Uçaksavar, düşman hava harekâtının etkinliğini ortadan kaldırmak veya azaltmak için tasarlanmış silahlardır. Günümüzde yüzey tabanlı ve yüzey altı (denizaltından fırlatılan) füzeler, füzelerle ilgili sensör, komuta ve kontrol sistemleri ile fırlatıcıları içerir.
Herhangi bir yerdeki deniz, kara ve hava kuvvetlerini korumak için kullanılabilir. Ancak günümüzde ülkelerin hava sahasını dış tehditlerden koruma anlayışının bir parçası olarak değerlendirilir. Çoğu modern uçaksavar silah sistemi kısa, orta veya uzun menzilli hava savunması için optimize edilmiştir. Ancak bazı sistemler birden fazla silahı (hem otomatik toplar hem de yerden havaya füzeler vb.) içerebilir.
Uçaksavarın tarihi gelişimi
Tarihteki ilk uçaksavar kullanımının Türklere ait olduğu kabul edilir. 25 Ağustos 1912’de Türk – İtalyan savaşı sırasında uçaksavarı olmamasına rağmen makineli tüfek ateşiyle, İtalyan Teğmen Piero Manzini’nin uçağı düşürüldü. 1800’lü yılların sonunda çıkan ve balonları düşürmek için kullanılan toplar ise bazı kaynaklar tarafından ilk uçaksavar silahı olarak kabul edilirken, genel kanı bu silahların balon savar top olduğu yönündedir. Çünkü uçaklar çıktığında hiçbir işe yaramamışlardır.
Birinci Dünya Savaşı döneminde sadece düşman uçaklarını tespit etmek ve onları yok etmek maksadını taşıyordu. Çok ilkel bir şekilde başlayan analog hesaplama ile optik ve akustik cihazlar kullanılsa da mermilere yön veren, nişancıların kendisiydi.
İkinci Dünya Savaşı döneminde, genellikle kara tabanlı hava savunması ve hava savunma uçakları, bütünleşik olarak komuta ve kontrol altındaydı. Haliyle uçaksavarlar, aynı komutanlıklar tarafından sevk ve idare edildiler. Genel hava savunması olarak tabir edilen bu savunma anlayışının yanı sıra, sahadaki kuvvetler, nerede olurlarsa olsunlar, havadan gelen tehditlere karşı kendi savunmalarını sağlayan birimlere sahipti.
Örneğin Amerika Birleşik Devletleri Ordusu’nun hem ana vatan hem de sahadaki ordu için kara tabanlı hava savunması sağlayan bir Hava Savunma Topçu Birliği vardır. Ancak operasyonel olarak Ortak Kuvvet Hava Kısım Komutanı’na bağlıdır.
O dönemde uçaksavar sistemlerinin sevk ve idaresine yönelik en uç örnek Sovyetler Birliği idi. Ordu, donanma veya hava kuvvetleriyle aynı seviyede, ayrı bir hizmetti. 1941’de kurulan ve 1954’te bağımsız bir hizmet haline gelen Vatan Hava Savunması’ndan sorumlu Stratejik Hava Savunma Hizmeti olan PVO Strany ve Kara Kuvvetleri Hava Savunması olan PVO SV olmak üzere iki kola ayrıldı. Daha sonra bunlar sırasıyla hava kuvvetlerinin ve kara kuvvetlerinin bir parçası haline geldi. Ancak füze sistemlerinin gelişmesi, ilerleyen yıllarda görev dağılımı ve yetki konusunda derin çatışmalara yol açtı. Bu yüzden Rusya, 2000’li yılların başında büyük bir reforma girişti.
İngilizlerin de I. Dünya Savaşı’nda Britanya Adaları’nın hava savunması için Kraliyet Donanması ve ordunun bölünmüş sorumluluk alanı vardı. İkinci Dünya Savaşı sırasında İngiliz Hava Kuvvetleri (RAF) de kendi sorumluluk alanı dâhilinde uçaksavar sistemleri sahibi oldu. Ancak 1955 yılında uçaksavar komutanlığı dağıtıldı.
İkinci Dünya Savaşı boyunca makineli tüfek ağırlıklı olan hava savunmalar, 1950’li yıllar itibariyle yerini füze sistemlerine bıraktı.
Günümüzde platform çeşitliliği sayesinde farklı yer ve amaçlar için kullanım alanı gelişip farklılaşsa da uçaksavar sistemleri 4 ana grupta incelenir. Bunlar da kendi aralarında bölümlere ayrılır.
-
Topçu Uçaksavar Sistemleri:
Hava hedeflerine karşı kullanılan hızlı ateş eden toplardır. Çeşitli kalibrelerde olabilirler ve genellikle radar veya optik hedefleme sistemleri ile donatılmıştır. Örneğin, 20mm, 30mm ve daha büyük kalibrelerde toplar kullanılabilir. Ünlü topçu uçaksavar sistemlerinden bazıları şunlardır:
- ZSU-23-4 Shilka: Sovyet yapımı, 23mm dört namlulu bir topçu sistemidir.
