Uluslararası Adalet Divanı’nın İsrail’e yönelik kararı belli oldu!
Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Güney Afrika Cumhuriyeti’nin İsrail aleyhine açtığı “soykırım” davasında, İsrail’in Refah’a yönelik askeri operasyonlarını durdurmasını da içeren ek ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararını açıkladı.
Divan Başkanı Lübnanlı Yargıç Nawaf Salam, mahkemenin kararlarını kamuya açık oturumda okudu.
Gazze’deki durumun 26 Ocak’taki karardan bu yana özellikle gıdaya erişim ve insani durum bakımında ciddi şekilde kötüleştiği belirtilen kararda, Refah’a yönelik İsrail saldırılarının devamı durumunda insani durumun felaket düzeyinde kötüleşeceği ifade edildi.
İsrail saldırıları altındaki Gazze’deki insani durumun daha da kötüleştiğini ve yeni tedbir kararlarına ihtiyaç duyulduğunu bildiren Divan, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasını emretti.
Divan ikinci olarak İsrail’den, Gazze’de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanabilmesi için Refah sınır kapısını açık tutmasını istedi.
Gazze’deki durum kötüleşti
Gazze’deki durumun 26 Ocak’taki karardan bu yana özellikle gıdaya erişim ve insani durum bakımından ciddi şekilde kötüleştiği belirtilen kararda, Refah’a yönelik İsrail saldırılarının devamı halinde insani durumun felaket düzeyinde kötüleşeceği vurgulandı.
Kararda, İsrail’in haftalarca süren yoğun bombardımanın ardından 7 Mayıs’ta Refah’ta askeri bir saldırı başlattığı ve bunun sonucunda 18 Mayıs 2024 itibarıyla yaklaşık 800 bin Filistinlinin Refah’ta yerlerinden edildiği belirtildi.
Üst düzey Birleşmiş Milletler (BM) yetkililerinin, sürekli olarak, Refah’a yönelik bir askeri harekâtın büyük riskler içerdiğinin altını çizdiğine işaret edilen kararda, BM kaynaklarının Gazze’de Filistinlilerin insani bir felakete uğrama riskinin gerçekleşmeye başladığı yönündeki uyarıları hatırlatıldı.
İsrail, sivillerin güvenli tahliyesi konusunda UAD’yi ikna edemedi
İsrail’in, askeri operasyon başlattığı Refah’taki sivillerin güvenli şekilde tahliyesi konusunda Divan’ı ikna edemediği vurgulanan kararda, “Divan, Refah’taki askeri saldırı sonucunda Filistin halkının maruz kaldığı büyük riski hafifletmek için (İsrail’in aldığı) tedbirlerin yeterli olduğuna ikna olmamıştır.” ifadelerine yer verildi.
Kararda, İsrail’in Refah’taki askeri saldırısının yarattığı endişeleri yeterince ele almadığı ve muhtemel tehlikeleri gidermediği bildirildi.
Ayrıca mahkeme, İsrail’in Mavasi bölgesinde bugüne kadar tahliye edilen 800 bin Filistinli için gerekli miktarda su, temizlik, gıda, ilaç ve barınak bulunup bulunmadığına ilişkin yeterli bilgi sağlamadığını aktardı.
Uluslararası Adalet Divanı: Mevcut tedbirlerin değiştirilmesi gerekli
Kararda, Refah’ta sıkışan Filistinlilerin karşı karşıya kaldığı insani felaket tehlikesi nedeniyle daha önce Divan’ın hükmettiği 28 Mart tarihli tedbir maddelerinin değiştirilmesi gerektiği ifade edildi.
İsrail saldırıları altındaki Gazze’deki insani durumun daha da kötüleştiğini ve yeni tedbir kararlarına ihtiyaç duyulduğunu bildiren Divan, İsrail’in Refah kentine yönelik askeri saldırılarını derhal durdurmasını emretti.
