Yapay zeka prostat kanseri tedavisinin geleceğinde devrim yaratıyor!
Bu keşif, prostat kanserinin evrimi hakkında yeni keşiflerin kilidini açmaya yardımcı olmak için yapay zeka kullanılarak gerçekleştirildi.
Oxford Üniversitesi Nuffield Cerrahi Bilimler Bölümü’nden Baş Araştırmacı Dr. Dan Woodcock, “Araştırmamız, prostat tümörlerinin birden fazla yol boyunca evrimleşerek iki farklı hastalık türüne yol açtığını gösteriyor. Bu anlayış, tümörleri yalnızca tek tek gen mutasyonları veya ekspresyon modellerine göre değil, kanserin nasıl geliştiğine göre sınıflandırmamıza olanak tanıdığı için çok önemlidir” dedi.
Cancer Research UK ve Prostate Cancer Research tarafından finanse edilen çalışmada Oxford Üniversitesi, Manchester Üniversitesi, East Anglia Üniversitesi ve Londra Kanser Araştırmaları Enstitüsü’nden Pan Prostat Kanseri Grubu adı verilen uluslararası bir konsorsiyumun parçası olarak birlikte çalışan araştırmacılar yer aldı. Araştırmacılar, 159 hastanın prostat kanseri örneklerinin DNA’sını, bir kişinin genetik materyalinin tamamına bakmanın kapsamlı bir yolu olan tüm genom dizilimi kullanarak analiz etti. Daha sonra farklı örneklerin DNA’larını karşılaştırmak için sinir ağları olarak bilinen bir yapay zeka tekniği kullandılar. Böylece bu hastalar arasında iki farklı kanser grubu tespit edildi. Bu iki grup daha sonra verilerin farklı yönlerine uygulanan diğer iki matematiksel yaklaşım kullanılarak doğrulandı. Ve daha da önemlisi, bu bulgu Kanada ve Avustralya’daki diğer bağımsız veri kümelerinde de doğrulandı.
Araştırmacılar daha sonra tüm bu bilgileri bir araya getirerek prostat kanserinin iki alt türünün nasıl geliştiğini ve nihayetinde iki farklı ‘evotipe’ nasıl dönüştüğünü gösteren bir evrim ağacı oluşturmayı başardılar. UEA Norwich Tıp Fakültesi’nden Profesör Colin Cooper’ın açıklamasına göre:
“Bu çalışma gerçekten önemli çünkü şimdiye kadar prostat kanserinin sadece bir tür hastalık olduğunu düşünüyorduk. Ancak yapay zekâ alanındaki ilerlemeler sayesinde, aslında iki farklı alt tipin söz konusu olduğunu gösterebildik. Bulguların gelecekte sadece daha iyi teşhis ve kişiye özel tedaviler yoluyla hayat kurtarmakla kalmayacağını, aynı zamanda diğer kanser alanlarında çalışan araştırmacıların da diğer kanser türlerini daha iyi anlamalarına yardımcı olabileceğini umuyoruz.”
Bu bulguların gelecekte prostat kanserinin teşhis ve tedavi yöntemlerinde devrim yaratabileceği umuluyor. Ekibin Cancer Research UK (CRUK) ile yaptığı işbirliği, geleneksel evreleme ve derecelendirmeyle birleştirildiğinde her hasta için daha kesin bir öngörü sağlayabilecek ve kişiye özel tedavi kararlarına olanak tanıyacak bir genetik test geliştirmeyi amaçlıyor.
Dr. Rupal Mistry, Cancer Research UK’de kıdemli bilim katılım yöneticisi, “Bu küresel araştırmacı konsorsiyumu tarafından bugün yayınlanan çalışma, prostat kanserinden etkilenen insanlar için gerçek bir fark yaratma potansiyeline sahiptir. Kanser hakkında ne kadar çok şey anlarsak, onu yenmek için tedavi geliştirme şansımız da o kadar artar. Prostat kanseri olan insanlar için kişiselleştirilmiş tedavilerin temellerini atan ve daha fazla insanın hastalıklarını yenmesine olanak tanıyan bu son teknoloji çalışmanın finanse edilmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz” dedi.
Prostat kanseri, yılda yaklaşık 55.000 vaka ile Birleşik Krallık’ta erkeklerde en sık görülen kanser durumunda. Erkeklerin idrar tutamama ve iktidarsızlık gibi yan etkilerden korunmasına yardımcı olmak için gereksiz tedaviden ne zaman kaçınılacağını bilmek de önemli olduğundan, bu tür araştırmalar kilit önem taşımaktadır.
Prostat Kanseri Araştırmaları Direktörü Dr. Naomi Elster, “Şu anda prostat kanseri teşhisinin ne anlama geldiği konusunda yeterince bilgimiz yok. Agresif olan veya agresif hale gelebilecek hastalığı olan birçok erkek var ve agresif hastalığı daha etkili bir şekilde tedavi edebilmek kritik önem taşıyor. Ancak madalyonun diğer yüzünde, belki de hiç ihtiyaç duymadıkları kanser tedavisinin yan etkileriyle yaşayan çok sayıda erkek var. Bu sonuçlar, meme kanseri gibi diğer hastalıklarda işe yarayan ‘böl ve yönet’ yaklaşımının aynısını prostat kanserinde de uygulayabilmemizin başlangıcı olabilir” dedi.