- Gepard: Alman yapımı, 35mm çift namlulu topçu sistemidir.
- Skyshield: Oerlikon’un 35mm topçu sistemidir, modern radar ve hedefleme sistemleri ile donatılmıştır.
-
Füze Tabanlı Uçaksavar Sistemleri
Bu sistemler, radar veya kızılötesi güdümlü füzeler kullanarak hava hedeflerini vurur. Kısa, orta ve uzun menzilli füze sistemleri mevcuttur.
-
Kısa Menzilli Sistemler (SHORAD)
Bu sistemler, genellikle 10-15 kilometreye kadar menzile sahiptir ve alçak irtifadaki hava tehditlerine karşı etkilidir. Bu alandaki ünlü uçaksavar sistemleri şunlardır:
-
- Stinger: ABD yapımı, omuzdan atılabilen ve kızılötesi güdümlü bir füze sistemidir.
- Igla: Rus yapımı, taşınabilir ve kızılötesi güdümlü bir füze sistemidir.
- Mistral: Fransız yapımı, taşınabilir veya araç monteli kızılötesi güdümlü bir füze sistemidir.
- RBS 70: İsveç yapımı, lazer güdümlü ve taşınabilir bir füze sistemidir.
- FN-6: Kızılötesi güdümlü ve düşük irtifadaki hedeflere karşı etkilidir. 6 kilometre menzile sahiptir ve 3,800 metre irtifaya kadar etkili olabilir.
-
Orta Menzilli Sistemler
Bu sistemler, 15-100 kilometre arasında menzile sahiptir ve orta irtifadaki hava tehditlerine karşı koruma sağlar.
-
- Patriot: ABD yapımı, çok yönlü radar ve füzelerle donatılmış bir sistemdir.
- S-300: Rus yapımı, 150 kilometreye kadar menzile sahip, çoklu radar ve füze kombinasyonları ile donatılmış bir sistemdir.
- NASAMS: Norveç yapımı, orta menzilli ve radar güdümlü bir füze sistemidir.
- Buk: Rus yapımı, mobil ve orta menzilli bir füze sistemidir.
-
Uzun Menzilli Sistemler
Bu sistemler, 100 kilometreden daha uzun menzile sahip olup, yüksek irtifadaki hava tehditlerine karşı koruma sağlar.
-
- S-400 Triumf: Rus yapımı, 400 kilometreye kadar menzile sahip ve çeşitli füze türlerini kullanabilen bir sistemdir.
- THAAD (Terminal High Altitude Area Defense): ABD yapımı, balistik füzelere karşı yüksek irtifa savunma sağlayan bir sistemdir.
- Aster 30: Fransız-İtalyan yapımı, 120 kilometreye kadar menzile sahip ve yüksek irtifa hedeflerine karşı etkili bir füze sistemidir.
-
Deniz Tabanlı Sistemler
Bu sistemler, deniz platformlarında (savaş gemileri, uçak gemileri vb.) kullanılır ve denizden gelen hava tehditlerine karşı koruma sağlar.
-
- Aegis Combat System: ABD yapımı, çok yönlü radar ve füze sistemlerine sahip, deniz platformları için tasarlanmış bir sistemdir.
- S-300FM: Rus yapımı, deniz tabanlı S-300 sisteminin bir varyantıdır.
- Sea Sparrow: ABD yapımı, gemilere monte edilebilen ve radar güdümlü bir füze sistemidir.
-
Çok yönlü uçaksavar sistemleri
Hem sabit, hem de hareketli olarak kullanım imkanına sahiptir. Demir Kubbe (Iron Dome) bu alandaki hava savunma sistemlerine dair önemli bir örnektir. Bu açıdan Demir Kubbe, uçaksavarların taktiksel dönüşümü hususunda bir kilometre taşı olarak kabul edilir. Sistem genellikle İsrail’in tehdit algısından dolayı füzelere karşı kullanılsa da açık kaynaklar gerek görüldüğü takdirde sistemin uçak düşürebileceğini de belirtiyor.
İsrail Savunma Kuvvetlerinde uçaksavar görevleri genelde Davut Sapanı adlı sistemin sorumluluğunda bulunuyor. İsrail daha önce M163 Vulcan, MIM-23 HAWK ve MIM-72 Chapparal gibi mobil sistemler ile uçaksavar görevleri yürütmekteydi.
Demir Kubbe sisteminin deniz versiyonu C-Dome sisteminin de ilk olarak İran’ın İsrail’e yönelik saldırısı sırasında kullanıldığı belirtildi. Böylece Demir Kubbe, karada hem sabit ve hareketli, hem de deniz platformlarında konuşlandırılabilen bir sistem halini aldı.