Covid-19 sürecinde de Batı Trakya’da yaşayan Türklerin ihtiyaç ve taleplerini yanıtsız bırakan Yunanistan’a karşı tepkiler sürüyor. Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi tarafından yayınlanan basın açıklamasında, “Yunanistan, Yunanistan’daki Türklerinin 1913 Atina ve diğer antlaşmalardan doğan Özerklik haklarını da bu hukuksuz dayanağı ile gasp etmiştir. Artık bu kapı kilit tutmamakta, her şey alenen meydana çıkmaktadır. Adaların silahlandırılması konusunda Lozan Antlaşmasını ihlal eden Yunanistan, Batı Trakya konusunda daha önce yükümlülük altına girdiği bütün antlaşmaları ihlal etmiştir.” ifadelerine yer verildi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim KALIN’nın Batı Trakya Türkleri ile ilgili AA’ya vermiş olduğu demeçlere teşekkür edilirken, Yunanistan’ın, Batı Trakya ile ilgili birçok antlaşmayı yok saydığına ve bu bölgede yaşayan Türklerin haklarının yıllardır gasp edilmeye devam edildiğine değinildi.
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi Kurucu Başkanı Ferruh ÖZKAN’ın imzasını taşıyan basın açıklamasının tamamı ise şöyle;
ÖZERK BATI TRAKYA MÜZAKERE MECLİSİ’NDEN BASIN AÇIKLAMASI
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi olarak COVID-19 pandemi sürecinde halkımızın ve bölgemizin Yunanistan tarafından ayrımcılığa uğratılmasını şiddetle kınıyoruz.
Bu ayrımcılıklar Yunanistan’ın bölgemizi artık gözden çıkardığı düşüncelerimizi perçinlemekte ve uluslararası hukuktan doğan özerklik haklarımız için mücadeleye toplum olarak daha çok sarılmamız gerektiğini ortaya koymaktadır.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın Anadolu Ajansına yaptığı açıklamada söylediği bu cümleler için teşekkür ediyoruz: “Bizim orada yaşayan Türk kökenli Müslüman vatandaşlarımız var, Batı Trakya’da yaşayan Türk Müslüman azınlık var, onların meseleleri var ve diğer konular var. Bütün bunlarla ilgili bizim müzakere yoluyla, karşılıklı konuşarak mesafe almamız her zaman mümkün.” Türkiye Cumhuriyeti, Özerklik haklarını geri alması gereken Batı Trakya Türkleri’nin garantörüdür. Yunanistan sadece Lozan antlaşmasını öne sürerek Türkiye’ye Batı Trakya konusunda kapısını daima kapatmaya çalışmıştır. Yunanistan, Yunanistan’daki Türklerinin 1913 Atina ve diğer antlaşmalardan doğan Özerklik haklarını da bu hukuksuz dayanağı ile gasp etmiştir. Artık bu kapı kilit tutmamakta, her şey alenen meydana çıkmaktadır. Adaların silahlandırılması konusunda Lozan Antlaşmasını ihlal eden Yunanistan, Batı Trakya konusunda daha önce yükümlülük altına girdiği bütün antlaşmaları ihlal etmiştir.
Daha önceki açıklamalarımızda da yer verdiğimiz gibi, 1919 yılında imzalanan Neuilly antlaşması’nın 48. Maddesine (Section III, Thrace, Article 48) göre: Batı Trakya bölgesi Bulgaristan’dan alınmış ve devletsiz (non-state) bölge olarak ilan edilmiş, 14 Mayıs 1919 tarihinde Fransız işgali ve Yunan tehditleri para diplomasisi kullanılarak alelacele bir plebisit yapılmış, Yunan Sevr’i öncesinde 14 Mayıs 1920 tarihinde Yunanistan tarafından Batı Trakya’nın resmen işgaline izin verilmiştir. 10 Ağustos 1920 yılında Yunan işgali altında Batı Trakya Yunanistan’ın imzaladığı Sevr ile Yunanistan’a bırakılmıştır. Yunanistan’ın Müslüman Türk Azınlığın özerklik haklarına riayet edeceği Sevr antlaşmasıyla koruma altına alınmıştı. Fakat Yunanistan anlaşmayla koruma altına alınan özerklik haklarını kendi iç hukukunda bir sürü düzenleme yaparak gasp etti. Dolayısı ile imzaladığı uluslararası anlaşmayı hiçe saydı, Batı Trakya topraklarını kendisine katmak dışında diğer maddeleri usulen reddetti. Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi’nin 27. Maddesine dayanarak şunu belirtmek isteriz ki Yunanistan’ın kendi iç hukukunda yaptığı düzenlemelerle Batı Trakya Türklerinin ÖZERKLİK haklarını gasp etme HAKKI YOKTUR. Yani uluslararası hukuk, Batı Trakya Türklerine, Yunanistan’ın haklarını çiğnemesinden ötürü Sevr anlaşmasının maddelerini geçersiz sayma hakkı vermektedir. Dolayısı ile Batı Trakya yeniden Neuilly anlaşması ile devletsiz (non-state) bölge konumuna geri dönmektedir. DEVLETSİZ bölgede Batı Trakya Türkleri hükümet kurabilir, kendi kaderini tayin hakkını KULLANABİLİR. Uluslararası hukuk buna müsaade etmektedir. Libya’da gayri meşru ve silahlı Hafter güçlerini destekleyebilen Yunanistan’a ve dünya kamuoyuna uluslararası hukuktan doğan MEŞRU haklarımızın takipçisi olacağımızı alenen beyan ederiz. Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi olarak kuruluş amacımız müzakeredir, fakat Yunanistan müzakereyi reddetmektedir. Ağustos ayında ÖZERKLİK haklarımızın beyanı ve yeni bir yol haritası için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliğine başvuracağımızı, her şeye rağmen Yunanistan ile diyalog kapımızın da daima açık olduğunu dünya kamuoyuna saygı ile duyururuz.
Saygılarımla
Ferruh ÖZKAN
Özerk Batı Trakya Müzakere Meclisi Kurucu Başkanı
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
