değişik illerinde fabrikaları bulunan, 10’a yakın alanda teknoloji çalışması yürüten ve yüksek teknolojiyi geliştiren, ihraç eden bir şirket olduğuna değinen Akyol, bu başarıların 50. yıla doğru giderken elde edildiğini ve her geçen gün büyüdüğünü belirtti.
Özellikle ambargolar sonrasında kurulmuş olmasının getirdiği bir millileşme motivasyonunun ASELSAN’ın bütün faaliyetlerine yansıdığını dile getiren Akyol, şirketin Akyurt tesislerinde özellikle elektro-optik sistemler konusunda önemli çalışmalara imza atıldığını ifade etti.
Akyol, milli İHA’ların Türk savunma sanayisinin dünyada önde gelen ürünlerinden biri olduğunu belirterek, bundan bir süre önce ambargo nedeniyle bu araçlarda kullanılan kameraların Türkiye’ye satılmaz hale deldiğini anımsattı. Akyol, şöyle konuştu:
“Millileştirme vizyonu kapsamında CATS kameramızı yapıp ASELSAN olarak Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, İHA’larımızın hizmetine sunduk. O dönem böylece Türkiye’ye haksızca uygulanan ambargoları boşa çıkarmış olduk. Aslında ASELSAN faaliyetlerini 3 ana başlıkta toparlarsak; öncelikli hedefimiz yerlileşme-millileşme. İkinci konu alanında en iyisini yapma. Üçüncü konu da ilkleri yapma. Bu bakış açısıyla yapılamayan ürünün yerlisini başardık. Bugün itibarıyla 158’incisi üretilmiş durumda. 12 ülkeye ihraç edilmiş durumda. Güvenlik güçlerimiz tarafından da başarıyla kullanılıyor. Yapılamayanı yapma, milliyi yapma konusunda güzel bir örnek oldu.
İkinci kısımda dünyanın en iyisini yapmanın örneği ise ASELFLIR-500. Önümüzdeki günlerde envantere girecek. Dünyada alanında en iyi diyebileceğimiz bir kamera. Bunu da tamamladık. Uçuşları büyük oranda bitti. Önümüzdeki yıl artık güvenlik güçlerimizin kullanacağı bir ürün haline geldi. ASELFLIR-500’de özellikle yüksek çözünürlük hedefleniyordu ve bunu başarmış olduk. Bugün rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki 20 kilometrelerin üzerinde insan tespiti, 80 kilometrelerde tank tespiti yapabilen ve 20 kilometrelerin üzerinde işaretleme gerçekleştirebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bunu hem gece hem gündüz yapabiliyor. Aynı zamanda düşük ışık ortamında çok yüksek görüntü kabiliyetine sahip ve özellikle ilk defa bu sınıfta HD SWIR kamera özelliğini de kazandırmış olduk. Sisli ve deniz ortamlarında yüksek görüntüleme performansına sahip bir sistem. Kendi kendine işaretleme ayarlamasını yapabilmekle birlikte yüzde 95’in üzerinde işaretlemelerinde atış performansına da sahip. Dolayısıyla CATS ile millisini yapıp dünyaya ihraç ettik. Şimdi alanında en iyisini yaptık ve bundan sonra ilkleri yapma yolunda ASELSAN ilerliyor.”
Yol haritası ihracat, yüksek teknoloji, millileşme
Ahmet Akyol, sadece bu üründe değil, bütün gelecek dönemin yaklaşımında bu ana felsefeyi kendilerine rehber edindiklerini vurguladı. Akyol, “Bir ürün yapıyorsak önce silahlı kuvvetlerimiz bunu gerçekten en üstün performansıyla kullanmalı. Bu ürün dünyada alanındaki ürünlerin önüne geçmeli. Onlarla mutlaka yarışmalı. Bu prensiple bu anlayışla gidiyoruz. Dolayısıyla sadece kamerada değil bütün ürünlerde önümüzdeki dönemin ihracat odaklı büyümesini de destekleyecek şekilde bir ürün yapıyorsak en iyisini, en iyilerinden birini en azından yapıyor olmayı kendimize hedefledik.” dedi.
Akyol, ASELSAN’ın Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında, “Türkiye Yüzyılında” Milli Teknoloji Vizyonu ile de uyumlu şekilde ihracat odaklı, yapılamayanı yapan, yüksek teknolojiye odaklanan ve daha fazla millileşen bir vizyonla yoluna devam edeceğini belirtti.
