Ukrayna savaşının gölgesinde müttefik arayışlarına devam eden Rus yönetimi Kuzey Kore ile diplomatik ve askeri bağlarını kuvvetlendiriyor.
Rusya’nın Amur bölgesindeki Vostonçniy Uzay Üssü’nde 13 Eylül tarihinde görüşme gerçekleştiren liderler “Angara” uzay roket kompleksi fırlatma aracının montaj atölyesi ve “Soyuz-2” uzay aracının fırlatma kompleksi gibi uzay faaliyetleriyle bağlantılı çalışmaları incelemişti.
Görüşmelerin taraflar açısından olumlu ilerlemesi sonrasında Rusya lideri Putin Kuzey Kore lideri Kim’in kendisine teklif ettiği Kuzey Kore ziyaretini kabul etti.
Söz konusu gelişmelerin Rusya’nın uluslararası arenadaki müttefik arayışı ve Kuzey Kore’nin askeri kuvvetlerini modernize etme yolundaki faaliyetleri ile eş zamanlılık taşıması dikkat çekiyor. Zira roket ve uzay teknolojilerinde gerekli “know-how” ihtiyacı içerisinde olan Kuzey Kore makamlarının karşılık olarak Rusya’ya daha basit seviyede mühimmat ya da askeri teçhizat satması olasılıklar dahilinde gözüküyor.
Liderlerin görüşmesinin hemen öncesinde Kuzey Kore, bu türdeki faaliyetleri yasaklayan Birleşmiş Milletler kısıtlamalarını ihlal eder nitelikte bir dizi fırlatmanın sonuncusu olan kısa menzilli iki balistik füzeyi ateşlemişti. Gelişmeleri yakından takip eden ABD yönetimi ise Rusya ve Kuzey Kore’nin bu tür programlar üzerindeki işbirliğinden rahatsız olduklarını ifade ediyor.
Peki bu görüşmeler bugüne bakıldığında neden önem arz ediyor? Bu husustaki nedenler arasında Covid-19 salgını sonrasında stoklarında azalma yaşayan Kuzey Kore’nin gıda, yakıt ve ilaç gibi gereksinimlerini Rusya’ya mühimmat veya çeşitli diğer askeri malzemeleri satarak gidermesi gösterilebilir. Rusya açısından ise bölgedeki Kuzey Kore faaliyetlerinin ABD veya müttefiklerinin dikkatini kendisinden uzaklaştırıyor olması Kim Jong Un yönetiminin önemini artırıyor.
Çin tarafının ise uluslararası kamuoyunun direkt olarak dikkatini veya tepkisini çekmekten uzak kalmak amacıyla Kuzey Kore’ye olan desteğini açıkça sergilemekte dikkatli davrandığı ifade ediliebilir. Öte yandan Tayvan veya Doğu Türkistan gibi Çin için kritik öneme sahip konular Kuzey Kore ve Ukrayna “gündemi” meşgul ederken arka planda kaldığı için Çin’in çıkarına hizmet ediyor gözüküyor.
Ukrayna savaşının gölgesinde müttefik arayışlarına devam eden Rus yönetimi Kuzey Kore ile diplomatik ve askeri bağlarını kuvvetlendiriyor.
Rusya’nın Amur bölgesindeki Vostonçniy Uzay Üssü’nde 13 Eylül tarihinde görüşme gerçekleştiren liderler “Angara” uzay roket kompleksi fırlatma aracının montaj atölyesi ve “Soyuz-2” uzay aracının fırlatma kompleksi gibi uzay faaliyetleriyle bağlantılı çalışmaları incelemişti.
Görüşmelerin taraflar açısından olumlu ilerlemesi sonrasında Rusya lideri Putin Kuzey Kore lideri Kim’in kendisine teklif ettiği Kuzey Kore ziyaretini kabul etti.