Divan ikinci olarak İsrail’den, Gazze’de acilen ihtiyaç duyulan hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz şekilde sağlanabilmesi için Refah Sınır Kapısı’nı açık tutmasını istedi.
İsrail’in, BM yetkili organları tarafından soykırım iddialarını araştırmak üzere görevlendirilen uzmanların, Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamak üzere etkili tedbirler almasını da isteyen UAD, İsrail’in, alınacak tüm tedbirlere ilişkin bir ay içinde Mahkeme’ye rapor sunmasına hükmetti.
Değiştirilen yeni tedbirler
Divan yargıçları, 13’e karşı 2 oyla
- “26 Ocak 2024 ve 28 Mart 2024 tarihli tedbir kararlarının geçerli olduğunun teyit edilmesine;
- Gazze’deki Filistinli grubun kısmen ya da tamamen fiziksel olarak yok olmasına yol açabilecek yaşam koşullarına neden olabilecek askeri saldırıların ve Refah vilayetindeki diğer eylemlerin derhal durdurulmasına;
- Acil olarak ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın engelsiz bir şekilde sağlanması için Refah Sınır Kapısı’nın açık tutulmasına;
- Soykırım iddialarını araştırmak üzere Birleşmiş Milletlerin yetkili organları tarafından görevlendirilen herhangi bir soruşturma komisyonu, araştırma misyonu veya diğer araştırma organlarının, Gazze Şeridi’ne engelsiz erişimini sağlamak için etkili tedbirler alınmasına;
- İsrail’in, mevcut kararın yürürlüğe girmesi için alınan tüm tedbirlere ilişkin olarak, karar tarihinden itibaren bir ay içinde Mahkeme’ye bir rapor sunmasına hükmetti.
Divan Başkan Yardımcısı Ugandalı Yargıç Sebutinde ve İsrailli Geçici Yargıç Aharon Barak, tüm tedbir maddeleri için ret oyu kullandı.
Güney Afrika yeni tedbirler talep etmişti
Divan, 26 Ocak’ta açıkladığı kararda İsrail’in Soykırım Sözleşmesi’ndeki yükümlülüklerine uygun davranması gerektiğini belirterek, 6 maddede ihtiyati tedbir kararına hükmetmişti.
İsrail’in bu tedbir kararlarına uymaması ve Gazze’de kötüleşen insani durumun ardından Güney Afrika, ilk olarak “İsrail’in Refah kentine planladığı saldırının ortaya çıkaracağı büyük çaplı öldürme, zarar verme ve yıkım eylemleri” nedeniyle 12 Şubat’ta UAD’den acilen yeni tedbirlere hükmedilmesini talep etmişti.
Divan, 16 Şubat’taki kararında, mahkemenin yeni tedbirlere hükmetmesini gerektiren ölçüde önemli gelişmeler olmadığı gerekçesiyle 26 Ocak’ta hükmedilen tedbirleri yeterli bulmuştu.
Güney Afrika ikinci olarak 6 Mart’ta Gazze’de baş gösteren kıtlık nedeniyle ikinci kez ek tedbir talebinde bulunmuş ve Divan, 28 Mart’ta İsrail aleyhine özellikle insani yardımların Filistinlilere ulaşmasını sağlaması için ek tedbirlere hükmetmişti.
Güney Afrika, son olarak 10 Mayıs’ta Divan’a üçüncü kez ek tedbir kararına hükmetmesi için başvurmuştu.
Güney Afrika’nın ek tedbir taleplerine ilişkin 16 ve 17 Mayıs’taki duruşmalarda, Güney Afrika tarafı, UAD’nin 26 Ocak’taki ilk kararından bu yana İsrail’in Filistinlilere yönelik saldırılarını tırmandırarak Divan’ın bağlayıcı emirlerini kasten ihlal ettiğini belirtmişti.
