Karadeniz’deki “drone savaşları”nda dikkat çekici bir yenilik!
Ukrayna, insansız su üstü araçlarını (USV), ısı güdümlü havadan havaya füzelerle silahlandırmaya başladı.
Söz konusu adaptasyon, Rus helikopterleri ve sabit kanatlı uçaklar gibi tehditlere karşı giderek artan bir savunma ihtiyacına cevap vermek adına USV’ler üzerinden harekat düzenleme düşüncesine yönelik gerçekleştirilmiş görünüyor.
Footage from Russian Ka-29 helicopter engaging Ukrainian USV with R-73 air-to-air heat-seeking missiles. https://t.co/ONS0uacMKB pic.twitter.com/E6zGjmCbuv
— Clash Report (@clashreport) May 6, 2024
Rusya Savunma Bakanlığı’nın yayınladığı görüntüler, Karadeniz üzerinde gerçekleşen bir çatışmayı gözler önüne serdi. Kızılötesi güdümlü R-73 (AA-11 Archer) kısa menzilli havadan havaya füzeyle donatılmış bir Ukrayna USV’si, Rus Donanması’na ait bir Ka-29 Helix-B taarruz helikopterinin hedefi oldu.
Videoda, USV’nin helikopterden kaçmak için yaptığı sert manevralara rağmen helikopterin ateşli silahları tarafından sonunda vurularak imha edildiği görülüyor.
Ka-29 Helix-B tipi helikopterden alınan videolarda, Ukrayna’ya ait bir USV’nin arkasına monte edilmiş olan iki açılı raylardan sadece birinde R-73 (AA-11 Archer) tipi füze görülmektedir. Bu durum da diğer füzenin zaten kullanılmış olduğunu düşündürmektedir.
Bu duruma yönelik Rus kaynakları, USV üzerinde monteli olmayan diğer füzenin bir Rus Mi-8 Hip tipi helikopterini düşürmeye yönelik başarısız bir girişimde bulunduğunu iddia ediyor.
Daha öncesinde Ukrayna’nın ve Rusya’nın insansız araçları füzelerle donattığına dair çeşitli haberler çıkmış ve yazılar yazılmıştı. Fakat bu olay, R-73 füzeleriyle silahlandırılan USV’ler hakkında ilk somut kanıtlardan birini oluşturuyor.
Ayrıca, daha eski model olan R-60 (AA-8 Aphid) füzelerinin de USV silahı olarak kullanıldığına dair haberler bulunuyor. Telegram üzerindeki Kremlin yanlısı Fighterbomber askeri kanalı, havadan havaya füzelerin bu yeni kullanım şeklinin herhangi bir radar veya ayrı hedefleme sistemi gerektirmediğini belirtiyor. Füzelerin arayıcı başlıklarının, hava hedeflerini algılamak için kullanıldığı ve füzenin ateşlenmesinin, USV’yi kontrol eden mevcut komuta bağlantısı üzerinden gerçekleştirildiği bildiriliyor.
Ukrayna Savunma Bakanlığı’ndan Rus teknesi imha edildiğine dair açıklama
Rus kaynaklarında, Ukrayna’nın USV’lerinden fırlatılan havadan havaya füzelerin çatışmalarda henüz aktif olarak kullanılmadığı bildiriliyor. Ancak yazılan yazılarda ve yapılan haberlerde, bu füzelerin özellikle Rus helikopterleri için ciddi bir tehdit oluşturduğu ve USV’lere karşı alınabilecek en etkili önlem olarak görüldüğü vurgulanıyor.
Bu haberlerin yayımlandığı gün Ukrayna tarafında da, Ukrayna’nın Magura V5 tipi USV’leri kullanarak bir Rus deniz hedefine başarılı bir saldırı gerçekleştirdiği rapor edildi.
Ukrayna Savunma Bakanlığı’nın Ana İstihbarat Müdürlüğü (GUR), bugün Ukrayna’ya ait Grup 13 birimine bağlı bir V5 tipi USV’nin bir Rus teknesini imha ettiğini duyurdu. Olayın, Rus işgali altındaki Kırım’ın Uzka Körfezi’nde gece saatlerinde gerçekleştiği belirtiliyorken GUR, bu saldırıya dair bir video yayınladı.
GUR yetkilileri, Ukrayna Grup 13 birimine ait bir V5’in imha ettiği düşman gemisinin, Rus Sınır Servisi tarafından kullanılan ve 1,3 milyon dolarlık bir fiyat etiketine sahip olan Project 12150 Mangust olduğunu ileri sürse de başka görüşler de geminin İsveç tasarımı bir IC16MII hücumbot olabileceğini öne sürüyor.
GUR tarafından yapılan açıklamada, “Ukrayna saldırıları korkusu işgalcileri Karadeniz Filosu’nun büyük gemilerini yarımadadan uzakta saklamaya zorlarken, Kırım’ın Ukrayna karasularında yasadışı olarak bulunan Rusların yüksek hızlı manevra kabiliyetine sahip savaş gemilerine karşı savaş çalışmaları devam ediyor” ifadelerine yer verildi.