Daha büyük, daha zorlayıcı hedefler
ASELFLIR-500’ün içinde 5000’e yakın alt bileşen, 20’den fazla farklı teknolojinin bir araya geldiğine dikkati çeken Akyol, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünyadaki muadillerimizden farklı olarak içindeki çipinden, dedektöründen başlayarak INS’inden, GPS’inden, objektifinden, bütün bileşenlerine yerlileştirmeye çalışıyoruz. Herhangi bir limitasyon, herhangi bir engellemeye maruz kalmamak üzere bu ürünleri yaptık. ASELFLIR-500, her türlü engellemeye karşı önceden tasarlanmış bir anlayışla yürütüldü. Her geçen yıl daha fazla bileşenini milli kullandığımız bir anlayışla devam ettiriyoruz. Ana felsefemiz hem katma değeri arttırmak, hem herhangi bir risk durumunda ambargolara karşı dayanıklı hale gelmek, hem de ürünün içerisinde hakim olduğumuz bileşenleri artırıp geliştirerek rakiplerden bir adım öne çıkmak. Bu anlayışla bütün ürünlerde yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl ‘Türkiye Yüzyılında’ bugünün ASELSAN’ından çok daha büyük, daha zorlayıcı hedeflere giden bir anlayışla bu yolculuğa devam edeceğiz.”
“Çok ciddi yatırımlar yapıldı”
Akyol, Türkiye’nin 15 inç sınıfında ortak açıklık mimarisiyle tasarlanmış ASELFLIR-500 gibi bir ürünü yapan 3 ülkeden biri olduğunu bildirdi.
Bunun getirdiği ciddi avantajlar bulunduğuna işaret eden Akyol, “Menzil performansı, özellikle düşük ışık kabiliyetinde görüntü elde etme, sis ortamında netice elde ettiği kabiliyetler, yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları, bütün bu ana mimarisi ve arkasındaki teknolojilerle rakip ürünlerin üzerinde bir performansı sergilediğini göstermiş olduk. Güvenlik güçlerimiz bunu kullandıklarında farkı kendileri deneyimleyecekler.” diye konuştu.
ASELSAN’ın elektro-opik alanında bir mükemmeliyet merkezi olduğunu vurgulayan Ahmet Akyol, bu alana son 25-30 yıldır çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Akyol, ASELSAN’ın elektro-opik alanında uçtan uca ürün sağlayabilen dünyadaki sayılı şirketten biri olduğunu ifade etti.
Akyol, Cumhuriyet’in 100. yıl mesajında ise şunları kaydetti:
“Cumhuriyet’in birinci asrının yarım asrında ASELSAN, milli ve yerli teknolojiye öncülük eden bir şirket oldu. Şu an Türk savunma sanayisindeki en büyük şirket. Kendisiyle birlikte etrafında 3 bine yakın KOBİ’yi de aynı şekilde bu macerada sürüklüyor. Onlara liderlik ediyor. Onların kalitesini arttırıyor. Önümüzdeki dönemde ASELSAN’la birlikte bütün bu paydaşlarımız büyüyecekler. Artık dünyada alanında iddialı ürünleri, ilkleri yapan şirket olacağız. İlkleri yapan, dünyada çığır açan, Türk savunma sanayisine liderlik etmeye devam eden, etrafındaki ekosistemi kendisiyle beraber büyüten ve yeni nesle, Cumhuriyet’in genç kuşaklarına gelecek umudu veren, gelecekte kendilerini gösterebilecekleri bir altyapı ve imkan sağlayan bir şirket olarak daha büyük hedefleri, daha iddialı projeleri adım adım gerçekleştirmeye devam edecek. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında bayraktarlık etmeye devam edecek.”
Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü nedeniyle hazırladığı “Türk savunma sanayisinin Cumhuriyet’in 100. yılına armağanları” temalı dosya haberin beşinci bölümünde ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 projesi ele alındı.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN’ın 1975’ten beri İstiklal Savaşı’ndaki bağımsızlık duygusunun perçinlenmesini sağladığını söyledi.
Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında karşılaştığı ambargolara bir cevap olarak kurduğu ASELSAN’ın o günden bugüne her geçen yıl büyüyerek, gelişerek, teknolojide derinleşerek devam ettiğini vurgulayan Akyol, şirketin 10 bini aşkın çalışanıyla dünyanın önde gelen 47. savunma sanayisi şirketi durumuna yükseldiğine işaret etti.
