[wpcc-iframe src=”https://open.spotify.com/embed-podcast/episode/7LA6OaRXLuFFB6qRyDVHec” width=”100%” frameborder=”no” height=”152″ scrolling=”no” allowtransparency=”true” allow=”encrypted-media”]
Yunanistan’ın Mülteci İlk Kabul Kampı’nı genişletme kararı alması Oslo Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi ve Stratejik Danışman Panagiotis Pavlos’un Türklerin Batı Trakya’da varlığını artıracağı korkusunu gün yüzüne çıkardı.
Birlikgazetesi’nin haberine göre, Yunanistan’ın Meriç ili Seymen köyünde bulunan Mülteci İlk Kabul Kampı Yunan hükümetinin aldığı kararla genişletilecek. Mülteci kampının genişletilmesiyle ileride bir İslam köyünün kurulmasından endişelenen Oslo Üniversitesi’nde Öğretim Görevlisi Panagiotis Pavlos, Yunanistan’ın verdiği bu kararın tarihi bir hata olduğunu düşünüyor.
Mültecilerin kampının genişletilmesi başka kaygıları da ortaya çıkarmış olacak ki Panagiotis Pavlos, Türkiye’nin Batı Trakya özerkliği stratejisinin önünü açacağını ileri sürdü.
Panagiotis Pavlos, hükümetin bu karardan geri dönmemesi halinde Batı Trakya’nın Türkleşip İslamlaşmasına kapı aralayacağına dikkat çekti.
Göç Bakanı Notis Mitarakis’in, Meriç’te kurulacak İslam şehrinin “azınlık Türklerin Yunanistan’dan ayrılmasını hızlandıracağından habersiz olduğu ve Türkiye’nin Batı Trakya’nın Türkleşmesi için ortaya koyduğu stratejisini yetkinliği dahilinde olmadığı için bilmediği” şeklinde yorumlayan Pavlos, 5 maddede korkularını sıraladı:
-
“Türkiye Lozan Antlaşması’nın acil yeniden sorgulanmasını sağlayacak.
-
Batı Trakya’nın dini (Müslüman) azınlığını milli (Türk) olarak tanıma çabası hızlanacak. (Bunun göstergesi, Erdoğan’ın Batı Trakya’daki Türk azınlığın tanınmasını talep eden BM’ye gönderdiği son mektubudur.)
-
Gümülcine’deki Türk Başkonsolosluğu’nun ayrılıkçı operasyon çalışmaları ve Ankara’nın Yunanistan topraklarında faaliyet gösteren yüzlerce ajan (sonuçta çoğu Yunan vatandaşı); İskeçe ve Rodop’taki Yunanlı Müslüman vatandaşların korku, logoterörizm ve finansman yoluyla Türkleştirilmesine yardımcı olacaktır.
-
Son seçimlerde 40.000 oy alan Türk partisinin (Dostluk, Eşitlik, Barış Partisi) hem Türkiye hem de Almanya Türkleri tarafından finanse edilen Trakya’daki operasyonu ve güçlendirilmesi hedeflenmektedir.
-
Türkiye, Müftülerin azınlıklar tarafından seçilmesini istiyor, dolayısıyla da bölgedeki tüm Müslümanları din görevlileri aracılığıyla kontrol etmek istiyor. Bu, Miçotakis hükümetinin Trakya Kalkınma Komisyonu tarafından inceleniyor, Komisyon Başkanı Dora Bakoyanni umarız ki bu risklerin farkına varır.”
Mülteci İlk Kabul Kampı Yunanistan’ın kalbine çivilenmiş zehirli bir ok
Pavlov, Seymen kampını bu maddelerle Yunanistan’ın kalbine çivilenmiş zehirli bir oka benzetiyor.
Pavlov’a göre, Türkiye Seymen’de kurulacak İslam şehrini iyi bir fırsat olarak görecek ve ajanlarını bölgeye yönlendirecek. Bununla da yetinmeyip Trakya özerklik stratejisini çeşitli şekillerde (hayati bilgi casusluğu, yaşam koşulları hakkında propaganda yayınları, göçmenler üzerinden istikrarsızlaştırma eylemleri gibi) kullanarak “emellerine” ulaşacak.
Meriç’in kuzeyindeki Müslümanları “aşırılık yanlısı”, “intihara meyilli” insanlar olarak yersiz bir tanımda bulunan Pavlov, onları Yunanistan’ın ulusal güvenliği için tehdit olarak gördüğünü, Yunanistan’ın bütün güvenlik birimlerini ve vatandaşlarını tehlikeye atmanın “en aşırı eylemi” olarak değerlendirdiğini ileri sürdü.
Bu kampı bir fetih kapısı olarak gören Pavlov, Yunan Başbakanı’nın yalnızca Batı Trakya’da değil Yunanistan toprakları ve Ege adalarında da İslam şehirleri kurulmasının önüne acilen geçilmesi gerektiğinin görevi olduğunu belirtti. Ayrıca, Yunan Başbakanı Miçotakis’in harekete geçmemesi durumunda Turgut Özal’ın haklılığını ortaya koyacağı ve suçlamaya maruz kalacağını da ifade etti.
Editör : SavunmaTR Haber Merkezi
