Afrika’nın yapay zeka alanında kendi çözümlerini üretememesi, Batı ülkeleri için yeni bir sömürge sahasına dönüşmesine sebep olabilir.
Birleşmiş Milletler’in yapay zeka alanında danışmanlık hizmeti veren 38 üyesinden birisi olan Seydina Moussa Ndiaye, yabancı şirketlerin yerel aktörleri dahil etmeden Afrika verilerinden beslenmeye devam etmesi halinde bu yeni teknolojiyle kıtanın büyük bir kısmının olumsuz etkilenebileceğini söylüyor.
Ndiaye, “Yapay zekaya yönelik özel bir strateji geliştirmeye başlayan birkaç Afrika ülkesi mevcut. Hatta yapay zeka geliştirme konusunda kıta çapında bir vizyona sahip olan, yakında yayınlanacak bir pan-Afrikan stratejisi var. Startup kuran gençlerin giderek daha fazla ilgisini çekiyor ve yapay zeka alanında bilgiye gerçekten susamış durumdalar. Artan bu ilgi uluslararası yardımla hızlandırılabilir.” açıklamasını yaptı.
Ndiaye, yapay zekanın özellikle kıtada kronikleşmiş problemlerine çözüm olabileceğini savunarak, “Yapay zeka tarım da dahil olmak üzere belirli problemleri azaltabilir. Sağlık sektöründe yapay zeka aslında pek çok sorunu, özellikle de personel eksikliği sorununa çözüm olabilecek potansiyele sahip.” açıklamasında bulundu.
“Sömürgeleşmeye dikkat etmeliyiz” 
Ndiaye, yapay zekanın getirebileceği olumlu yönlerin yanı sıra muhtemel risklerinde altını çizerek, “Benim için en büyük tehdit sömürgeleştirmedir. Yapay zeka alanında kendi çözümlerini tüm kıtaya empoze edecek ve yerel çözümler yaratmaya yer bırakmayacak büyük çokuluslu şirketlerle karşı karşıya kalabiliriz. Şu anda Afrika’da üretilen verilerin çoğu, altyapıları kıta dışında geliştirilen ve Afrikalı yapay zeka uzmanlarının çoğunun da faaliyet gösterdiği çok uluslu şirketlere ait. Bu, Afrikalı yeteneklerin kaybıdır.” açıklamasında bulundu.
Yapay zeka uzmanı, Afrika ülkelerinin kendi sistemlerini geliştirememesi durumunda karşılaşacakları en büyük riskin ise insanların geliştirilen teknolojilerde kobay olarak kullanılabilme ihtimali olduğuna dikkat çekiyor, “Afrika’nın yeni çözümleri denemek için kobay olarak kullanılmasını mümkün hale gelir ve bu, kıtanın geleceği için çok büyük bir tehdit.”