ASELSAN’ın dünyanın 10’dan fazla ülkesinde çalışmaları olan, Türkiye’nin değişik illerinde fabrikaları bulunan, 10’a yakın alanda teknoloji çalışması yürüten ve yüksek teknolojiyi geliştiren, ihraç eden bir şirket olduğuna değinen Akyol, bu başarıların 50. yıla doğru giderken elde edildiğini ve her geçen gün büyüdüğünü belirtti.
Özellikle ambargolar sonrasında kurulmuş olmasının getirdiği bir millileşme motivasyonunun ASELSAN’ın bütün faaliyetlerine yansıdığını dile getiren Akyol, şirketin Akyurt tesislerinde özellikle elektro-optik sistemler konusunda önemli çalışmalara imza atıldığını ifade etti.
Akyol, milli İHA’ların Türk savunma sanayisinin dünyada önde gelen ürünlerinden biri olduğunu belirterek, bundan bir süre önce ambargo nedeniyle bu araçlarda kullanılan kameraların Türkiye’ye satılmaz hale deldiğini anımsattı. Akyol, şöyle konuştu:
“Millileştirme vizyonu kapsamında CATS kameramızı yapıp ASELSAN olarak Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, İHA’larımızın hizmetine sunduk. O dönem böylece Türkiye’ye haksızca uygulanan ambargoları boşa çıkarmış olduk. Aslında ASELSAN faaliyetlerini 3 ana başlıkta toparlarsak; öncelikli hedefimiz yerlileşme-millileşme. İkinci konu alanında en iyisini yapma. Üçüncü konu da ilkleri yapma. Bu bakış açısıyla yapılamayan ürünün yerlisini başardık. Bugün itibarıyla 158’incisi üretilmiş durumda. 12 ülkeye ihraç edilmiş durumda. Güvenlik güçlerimiz tarafından da başarıyla kullanılıyor. Yapılamayanı yapma, milliyi yapma konusunda güzel bir örnek oldu.
İkinci kısımda dünyanın en iyisini yapmanın örneği ise ASELFLIR-500. Önümüzdeki günlerde envantere girecek. Dünyada alanında en iyi diyebileceğimiz bir kamera. Bunu da tamamladık. Uçuşları büyük oranda bitti. Önümüzdeki yıl artık güvenlik güçlerimizin kullanacağı bir ürün haline geldi. ASELFLIR-500’de özellikle yüksek çözünürlük hedefleniyordu ve bunu başarmış olduk. Bugün rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki 20 kilometrelerin üzerinde insan tespiti, 80 kilometrelerde tank tespiti yapabilen ve 20 kilometrelerin üzerinde işaretleme gerçekleştirebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bunu hem gece hem gündüz yapabiliyor. Aynı zamanda düşük ışık ortamında çok yüksek görüntü kabiliyetine sahip ve özellikle ilk defa bu sınıfta HD SWIR kamera özelliğini de kazandırmış olduk. Sisli ve deniz ortamlarında yüksek görüntüleme performansına sahip bir sistem. Kendi kendine işaretleme ayarlamasını yapabilmekle birlikte yüzde 95’in üzerinde işaretlemelerinde atış performansına da sahip. Dolayısıyla CATS ile millisini yapıp dünyaya ihraç ettik. Şimdi alanında en iyisini yaptık ve bundan sonra ilkleri yapma yolunda ASELSAN ilerliyor.”
Yol haritası ihracat, yüksek teknoloji, millileşme
Ahmet Akyol, sadece bu üründe değil, bütün gelecek dönemin yaklaşımında bu ana felsefeyi kendilerine rehber edindiklerini vurguladı. Akyol, “Bir ürün yapıyorsak önce silahlı kuvvetlerimiz bunu gerçekten en üstün performansıyla kullanmalı. Bu ürün dünyada alanındaki ürünlerin önüne geçmeli. Onlarla mutlaka yarışmalı. Bu prensiple bu anlayışla gidiyoruz. Dolayısıyla sadece kamerada değil bütün ürünlerde önümüzdeki dönemin ihracat odaklı büyümesini de destekleyecek şekilde bir ürün yapıyorsak en iyisini, en iyilerinden birini en azından yapıyor olmayı kendimize hedefledik.” dedi.
Akyol, ASELSAN’ın Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında, “Türkiye Yüzyılında” Milli Teknoloji Vizyonu ile de uyumlu şekilde ihracat odaklı, yapılamayanı yapan, yüksek teknolojiye odaklanan ve daha fazla millileşen bir vizyonla yoluna devam edeceğini belirtti.