Söz konusu gelişmelerin Rusya’nın uluslararası arenadaki müttefik arayışı ve Kuzey Kore’nin askeri kuvvetlerini modernize etme yolundaki faaliyetleri ile eş zamanlılık taşıması dikkat çekiyor. Zira roket ve uzay teknolojilerinde gerekli “know-how” ihtiyacı içerisinde olan Kuzey Kore makamlarının karşılık olarak Rusya’ya daha basit seviyede mühimmat ya da askeri teçhizat satması olasılıklar dahilinde gözüküyor.
Liderlerin görüşmesinin hemen öncesinde Kuzey Kore, bu türdeki faaliyetleri yasaklayan Birleşmiş Milletler kısıtlamalarını ihlal eder nitelikte bir dizi fırlatmanın sonuncusu olan kısa menzilli iki balistik füzeyi ateşlemişti. Gelişmeleri yakından takip eden ABD yönetimi ise Rusya ve Kuzey Kore’nin bu tür programlar üzerindeki işbirliğinden rahatsız olduklarını ifade ediyor.
Peki bu görüşmeler bugüne bakıldığında neden önem arz ediyor? Bu husustaki nedenler arasında Covid-19 salgını sonrasında stoklarında azalma yaşayan Kuzey Kore’nin gıda, yakıt ve ilaç gibi gereksinimlerini Rusya’ya mühimmat veya çeşitli diğer askeri malzemeleri satarak gidermesi gösterilebilir. Rusya açısından ise bölgedeki Kuzey Kore faaliyetlerinin ABD veya müttefiklerinin dikkatini kendisinden uzaklaştırıyor olması Kim Jong Un yönetiminin önemini artırıyor.
Çin tarafının ise uluslararası kamuoyunun direkt olarak dikkatini veya tepkisini çekmekten uzak kalmak amacıyla Kuzey Kore’ye olan desteğini açıkça sergilemekte dikkatli davrandığı ifade ediliebilir. Öte yandan Tayvan veya Doğu Türkistan gibi Çin için kritik öneme sahip konular Kuzey Kore ve Ukrayna “gündemi” meşgul ederken arka planda kaldığı için Çin’in çıkarına hizmet ediyor gözüküyor.
Ukrayna savaşının gölgesinde müttefik arayışlarına devam eden Rus yönetimi Kuzey Kore ile diplomatik ve askeri bağlarını kuvvetlendiriyor.
Rusya’nın Amur bölgesindeki Vostonçniy Uzay Üssü’nde 13 Eylül tarihinde görüşme gerçekleştiren liderler “Angara” uzay roket kompleksi fırlatma aracının montaj atölyesi ve “Soyuz-2” uzay aracının fırlatma kompleksi gibi uzay faaliyetleriyle bağlantılı çalışmaları incelemişti.
Görüşmelerin taraflar açısından olumlu ilerlemesi sonrasında Rusya lideri Putin Kuzey Kore lideri Kim’in kendisine teklif ettiği Kuzey Kore ziyaretini kabul etti.
Söz konusu gelişmelerin Rusya’nın uluslararası arenadaki müttefik arayışı ve Kuzey Kore’nin askeri kuvvetlerini modernize etme yolundaki faaliyetleri ile eş zamanlılık taşıması dikkat çekiyor. Zira roket ve uzay teknolojilerinde gerekli “know-how” ihtiyacı içerisinde olan Kuzey Kore makamlarının karşılık olarak Rusya’ya daha basit seviyede mühimmat ya da askeri teçhizat satması olasılıklar dahilinde gözüküyor.
Liderlerin görüşmesinin hemen öncesinde Kuzey Kore, bu türdeki faaliyetleri yasaklayan Birleşmiş Milletler kısıtlamalarını ihlal eder nitelikte bir dizi fırlatmanın sonuncusu olan kısa menzilli iki balistik füzeyi ateşlemişti. Gelişmeleri yakından takip eden ABD yönetimi ise Rusya ve Kuzey Kore’nin bu tür programlar üzerindeki işbirliğinden rahatsız olduklarını ifade ediyor.
