Yunan donanmasının katılım sağladığı Kızıldeniz’deki çok uluslu görev gücü, Aspides Operasyonu kapsamında bölgedeki ticari gemilere koruma sağlamaya devam ediyor. Operasyon kapsamında dört Avrupa Birliği üyesi devletin fırkateyni bölgede bulunuyor ve 19 ülke operasyona farklı kapasitelerde katkıda bulunuyor.
Olayın perde arkası
Yemen’de İran’ın desteğini alan Husiler, İsrail’in Gazze saldırılarını gerekçe göstererek, 31 Ekim 2023 tarihinden bu yana Yemen açıklarında İsrail’e giden ticaret gemilerine saldırılar düzenliyor veya el koymaya çalışıyor.
Husilerin saldırıları ve el koyma çalışmaları yüzünden pek çok gemicilik şirketi Kızıldeniz’deki seferlerini durdurma kararı alınca, Avrupa Birliği ülkeleri de harekete geçti. Bölgede saldırılara karşı ticari gemileri korumak için AB ülkelerinden seçilen gemiler, belirli bir rotasyon dahilinde güvenlik görevi icra etmeye çalışıyor. Bu göreve Aspides Operasyonu adı verildi.
Yunanistan da bu süreçte Husiler’in saldırılarından dolayı Yunan gemilerinin zarar gördüğünü belirterek, Avrupa Birliği ülkelerinin bölgede güvenliği sağlamak üzere başlattığı Aspides Operasyonuna katılma kararı aldı. Ancak ülkede muhalefet konumunda olan solcular, Yunan karar vericilerini yine gereksiz masrafa yol açtığı için suçlamıştı.
Tepkiler ve tartışmalar sürerken Yunan fırkateyni Hydra denize açıldı.
Tepkilere rağmen Yunan donanması için en önemli gemilerden biri olarak gösterilen Hydra Fırketeyni, Kızıldeniz’deki görev yerine gitmek için denize açıldı. Hydra Fırkateyni, yaklaşık 3 ay boyunca Avrupa Birliği çıkarlarına hizmet ederek, Husilere karşı ticari gemileri korumaya çalıştı. Yunan Genelkurmayı Hydra fırkateyninin görevinden dolayı memnuniyetini dile getirip başarılarından söz etse de 10 Haziran tarihli iEdiseis haber sitesinin haberi, durumun pek iç açıcı olmadığını ortaya çıkardı.
Yunan sitesi iEdiseis’in bir mektuba dayandırdığı habere göre, Hydra’da görev alan denizciler Kızıldeniz’de 102 gün geçirdikten sonra düşüncelerini şu cümleyle özetledi: ‘’Cehennemden döndük’’ Yine sitenin haberine göre Yunan denizcilerin açıklamalarından sonra Genelkurmay Başkanlığı, Hydra mürettebatı ile bir araya geldi. Onlara özel bir törenle onurlandırılacaklarına ilişkin bir söz verdi.
Ancak Yunan kamuoyu, Hydra gemisi yerine gidecek Psara’nın bir ‘’intihar görevi’’ için yola çıktığına inanmaya başlıyor. Siteye göre Genelkurmay Başkanının amacı, iEidiseis’in 10 Haziran’da yayımladığı haberde ortaya konan bilgileri kontrol etmekti.
Yunan Genelkurmayı, haberden sonra Hydra personeliyle bir araya geldi.
Hydra mürettebatı, Yunan Genelkurmay Başkanı Konstantinos Floros’a savaş görevleri sırasında yaşadıkları zorlukları en karanlık tonlarda anlattılar ve bu görevi “intihar görevi” olarak nitelendirdiler. Sahip oldukları MEKO sınıfı fırkateynin modernizasyondan geçmemiş olması nedeniyle, modern silah sistemlerine karşı savunmasız ve kör durumda olduğunu belirttiler.