Daha büyük, daha zorlayıcı hedefler
ASELFLIR-500’ün içinde 5000’e yakın alt bileşen, 20’den fazla farklı teknolojinin bir araya geldiğine dikkati çeken Akyol, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünyadaki muadillerimizden farklı olarak içindeki çipinden, dedektöründen başlayarak INS’inden, GPS’inden, objektifinden, bütün bileşenlerine yerlileştirmeye çalışıyoruz. Herhangi bir limitasyon, herhangi bir engellemeye maruz kalmamak üzere bu ürünleri yaptık. ASELFLIR-500, her türlü engellemeye karşı önceden tasarlanmış bir anlayışla yürütüldü. Her geçen yıl daha fazla bileşenini milli kullandığımız bir anlayışla devam ettiriyoruz. Ana felsefemiz hem katma değeri arttırmak, hem herhangi bir risk durumunda ambargolara karşı dayanıklı hale gelmek, hem de ürünün içerisinde hakim olduğumuz bileşenleri artırıp geliştirerek rakiplerden bir adım öne çıkmak. Bu anlayışla bütün ürünlerde yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl ‘Türkiye Yüzyılında’ bugünün ASELSAN’ından çok daha büyük, daha zorlayıcı hedeflere giden bir anlayışla bu yolculuğa devam edeceğiz.”
“Çok ciddi yatırımlar yapıldı”
Akyol, Türkiye’nin 15 inç sınıfında ortak açıklık mimarisiyle tasarlanmış ASELFLIR-500 gibi bir ürünü yapan 3 ülkeden biri olduğunu bildirdi.
Bunun getirdiği ciddi avantajlar bulunduğuna işaret eden Akyol, “Menzil performansı, özellikle düşük ışık kabiliyetinde görüntü elde etme, sis ortamında netice elde ettiği kabiliyetler, yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları, bütün bu ana mimarisi ve arkasındaki teknolojilerle rakip ürünlerin üzerinde bir performansı sergilediğini göstermiş olduk. Güvenlik güçlerimiz bunu kullandıklarında farkı kendileri deneyimleyecekler.” diye konuştu.
ASELSAN’ın elektro-opik alanında bir mükemmeliyet merkezi olduğunu vurgulayan Ahmet Akyol, bu alana son 25-30 yıldır çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Akyol, ASELSAN’ın elektro-opik alanında uçtan uca ürün sağlayabilen dünyadaki sayılı şirketten biri olduğunu ifade etti.
Akyol, Cumhuriyet’in 100. yıl mesajında ise şunları kaydetti:
“Cumhuriyet’in birinci asrının yarım asrında ASELSAN, milli ve yerli teknolojiye öncülük eden bir şirket oldu. Şu an Türk savunma sanayisindeki en büyük şirket. Kendisiyle birlikte etrafında 3 bine yakın KOBİ’yi de aynı şekilde bu macerada sürüklüyor. Onlara liderlik ediyor. Onların kalitesini arttırıyor. Önümüzdeki dönemde ASELSAN’la birlikte bütün bu paydaşlarımız büyüyecekler. Artık dünyada alanında iddialı ürünleri, ilkleri yapan şirket olacağız. İlkleri yapan, dünyada çığır açan, Türk savunma sanayisine liderlik etmeye devam eden, etrafındaki ekosistemi kendisiyle beraber büyüten ve yeni nesle, Cumhuriyet’in genç kuşaklarına gelecek umudu veren, gelecekte kendilerini gösterebilecekleri bir altyapı ve imkan sağlayan bir şirket olarak daha büyük hedefleri, daha iddialı projeleri adım adım gerçekleştirmeye devam edecek. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında bayraktarlık etmeye devam edecek.”
Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü nedeniyle hazırladığı “Türk savunma sanayisinin Cumhuriyet’in 100. yılına armağanları” temalı dosya haberin beşinci bölümünde ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 projesi ele alındı.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN’ın 1975’ten beri İstiklal Savaşı’ndaki bağımsızlık duygusunun perçinlenmesini sağladığını söyledi.
Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında karşılaştığı ambargolara bir cevap olarak kurduğu ASELSAN’ın o günden bugüne her geçen yıl büyüyerek, gelişerek, teknolojide derinleşerek devam ettiğini vurgulayan Akyol, şirketin 10 bini aşkın çalışanıyla dünyanın önde gelen 47. savunma sanayisi şirketi durumuna yükseldiğine işaret etti.