Peki bu görüşmeler bugüne bakıldığında neden önem arz ediyor? Bu husustaki nedenler arasında Covid-19 salgını sonrasında stoklarında azalma yaşayan Kuzey Kore’nin gıda, yakıt ve ilaç gibi gereksinimlerini Rusya’ya mühimmat veya çeşitli diğer askeri malzemeleri satarak gidermesi gösterilebilir. Rusya açısından ise bölgedeki Kuzey Kore faaliyetlerinin ABD veya müttefiklerinin dikkatini kendisinden uzaklaştırıyor olması Kim Jong Un yönetiminin önemini artırıyor.
Çin tarafının ise uluslararası kamuoyunun direkt olarak dikkatini veya tepkisini çekmekten uzak kalmak amacıyla Kuzey Kore’ye olan desteğini açıkça sergilemekte dikkatli davrandığı ifade ediliebilir. Öte yandan Tayvan veya Doğu Türkistan gibi Çin için kritik öneme sahip konular Kuzey Kore ve Ukrayna “gündemi” meşgul ederken arka planda kaldığı için Çin’in çıkarına hizmet ediyor gözüküyor.
Ukrayna savaşının gölgesinde müttefik arayışlarına devam eden Rus yönetimi Kuzey Kore ile diplomatik ve askeri bağlarını kuvvetlendiriyor.
Rusya’nın Amur bölgesindeki Vostonçniy Uzay Üssü’nde 13 Eylül tarihinde görüşme gerçekleştiren liderler “Angara” uzay roket kompleksi fırlatma aracının montaj atölyesi ve “Soyuz-2” uzay aracının fırlatma kompleksi gibi uzay faaliyetleriyle bağlantılı çalışmaları incelemişti.
Görüşmelerin taraflar açısından olumlu ilerlemesi sonrasında Rusya lideri Putin Kuzey Kore lideri Kim’in kendisine teklif ettiği Kuzey Kore ziyaretini kabul etti.
Söz konusu gelişmelerin Rusya’nın uluslararası arenadaki müttefik arayışı ve Kuzey Kore’nin askeri kuvvetlerini modernize etme yolundaki faaliyetleri ile eş zamanlılık taşıması dikkat çekiyor. Zira roket ve uzay teknolojilerinde gerekli “know-how” ihtiyacı içerisinde olan Kuzey Kore makamlarının karşılık olarak Rusya’ya daha basit seviyede mühimmat ya da askeri teçhizat satması olasılıklar dahilinde gözüküyor.
Liderlerin görüşmesinin hemen öncesinde Kuzey Kore, bu türdeki faaliyetleri yasaklayan Birleşmiş Milletler kısıtlamalarını ihlal eder nitelikte bir dizi fırlatmanın sonuncusu olan kısa menzilli iki balistik füzeyi ateşlemişti. Gelişmeleri yakından takip eden ABD yönetimi ise Rusya ve Kuzey Kore’nin bu tür programlar üzerindeki işbirliğinden rahatsız olduklarını ifade ediyor.
Peki bu görüşmeler bugüne bakıldığında neden önem arz ediyor? Bu husustaki nedenler arasında Covid-19 salgını sonrasında stoklarında azalma yaşayan Kuzey Kore’nin gıda, yakıt ve ilaç gibi gereksinimlerini Rusya’ya mühimmat veya çeşitli diğer askeri malzemeleri satarak gidermesi gösterilebilir. Rusya açısından ise bölgedeki Kuzey Kore faaliyetlerinin ABD veya müttefiklerinin dikkatini kendisinden uzaklaştırıyor olması Kim Jong Un yönetiminin önemini artırıyor.
Çin tarafının ise uluslararası kamuoyunun direkt olarak dikkatini veya tepkisini çekmekten uzak kalmak amacıyla Kuzey Kore’ye olan desteğini açıkça sergilemekte dikkatli davrandığı ifade ediliebilir. Öte yandan Tayvan veya Doğu Türkistan gibi Çin için kritik öneme sahip konular Kuzey Kore ve Ukrayna “gündemi” meşgul ederken arka planda kaldığı için Çin’in çıkarına hizmet ediyor gözüküyor.