Yapay zeka için tarihi adım atıldı!
Avrupa Konseyi, Vilnius’ta düzenlenen Adalet Bakanları Konferansı’nda yapay zeka sistemlerinin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile uyumlu olmasını sağlamak amacıyla hazırlanan ilk uluslararası anlaşmanın imzalandığını duyurdu. Bu dönüm noktası niteliğindeki anlaşma, yapay zeka teknolojilerini düzenlemeye yönelik küresel çabalarda önemli bir kilometre taşı olarak kabul ediliyor ve yenilik ile insan hakları ve demokratik değerlerin korunması arasındaki dengeyi vurguluyor.
“Avrupa Konseyi Yapay Zeka ve İnsan Hakları, Demokrasi ve Hukukun Üstünlüğü Çerçeve Sözleşmesi” olarak adlandırılan bu anlaşma, yapay zeka sistemlerinin insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile tam uyumlu olmasını sağlamak amacıyla hazırlanmış ilk uluslararası hukuki bağlayıcı anlaşma olma özelliği taşıyor.
Avrupa Konseyi tarafından yapılan açıklamada, Çerçeve Sözleşmesi’nin Andorra, Gürcistan, İzlanda, Norveç, Moldova, San Marino, Birleşik Krallık, İsrail, ABD ve AB tarafından imzalandığı belirtildi. Anlaşmaya imza atan ülkeler, yapay zekanın gelişimi ve kullanımı sırasında insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin korunmasını sağlamayı taahhüt ediyor. Bu yapay zeka sözleşmesi, ABD, Birleşik Krallık ve AB gibi kilit yapay zeka geliştiricileri de dahil olmak üzere Japonya, Kanada, İsrail, Avustralya ve birkaç başka katılımcının bulunduğu 57 ülke arasındaki yıllarca süren müzakerelerin sonucu olarak görülüyor. Anlaşma, yapay zeka teknolojilerinin ortaya çıkarabileceği potansiyel riskleri ele alırken, sorumlu yeniliği teşvik etmeye odaklanıyor. Avrupa Konseyi, 1949’da kurulan ve Strasbourg merkezli bir uluslararası kuruluş olarak, yapay zeka sistemlerinin temel insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü ile uyumlu olmasını sağlamak amacıyla bu girişime öncülük ediyor.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Marija Pejcinovic Buric, yaptığı açıklamada, yapay zekanın yükselişinin “standartlarımızı zayıflatmaktan ziyade, onları güçlendirmesini” sağlamaları gerektiğini vurguladı. Buric, “Çerçeve Sözleşmesi, tam olarak bunu sağlamak için tasarlandı. Açık ve kapsayıcı bir yaklaşımla hazırlanan bu metin, güçlü ve dengeli bir metindir ve birçok uzman perspektifinden faydalanmıştır” ifadelerini kullandı.
Buric ayrıca, Çerçeve Sözleşmesi’nin küresel bir etkiye sahip olabilecek açık bir anlaşma olduğunu ve bu anlaşmanın ilk imzaların ardından hızla onaylanarak yürürlüğe girmesini umduğunu belirtti. Buric, “Bu anlaşmanın, birçok imzanın ilki olmasını ve bu imzaları hızla gelen onaylamaların takip etmesini umuyoruz” dedi.
Anlaşma, yapay zeka sistemlerinin tüm yaşam döngüsünü kapsayan bir yasal çerçeve sunarak, yapay zeka ilerlemesini ve yenilikçiliğini teşvik ederken, insan hakları, demokrasi ve hukukun üstünlüğü üzerindeki olası riskleri de yönetmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, yapay zeka teknolojilerinin geliştirilmesi ve uygulanması sırasında etik ve güvenlik standartlarının korunması ve ön planda tutulması bekleniyor.
Anlaşmanın imzalanması, yapay zeka teknolojilerinin düzenlenmesi konusunda küresel düzeyde önemli bir adım olarak kabul edilse de, bu alanda daha yapılması gereken çok iş olduğu vurgulanıyor. Özellikle, yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişmesi ve bu teknolojilerin kötüye kullanma potansiyelinin artması nedeniyle, ülkeler arasındaki iş birliğinin ve koordinasyonun artırılması gerektiği belirtiliyor.