ASELSAN’ın dünyanın 10’dan fazla ülkesinde çalışmaları olan, Türkiye’nin değişik illerinde fabrikaları bulunan, 10’a yakın alanda teknoloji çalışması yürüten ve yüksek teknolojiyi geliştiren, ihraç eden bir şirket olduğuna değinen Akyol, bu başarıların 50. yıla doğru giderken elde edildiğini ve her geçen gün büyüdüğünü belirtti.
Özellikle ambargolar sonrasında kurulmuş olmasının getirdiği bir millileşme motivasyonunun ASELSAN’ın bütün faaliyetlerine yansıdığını dile getiren Akyol, şirketin Akyurt tesislerinde özellikle elektro-optik sistemler konusunda önemli çalışmalara imza atıldığını ifade etti.
Akyol, milli İHA’ların Türk savunma sanayisinin dünyada önde gelen ürünlerinden biri olduğunu belirterek, bundan bir süre önce ambargo nedeniyle bu araçlarda kullanılan kameraların Türkiye’ye satılmaz hale deldiğini anımsattı. Akyol, şöyle konuştu:
“Millileştirme vizyonu kapsamında CATS kameramızı yapıp ASELSAN olarak Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, İHA’larımızın hizmetine sunduk. O dönem böylece Türkiye’ye haksızca uygulanan ambargoları boşa çıkarmış olduk. Aslında ASELSAN faaliyetlerini 3 ana başlıkta toparlarsak; öncelikli hedefimiz yerlileşme-millileşme. İkinci konu alanında en iyisini yapma. Üçüncü konu da ilkleri yapma. Bu bakış açısıyla yapılamayan ürünün yerlisini başardık. Bugün itibarıyla 158’incisi üretilmiş durumda. 12 ülkeye ihraç edilmiş durumda. Güvenlik güçlerimiz tarafından da başarıyla kullanılıyor. Yapılamayanı yapma, milliyi yapma konusunda güzel bir örnek oldu.
İkinci kısımda dünyanın en iyisini yapmanın örneği ise ASELFLIR-500. Önümüzdeki günlerde envantere girecek. Dünyada alanında en iyi diyebileceğimiz bir kamera. Bunu da tamamladık. Uçuşları büyük oranda bitti. Önümüzdeki yıl artık güvenlik güçlerimizin kullanacağı bir ürün haline geldi. ASELFLIR-500’de özellikle yüksek çözünürlük hedefleniyordu ve bunu başarmış olduk. Bugün rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki 20 kilometrelerin üzerinde insan tespiti, 80 kilometrelerde tank tespiti yapabilen ve 20 kilometrelerin üzerinde işaretleme gerçekleştirebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bunu hem gece hem gündüz yapabiliyor. Aynı zamanda düşük ışık ortamında çok yüksek görüntü kabiliyetine sahip ve özellikle ilk defa bu sınıfta HD SWIR kamera özelliğini de kazandırmış olduk. Sisli ve deniz ortamlarında yüksek görüntüleme performansına sahip bir sistem. Kendi kendine işaretleme ayarlamasını yapabilmekle birlikte yüzde 95’in üzerinde işaretlemelerinde atış performansına da sahip. Dolayısıyla CATS ile millisini yapıp dünyaya ihraç ettik. Şimdi alanında en iyisini yaptık ve bundan sonra ilkleri yapma yolunda ASELSAN ilerliyor.”
Yol haritası ihracat, yüksek teknoloji, millileşme
Ahmet Akyol, sadece bu üründe değil, bütün gelecek dönemin yaklaşımında bu ana felsefeyi kendilerine rehber edindiklerini vurguladı. Akyol, “Bir ürün yapıyorsak önce silahlı kuvvetlerimiz bunu gerçekten en üstün performansıyla kullanmalı. Bu ürün dünyada alanındaki ürünlerin önüne geçmeli. Onlarla mutlaka yarışmalı. Bu prensiple bu anlayışla gidiyoruz. Dolayısıyla sadece kamerada değil bütün ürünlerde önümüzdeki dönemin ihracat odaklı büyümesini de destekleyecek şekilde bir ürün yapıyorsak en iyisini, en iyilerinden birini en azından yapıyor olmayı kendimize hedefledik.” dedi.