İsrail adına söz alan uluslararası hukuktan sorumlu Başsavcı Yardımcısı Gilad Noam, 17 Mayıs’taki duruşmada, Güney Afrika’nın iddialarının yersiz olduğunu savunarak, “Trajik bir savaş yaşanıyor ancak ortada bir soykırım yok.” iddiasında bulunmuştu.
Filistin yönetimi ve Hamas’tan ilk mesaj
Filistin Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Nabil Abu Rudeina, Filistin Yönetiminin Uluslararası Adalet Divanı’nın kararını memnuniyetle karşıladığını ve bunun Gazze Şeridi’ndeki savaşı sona erdirmeye yönelik uluslararası bir fikir birliğini temsil ettiğini söyledi.
Hamas da kararın memnuniyetle karşılandığını ancak yeterli olmadığını ve Gazze’ye yönelik saldırıların tümüne son verilmesi gerektiğini söyledi.
İsrail’de aşırı sağcı bakanlardan UAD’nin kararına tepki
İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ve Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, UAD’nin İsrail’in Gazze’deki saldırılarını derhal durdurması kararına tepki gösterdi.
Smotrich, X sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Gazze’de 7 Ekim’den bu yana büyük bir insanlık felakatine yol açan İsrail’in, “kendi varlığı için savaş halinde olduğunu” savundu.
Smotrich ayrıca, Tel Aviv yönetiminden savaşı durdurmasını isteyenlerin, “İsrail’in yok oluşuna karar vermesini talep ettiğini” öne sürdü. Smotrich, İsrail’in Gazze’deki saldırılarını durdurmasını kabul etmeyeceklerini belirtti.
Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir de X platformundan yaptığı paylaşımda, “İsrail’in geleceğinin Yahudi olmayanların ne söyleyeceğine değil, Yahudilerin ne yapacağına bağlı olduğunu” savundu.
Ben-Gvir, UAD’nin kararına karşı tek cevabın “Refah’ı işgal etmek, askeri baskıyı artırmak ve Hamas’ın yenilgisi olduğunu” öne sürdü.
BM: UAD kararlarına tarafların gerektiği gibi uyacaklarına inanıyoruz
BM tarafından yapılan açıklamada, Genel Sekreter Antonio Guterres’in UAD’nin İsrail’in Gazze’deki saldırılarını derhal durdurmasına hükmettiği kararının bağlayıcı olduğunu hatırlattığı ve tarafların karara gerektiği gibi uyacaklarına inandığı belirtildi.
Genel Sekreter sözcüsü Stephane Dujarric, basın toplantısında gündemi değerlendirdi.
Genel Sekreterin UAD’nin kararını dikkate aldığını belirten Dujarric, “Genel Sekreter, BM Şartı ve mahkeme tüzüğü uyarınca Uluslararası Adalet Divanı’nın kararlarının bağlayıcı olduğunu hatırlatmakta ve tarafların mahkemenin kararına gerektiği gibi uyacaklarına inanmaktadır.” şeklinde konuştu.
Dujarric, Genel Sekreterin ayrıca mahkeme tarafından emredilen geçici tedbirlere ilişkin bildirimi BM Güvenlik Konseyi’ne uygun şekilde ileteceğini ifade etti.
UAD’nin kararının BM’nin sahadaki yardım operasyonlarını kolaylaştırıp kolaylaştırmayacağıyla ilgili bir soruyu cevaplayan Dujarric, “Kanıt uygulamada olacaktır. BM için işlerin kolaylaşmasının tek yolu askeri harekatın sona erdiğini görmemizdir. İnsani bir ateşkesi, sınırsız insani erişime sahip olabileceğimiz ve tüm rehinelerin serbest bırakılabileceği bir ortamın yaratıldığını görmek istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Dujarric ayrıca, UAD kararları uygulansın veya uygulanmasın, BM’nin Gazze halkına daha fazla insani yardım ulaştırmak için her türlü çabayı sürdürmeye devam edeceklerini kaydetti.