Kodlama, teknolojinin temel taşı olmaya devam ediyor!
Yapay zekanın hızla gelişmesiyle kodlama becerilerinin geçerliliği sorgulansa da Google’ın Araştırma Başkanı Yossi Matias, kodlama öğrenmenin hala temel bir beceri olduğunu vurguluyor. Matias, kodlama bilgisini matematik gibi evrensel bir temel beceri olarak değerlendiriyor ve bu bilginin yapay zeka çağında dahi önemini koruduğunu belirtiyor. Matias’a göre, matematiği anlamak nasıl önemliyse, kodlamanın temel prensiplerini öğrenmek de benzer bir gereklilik olarak görülmeli. “Temel disiplinleri öğrenmek her zamankinden daha önemli” diyen Matias, kodlama bilgisinin yapay zeka destekli dünyada nasıl daha geniş bir perspektif sunduğunu anlattı.
Yapay zeka, özellikle son yıllarda bazı kodlama görevlerini otomatikleştirme becerisi kazandı. Microsoft’un geliştirdiği GitHub Copilot gibi yapay zeka destekli kod yazma araçları, yazılım mühendislerinin daha hızlı ve verimli çalışmasını sağlıyor. Ancak Matias’a göre, yapay zeka araçları basit görevleri üstlense bile, kodlama bilgisiyle donatılmış uzmanlara hala büyük ihtiyaç duyuluyor. Google ve Alphabet CEO’su Sundar Pichai de benzer bir görüşü destekleyerek, şirket bünyesinde yazılan kodun yüzde 25’inin yapay zeka tarafından oluşturulmasına rağmen mühendislerin bu kodları kontrol ve revize ettiklerini vurguluyor.
Yapılan anlaşmalar ve iş birlikleriyle giderek güçlenen yapay zeka teknolojileri, yazılım mühendislerinin iş yapış şekillerini değiştirse de Google gibi şirketler, bu sürecin yeni yeteneklerin yetişmesi açısından zorlayıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Matias, yapay zekanın çoğunlukla daha başlangıç seviyesindeki görevleri üstlendiğini, bunun da yeni başlayan yazılımcıların pratik yaparak deneyim kazanmalarını zorlaştırabileceğini belirtiyor. Bu eksikliğin önüne geçmek için Google’ın çeşitli eğitim programları ve staj imkanları sunduğunu açıklayan Matias, genç mühendislerin kariyerlerine sağlam bir başlangıç yapabilmeleri için gerekli desteğin sağlanmasının önemli olduğunu ifade ediyor.
Yapay zeka teknolojilerinin etkisi sadece kodlama ile sınırlı kalmıyor. Matias, yapay zekanın sağlık, biyoloji ve kimya gibi alanlarda da devrim yaratma potansiyelini taşıdığını belirtiyor. Google Research tarafından geliştirilen yapay zeka destekli sel tahmin sistemleri ve sağlıkta görüntü sınıflandırma araçları, insan hayatını korumaya yönelik önemli adımlar arasında yer alıyor. Matias, Google’ın sağlık sektöründe geliştirdiği çözümler sayesinde, birçok insanın hayati önem taşıyan bilgilere erişim sağladığını ve bu sayede erken teşhis ile hayatlarının kurtulduğunu ifade etti. Sağlık sektöründe yapay zekanın sağladığı bu katkılar, dünya çapında sağlık çalışanı eksikliğine çözüm getirme amacıyla da kullanılıyor ve bu teknolojiler, sağlık alanında eşitlik sağlamada önemli bir rol üstleniyor.
Eğitim sektörü de yapay zekanın dönüştürücü etkilerinden faydalanmaya başladı. Matias, yapay zekanın eğitimde etkileşimli ve kişiye özel içeriklerle öğrencilerin öğrenim süreçlerini zenginleştirme potansiyeline dikkat çekiyor. Yapay zeka destekli interaktif sınavlar ve kişiselleştirilmiş eğitim materyalleri ile öğrenmenin daha etkili ve verimli hale getirilebileceğini belirtiyor. Bu tür yenilikler, öğrencilere daha katılımcı bir eğitim deneyimi sunarken öğretmenlere de eğitim materyallerini daha esnek bir şekilde sunma imkanı tanıyor.
Kodlama bilgisinin herkes için gerekli olduğunu savunan Matias, teknoloji okuryazarlığının önemine değinerek, kodlama bilgisinin bireylerin günlük yaşamında bile çok yönlü faydalar sağladığını dile getiriyor. “Temel kodlama bilgisi, yapay zeka tarafından desteklenmiş bir dünyada dahi değerini yitirmeyecek” diyen Matias, bu bilginin sadece teknoloji profesyonelleri için değil, genel toplum için de bir temel bilgi olarak görülmesi gerektiğini ifade ediyor.