Akyol, ASELSAN’ın Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında, “Türkiye Yüzyılında” Milli Teknoloji Vizyonu ile de uyumlu şekilde ihracat odaklı, yapılamayanı yapan, yüksek teknolojiye odaklanan ve daha fazla millileşen bir vizyonla yoluna devam edeceğini belirtti.
Daha büyük, daha zorlayıcı hedefler
ASELFLIR-500’ün içinde 5000’e yakın alt bileşen, 20’den fazla farklı teknolojinin bir araya geldiğine dikkati çeken Akyol, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünyadaki muadillerimizden farklı olarak içindeki çipinden, dedektöründen başlayarak INS’inden, GPS’inden, objektifinden, bütün bileşenlerine yerlileştirmeye çalışıyoruz. Herhangi bir limitasyon, herhangi bir engellemeye maruz kalmamak üzere bu ürünleri yaptık. ASELFLIR-500, her türlü engellemeye karşı önceden tasarlanmış bir anlayışla yürütüldü. Her geçen yıl daha fazla bileşenini milli kullandığımız bir anlayışla devam ettiriyoruz. Ana felsefemiz hem katma değeri arttırmak, hem herhangi bir risk durumunda ambargolara karşı dayanıklı hale gelmek, hem de ürünün içerisinde hakim olduğumuz bileşenleri artırıp geliştirerek rakiplerden bir adım öne çıkmak. Bu anlayışla bütün ürünlerde yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl ‘Türkiye Yüzyılında’ bugünün ASELSAN’ından çok daha büyük, daha zorlayıcı hedeflere giden bir anlayışla bu yolculuğa devam edeceğiz.”
“Çok ciddi yatırımlar yapıldı”
Akyol, Türkiye’nin 15 inç sınıfında ortak açıklık mimarisiyle tasarlanmış ASELFLIR-500 gibi bir ürünü yapan 3 ülkeden biri olduğunu bildirdi.
Bunun getirdiği ciddi avantajlar bulunduğuna işaret eden Akyol, “Menzil performansı, özellikle düşük ışık kabiliyetinde görüntü elde etme, sis ortamında netice elde ettiği kabiliyetler, yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları, bütün bu ana mimarisi ve arkasındaki teknolojilerle rakip ürünlerin üzerinde bir performansı sergilediğini göstermiş olduk. Güvenlik güçlerimiz bunu kullandıklarında farkı kendileri deneyimleyecekler.” diye konuştu.
ASELSAN’ın elektro-opik alanında bir mükemmeliyet merkezi olduğunu vurgulayan Ahmet Akyol, bu alana son 25-30 yıldır çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Akyol, ASELSAN’ın elektro-opik alanında uçtan uca ürün sağlayabilen dünyadaki sayılı şirketten biri olduğunu ifade etti.
Akyol, Cumhuriyet’in 100. yıl mesajında ise şunları kaydetti:
“Cumhuriyet’in birinci asrının yarım asrında ASELSAN, milli ve yerli teknolojiye öncülük eden bir şirket oldu. Şu an Türk savunma sanayisindeki en büyük şirket. Kendisiyle birlikte etrafında 3 bine yakın KOBİ’yi de aynı şekilde bu macerada sürüklüyor. Onlara liderlik ediyor. Onların kalitesini arttırıyor. Önümüzdeki dönemde ASELSAN’la birlikte bütün bu paydaşlarımız büyüyecekler. Artık dünyada alanında iddialı ürünleri, ilkleri yapan şirket olacağız. İlkleri yapan, dünyada çığır açan, Türk savunma sanayisine liderlik etmeye devam eden, etrafındaki ekosistemi kendisiyle beraber büyüten ve yeni nesle, Cumhuriyet’in genç kuşaklarına gelecek umudu veren, gelecekte kendilerini gösterebilecekleri bir altyapı ve imkan sağlayan bir şirket olarak daha büyük hedefleri, daha iddialı projeleri adım adım gerçekleştirmeye devam edecek. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında bayraktarlık etmeye devam edecek.”
Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü nedeniyle hazırladığı “Türk savunma sanayisinin Cumhuriyet’in 100. yılına armağanları” temalı dosya haberin beşinci bölümünde ASELSAN tarafından geliştirilen ASELFLIR-500 projesi ele alındı.
ASELSAN Genel Müdürü Ahmet Akyol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ASELSAN’ın 1975’ten beri İstiklal Savaşı’ndaki bağımsızlık duygusunun perçinlenmesini sağladığını söyledi.