Ayrıca fırkateyn, etkili bir ihasavar silah sistemine sahip değildi ve bu yüzden Husilerin insansız hava araçlarından kaçınmak durumunda kaldı. Fırkateyn, üstlerinde uçan İHA’lara karşı eski Phalanx silah sistemleriyle düşürmeye çalıştı. Gemideki özel kuvvetler personelleri de av tüfekleriyle ateş açtılar. Ancak deniz ortasında karatavuk avlar gibi göründüler.
Larisa’daki NATO Harekât Koordinasyon Merkezi hakkındaki iddialar
iEdiseis adlı site Yunanistan’ın her zaman övgüyle söz ettiği Larisa’daki NATO Harekât Koordinasyon Merkezi hakkında yapılan açıklamalara da yer verdi. Örneğin 19 Mayıs tarihinde Husiler tarafından fırlatılan bir füze, Aden Körfezi’nde bir ticaret gemisine korumalık yapan Hidra’nın 150 metre uzağında patladı. Patlamadan dolayı gemi güçlü bir sarsıntı ve dalgalanmaya maruz kaldı.
Ancak saldırıdan önce gemiye füze konusunda bilgi vermesi gereken Larisa’daki merkez, patlamadan bir dakika sonra gemiyi füze konusunda bilgilendirdi. Bu skandal yüzünden gemi mürettebatından on denizci, fırkateynin Cibuti limanına yanaşmasından sonra acil olarak ülkeye dönme talebinde bulundu. Gemide başlayan hoşnutsuzluk yüzünden Hydra fırkateyni, planlandığı gibi Temmuz ayının sonunda değil, Haziran ayının başında geri döndü.
Yunan Tuğamiral’den acı itiraf!
Şubat ayında Yunan Tuğamiral Vasileios Gryparis , Avrupa Birliği’nin Kızıldeniz’deki deniz misyonunun AB Operasyon Komutanı olarak atandı. Operasyonun ilk haftalarında koordinasyon konusunda bir sorun olmadığını söyleyen Tuğamiral Gryparis, acı bir itirafta bulundu. Kızıldeniz’de İsrail’e giden gemileri korumak için gereken savaş gemisi gücünden yoksun olduklarını belirtti ve ”Husiler ise şu anda tüm gemileri tehdit ediyor” dedi.
Görev için iki gemiden bir gemi yaratmak
Hellas Journal’in haberine göre ise Hydra’nın yerine gidecek olan Psara fırkateynine, modern bir ihasavar sistem kuruldu. Ancak fırkateynin yetersiz elektronik sistemleri bulunduğu için sistemlerin bir kısmı Hydra’dan çıkarılarak Psara’ya yerleştirildi.
Bu durum, her yıl milyonlarca dolarlık silah ve ekipman almaya çalışan Yunan donanmasının içinde bulunduğu durumunu gözler önüne seriyor. İki firkateynden alınan parçalarla göreve hazırlanan Yunan firkateyni, Husilerin ticari hedeflere yönelik saldırılarını artırmaya çalıştıklarını gösterdiği bir dönemde Kızıldeniz ve Aden Körfezi’ne çıkıyor. Husiler tarafından fırlatılan balistik ve gemi savar füzelere karşı diğer müttefik ülkelerin gemilerinden daha zayıf olduğu kabul ediliyor.
Husi saldırıları devam ediyor
Liberya bandıralı Yunan kömür gemisi Tutor’un Husiler tarafından batırılışı, dünya çapında geniş yankı uyandırdı. Tutor, Husilerin ticari gemilere yönelik saldırılarının Kasım ayında başlamasından bu yana batırılan ikinci ticari gemi oldu. Husi askeri sözcüsü Yahya Sarea, saldırıda bir silahlı insansız deniz aracı, çok sayıda füze ve insansız hava aracı kullanıldığını açıkladı.
Kızıldeniz’de Aspides Operasyonu ile birlikte ABD öncülüğünde Refah Muhafızı Operasyonu da devam ediyor. Ancak Ocak ayından bu yana Yemen’de Husilerin askeri hedefleri olduğu söylenilen yerlere hava ve füze saldırıları düzenlense de Husiler saldırılarına devam ediyor.