Saldırıda kullanılan USV’ler silahlandırılmış mıydı?
Uzka Körfezi’nde gerçekleşen saldırıda kullanılan USV’lerin füzelerle donatılıp donatılmadığı konusu henüz netlik kazanılmış değil. Rus kaynakları, operasyonda beş adet USV’nin kullanıldığını iddia etse de, bu araçların hangi silahlarla donatıldığı belirsizliğini koruyor.
GUR tarafından yayınlanan videoda ise dikkat çekici bir ayrıntı bulunuyor. Videonun 0:48 saniyesinde, suya düşen uzun soluk renkli bir cisim görülüyor. Bir görüşe göre söz konusu bu cisim, havadan havaya füzelerden birinin yaklaşık şekli ve boyutlarına benziyor, bu da olay sırasında havada bir patlama olmuş olabileceğine işaret ediyor. Fakat diğer bir görüş ise bu cismin Rus güçleri tarafından ateşlenen bir savunma cismi olduğunu öne sürüyor. Çünkü video sonuna bakıldığında USV tıpkı bir kamikaze aracı gibi gemiye çarpmaya gidiyor.
Bazı basın kaynakları bu soruya dair GUR’a ulaşsa da herhangi bir yorum yapılmadı ve sorular yanıtsız bırakıldı.
Havadan havaya füzeler, genellikle uçaksavar silahları olarak ve yer hedeflerini bombalamak için kullanılan sistemler arasında yer alırken aslında bu tür füzelerin (Yemen merkezli Husi militanları tarafından R-73’lerin uçaklara karşı) karadan fırlatılmak üzere uyarlanması gibi bazı örnekler de mevcuttur. Fakat bir USV’nin havadan havaya füze ile bu şekilde donatıldığına dair bilgiler daha yeni gelişmekte.
Bu gelişme, modern savaş alanında ciddi bir yenilik potansiyeline sahip görünüyor. R-73, Yüksek Görüş Açılı (HOBS) bir silah olarak, geleneksel ısı güdümlü havadan havaya füzelerden farklı olarak, +/-75 derece gibi geniş bir görüş dışı açıya sahip hedeflere angajman imkanı sunuyor. Bu özellik, kaska monte edilen nişangahlar yardımıyla pilotların hedeflerine daha esnek bir şekilde kilitlenmelerine olanak tanıyor.
Ukrayna’nın, bu füzeleri su üstünden fırlatılarak kullanma kapasitesini geliştirmesi, dinamik hedeflere karşı etkili bir şekilde kullanabilme potansiyelini artırıyor. Özellikle Husilerin karadan fırlatılan Archer adaptasyonunda ticari FLIR sistemlerinin kullanılması gibi, minimum yardımcı sensörlerle operasyonel hale getirilmesi, bu silahları daha da işlevsel kılar.
Ukrayna’nın elinde bulunan geniş R-73 (ve muhtemelen R-60) stokları, yakın mesafedeki helikopter gibi hedeflere karşı kullanıldığında, düşmanın insansız botlarına yaklaşmasını riskli hale getiriyor. Öldürme olasılığı özellikle yüksek olmasa ve füzenin toplam menzili önemli ölçüde azalsa bile, hava araçlarının maruz kaldığı risk, onları insansız botlardan daha uzakta çalışmaya zorlayabilir. Bu da birincil makineli tüfek silahlarını etkisiz hale getireceği gibi, aksi takdirde silahlandırılabilecekleri roketleri ve tanksavar güdümlü füzeleri de etkisiz hale getirecektir.
This development is extremely interesting, but don't look too hard at the numbers – air-to-air missiles take a serious hit to range and speed figures when ground-launched. The 18 km ranged AIM-9D managed a 5 km max-range when part of the MIM-72 Chaparral, to give an example. https://t.co/t5PQ9CvqVx
— Corporal Frisk (@CorporalFrisk) May 6, 2024
Bu durum, Ukrayna’nın modern savaş alanında yeni ve alışılmadık askeri çözümleri deneme ve gerektiğinde bunları hızla uygulamaya koyma konusundaki kararlılığını gösteriyor. USV’ler üzerine eklenen uçaksavar füzeleri, bu hızlı adaptasyon ve yenilikçi yaklaşımın bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. Ancak, bu sistemlerin gerçek çatışma koşullarında ne kadar etkili olacağı zamanla anlaşılacak.
Karadeniz’deki “drone savaşları”ndaki bu hızlı değişim, Ukrayna’nın USV’lerini ve bu unsurlara karşı savunma yapmakla görevlendirilen Rus varlıkları arasındaki sürekli devam eden kedi-fare oyununa da ışık tutuyor. Bu dinamik çatışma ortamı, taktiklerin ve stratejilerin sürekli olarak geliştirilmesini gerektiriyor. Her iki tarafın da teknolojik üstünlük sağlama çabası, bölgesel güvenlik dengesini sürekli olarak etkileyecek ve askeri inovasyonun ön saflarında olmaya devam