Türkiye’nin 1974’teki Kıbrıs Barış Harekatı sonrasında karşılaştığı ambargolara bir cevap olarak kurduğu ASELSAN’ın o günden bugüne her geçen yıl büyüyerek, gelişerek, teknolojide derinleşerek devam ettiğini vurgulayan Akyol, şirketin 10 bini aşkın çalışanıyla dünyanın önde gelen 47. savunma sanayisi şirketi durumuna yükseldiğine işaret etti.
ASELSAN’ın dünyanın 10’dan fazla ülkesinde çalışmaları olan, Türkiye’nin değişik illerinde fabrikaları bulunan, 10’a yakın alanda teknoloji çalışması yürüten ve yüksek teknolojiyi geliştiren, ihraç eden bir şirket olduğuna değinen Akyol, bu başarıların 50. yıla doğru giderken elde edildiğini ve her geçen gün büyüdüğünü belirtti.
Özellikle ambargolar sonrasında kurulmuş olmasının getirdiği bir millileşme motivasyonunun ASELSAN’ın bütün faaliyetlerine yansıdığını dile getiren Akyol, şirketin Akyurt tesislerinde özellikle elektro-optik sistemler konusunda önemli çalışmalara imza atıldığını ifade etti.
Akyol, milli İHA’ların Türk savunma sanayisinin dünyada önde gelen ürünlerinden biri olduğunu belirterek, bundan bir süre önce ambargo nedeniyle bu araçlarda kullanılan kameraların Türkiye’ye satılmaz hale deldiğini anımsattı. Akyol, şöyle konuştu:
“Millileştirme vizyonu kapsamında CATS kameramızı yapıp ASELSAN olarak Türk Silahlı Kuvvetlerimizin, İHA’larımızın hizmetine sunduk. O dönem böylece Türkiye’ye haksızca uygulanan ambargoları boşa çıkarmış olduk. Aslında ASELSAN faaliyetlerini 3 ana başlıkta toparlarsak; öncelikli hedefimiz yerlileşme-millileşme. İkinci konu alanında en iyisini yapma. Üçüncü konu da ilkleri yapma. Bu bakış açısıyla yapılamayan ürünün yerlisini başardık. Bugün itibarıyla 158’incisi üretilmiş durumda. 12 ülkeye ihraç edilmiş durumda. Güvenlik güçlerimiz tarafından da başarıyla kullanılıyor. Yapılamayanı yapma, milliyi yapma konusunda güzel bir örnek oldu.
İkinci kısımda dünyanın en iyisini yapmanın örneği ise ASELFLIR-500. Önümüzdeki günlerde envantere girecek. Dünyada alanında en iyi diyebileceğimiz bir kamera. Bunu da tamamladık. Uçuşları büyük oranda bitti. Önümüzdeki yıl artık güvenlik güçlerimizin kullanacağı bir ürün haline geldi. ASELFLIR-500’de özellikle yüksek çözünürlük hedefleniyordu ve bunu başarmış olduk. Bugün rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki 20 kilometrelerin üzerinde insan tespiti, 80 kilometrelerde tank tespiti yapabilen ve 20 kilometrelerin üzerinde işaretleme gerçekleştirebilen bir sistemden bahsediyoruz. Bunu hem gece hem gündüz yapabiliyor. Aynı zamanda düşük ışık ortamında çok yüksek görüntü kabiliyetine sahip ve özellikle ilk defa bu sınıfta HD SWIR kamera özelliğini de kazandırmış olduk. Sisli ve deniz ortamlarında yüksek görüntüleme performansına sahip bir sistem. Kendi kendine işaretleme ayarlamasını yapabilmekle birlikte yüzde 95’in üzerinde işaretlemelerinde atış performansına da sahip. Dolayısıyla CATS ile millisini yapıp dünyaya ihraç ettik. Şimdi alanında en iyisini yaptık ve bundan sonra ilkleri yapma yolunda ASELSAN ilerliyor.”
Yol haritası ihracat, yüksek teknoloji, millileşme
Ahmet Akyol, sadece bu üründe değil, bütün gelecek dönemin yaklaşımında bu ana felsefeyi kendilerine rehber edindiklerini vurguladı. Akyol, “Bir ürün yapıyorsak önce silahlı kuvvetlerimiz bunu gerçekten en üstün performansıyla kullanmalı. Bu ürün dünyada alanındaki ürünlerin önüne geçmeli. Onlarla mutlaka yarışmalı. Bu prensiple bu anlayışla gidiyoruz. Dolayısıyla sadece kamerada değil bütün ürünlerde önümüzdeki dönemin ihracat odaklı büyümesini de destekleyecek şekilde bir ürün yapıyorsak en iyisini, en iyilerinden birini en azından yapıyor olmayı kendimize hedefledik.” dedi.
Akyol, ASELSAN’ın Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında, “Türkiye Yüzyılında” Milli Teknoloji Vizyonu ile de uyumlu şekilde ihracat odaklı, yapılamayanı yapan, yüksek teknolojiye odaklanan ve daha fazla millileşen bir vizyonla yoluna devam edeceğini belirtti.
Daha büyük, daha zorlayıcı hedefler
ASELFLIR-500’ün içinde 5000’e yakın alt bileşen, 20’den fazla farklı teknolojinin bir araya geldiğine dikkati çeken Akyol, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Dünyadaki muadillerimizden farklı olarak içindeki çipinden, dedektöründen başlayarak INS’inden, GPS’inden, objektifinden, bütün bileşenlerine yerlileştirmeye çalışıyoruz. Herhangi bir limitasyon, herhangi bir engellemeye maruz kalmamak üzere bu ürünleri yaptık. ASELFLIR-500, her türlü engellemeye karşı önceden tasarlanmış bir anlayışla yürütüldü. Her geçen yıl daha fazla bileşenini milli kullandığımız bir anlayışla devam ettiriyoruz. Ana felsefemiz hem katma değeri arttırmak, hem herhangi bir risk durumunda ambargolara karşı dayanıklı hale gelmek, hem de ürünün içerisinde hakim olduğumuz bileşenleri artırıp geliştirerek rakiplerden bir adım öne çıkmak. Bu anlayışla bütün ürünlerde yolumuza devam ediyoruz. Önümüzdeki yıl ‘Türkiye Yüzyılında’ bugünün ASELSAN’ından çok daha büyük, daha zorlayıcı hedeflere giden bir anlayışla bu yolculuğa devam edeceğiz.”
“Çok ciddi yatırımlar yapıldı”
Akyol, Türkiye’nin 15 inç sınıfında ortak açıklık mimarisiyle tasarlanmış ASELFLIR-500 gibi bir ürünü yapan 3 ülkeden biri olduğunu bildirdi.
Bunun getirdiği ciddi avantajlar bulunduğuna işaret eden Akyol, “Menzil performansı, özellikle düşük ışık kabiliyetinde görüntü elde etme, sis ortamında netice elde ettiği kabiliyetler, yapay zeka destekli görüntü işleme algoritmaları, bütün bu ana mimarisi ve arkasındaki teknolojilerle rakip ürünlerin üzerinde bir performansı sergilediğini göstermiş olduk. Güvenlik güçlerimiz bunu kullandıklarında farkı kendileri deneyimleyecekler.” diye konuştu.
ASELSAN’ın elektro-opik alanında bir mükemmeliyet merkezi olduğunu vurgulayan Ahmet Akyol, bu alana son 25-30 yıldır çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Akyol, ASELSAN’ın elektro-opik alanında uçtan uca ürün sağlayabilen dünyadaki sayılı şirketten biri olduğunu ifade etti.
Akyol, Cumhuriyet’in 100. yıl mesajında ise şunları kaydetti:
“Cumhuriyet’in birinci asrının yarım asrında ASELSAN, milli ve yerli teknolojiye öncülük eden bir şirket oldu. Şu an Türk savunma sanayisindeki en büyük şirket. Kendisiyle birlikte etrafında 3 bine yakın KOBİ’yi de aynı şekilde bu macerada sürüklüyor. Onlara liderlik ediyor. Onların kalitesini arttırıyor. Önümüzdeki dönemde ASELSAN’la birlikte bütün bu paydaşlarımız büyüyecekler. Artık dünyada alanında iddialı ürünleri, ilkleri yapan şirket olacağız. İlkleri yapan, dünyada çığır açan, Türk savunma sanayisine liderlik etmeye devam eden, etrafındaki ekosistemi kendisiyle beraber büyüten ve yeni nesle, Cumhuriyet’in genç kuşaklarına gelecek umudu veren, gelecekte kendilerini gösterebilecekleri bir altyapı ve imkan sağlayan bir şirket olarak daha büyük hedefleri, daha iddialı projeleri adım adım gerçekleştirmeye devam edecek. Milli Teknoloji Hamlesi’ne Cumhuriyet’in ikinci 100 yılında bayraktarlık etmeye devam edecek.”